forum.ziyouz.com

Maxsus bo'lim => Xorijiy bo'lim/Foreign board => Turk tili va adabiyoti => Mavzu boshlandi: Polat 07 Mart 2007, 19:50:35

Nom: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Polat 07 Mart 2007, 19:50:35
Uzun İnce Bir Yoldayım

Uzun ince bir yoldayım
Gidiyorum gündüz gece
Bilmiyorum ne haldeyim
Gidiyorum gündüz gece
Dünyaya geldiğim anda
Yürüdüm aynı zamanda
İki kapılı bir handa
Gidiyorum gündüz gece

Kırkdokuz yıl bu yollarda
Ovada dağlarda çöllerde
Düşmüşüm gurbet ellerde
Gidiyorum gündüz gece

Şaşar Veysel iş bu hale
Kah ağlaya kah güle
Yetişmek için MENZİLE
Gidiyorum gündüz gece
 
Aşık Veysel Şatıroğlu
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Polat 07 Mart 2007, 19:51:24
Elif

İncecikten bir kar yağar,
Tozar Elif, Elif deyi...
Deli gönül abdal olmuş,
Gezer Elif, Elif deyi...

Elif’in uğru nakışlı,
Yavrı balaban bakışlı,
Yayla çiçeği kokuşlu,
Kokar Elif, Elif deyi...

Elif kaşlarını çatar,
Gamzesi sineme batar.
Ak elleri kalem tutar,
Yazar Elif, Elif deyi...

Evlerinin önü çardak,
Elif'in elinde bardak,
Sanki yeşil başlı ördek
Yüzer Elif, Elif deyi...

Karac'oğlan eğmelerin,
Gönül sevmez değmelerin,
İliklemiş düğmelerin,
Çözer Elif, Elif deyi...
 

Karacaoğlan
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Polat 07 Mart 2007, 19:52:11
Asla Kanamaz....

Kırılgan düşüncelerin
Sararmış renkleri arasına sıkışmış benlikler
Aciz bedenlerin,tazeliğine saklanmış
Hançer acısını solurken
Bir dem bırakır, gönül çizğime
Damlayıp
Dağılan ter görüntüsünde

Gönül yorgunluğu,karanlıkların sessizliği
Acılar eşiğine düşmüş
Özğür duygularımı tetiklerken
Bir şeyler oluyordu
Bir gariplik doğuyordu
Nefessiz kalmış tenimde
Haykırmak istiyordum
Bu nedendir demek istiyordum
Kaderin insafsız çaresizliğine

Yıllar damla damla doldu
Sevgi diye gönül derinliklerime
Korkum olamaz
Göz yaşlarım hiçmi hiç boğamaz
Vurgun yemedimki
Asla kanamaz
Sevgi adına
Cenk yapacağım meydan savaşlarında

Zaman aralıklarına sıkışmış
Sevgi halkalarım
Hiçbir zaman bakan gözerimde
Sahte olmadı
Ben, sevgiyi yıldırım ateşiyle yıkadım
Deniz köpükleriyle kuruladım
Bir çiçek tazeliğinde korudum
Gönül fermanım olarak,sonsuzluklara besteledim

Şimdi çok daha iyi anlıyorum ve görüyorum
Bendeki ben sevgisinin
Her bedende değişik yol aldığını
Çıkar,menfaat,bencillik uğruna
Fay görüntüsü gönüllerde
Nasılda kırılıp,dağıldığını
Ve bir hiç uğruna, sevginin yok olduğunu..
 

Atıl Kesmen
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Polat 07 Mart 2007, 19:53:23
Ağla Gelibolu Ağla

Ağustos günü Gelibolu gezisi
Gezdikçe gezmek isteği
Gelibolu bir damla gözyaşı gibi
Ege'ye süzülüyor
Boğazın serin suları eşlik ediyor
Kelimeler havalanıyor yüreğimden
'Hey koca Gelibolu onca yiğit Hakka
Yürümüşken senden'.
Neden sakinsin
Neden şahlanmıyorsun
Neden kanatlanmıyorsun

Yankılanıyor Gelibolu
Ağlıyor Gelibolu
Yaşlı Dede anlatıyor
Dalgın ve üzgün
Anlattıkça açılıyor
Coşuyor coştukça anlatıyor

'Zaman fırtınalara tutulduğumuz zaman
Rüzgarların yelelerimizi dağıttığı zaman
Kara ağızlar ferman keser
Kefen biçer
Kara eller mezar kazar

Azınlıklar muzaffer haçlıları
Karşılama telaşında:
Ana ağlar
Yar ağlar
Gelibolu ağlar.
Yemen
Kafkasya
Çanakkale
Galiçya
Her yuvadan bir yiğit
Yetmez İki

Git sen de git
Vatan için
Bayrak İçin
Ezan için
Namus için
Kimse kalmasın eli silah tutan
Gitsin kınalı kuzular

Kınalı Murat'lar gitsin
Son yongalar uğurlanır
Analar ağlar
Bacılar ağlar
Yavuklular ağlar
Körpe yavrular koklanır
Saçlarından bir tutam kesilir
Hatıra olarak saklanır
Makaslar ağlar
Mendiller ağlar

Nice genç kızların muradı
Dizilir Çanakkale yollarına
Nişanlılar veda eder
Kınalar ağlar
Şiirler ağlar
Gelibolu ağlar

Ve yurdun Dört bir yanından
Gazi şehit adayları
Düşmanın alnına değecek yalın pala
Göğsüne inecek bir süngü gibi
Ev bark çoluk çocuk ana yar
Hepsinin hayali dökülür
Oluk oluk kan olur
Ya şehit ya gazi
'Çanakkale geçilmez
Geçilmez Çanakkale...

Ege farklı tonda artık
Dalgalar kıyıları döver hazin hazin
Gri renkli ölüm makineleri görünür
Ufuk ağlar
Göz ağlar
Gönül ağlar
Seherler ağlar

Mehmetçik hayıflanır
Mehmetçik şahlanır
Mehmetçik kanatlanır
Gömülür boğazın sularına birer birer
Gelibolu Sarpkayalarına çarpmayan gemiler
Mehmetçiğin göğsüne çarpar paralanır
Boğazın azgın sularından kurtulanlar
Boğulur şehitlerin al kanlarında üçer beşer

Ve bir bahar sabahı
Mecidiye tabyası darmadağın edilir
Onaltı yiğit şehit olur
Koca Seyit Ağa ağlar
'La Havle Ve La Kuvvete' der
Mermileri sırtlar
Tarihler Onsekiz Martı yazarken
Çanakkale'nin geçit vermeyeceği anlaşılır

Çıkarma yapmaya karar verilir
İlk çıkarma Ertuğrul Koyuna
Ezineli Yahya Çavuş gürler
'Vatanımın toprakları namusum kadar kutsaldır
Düşman ayak basmamalıdır
Altmışüç neferle akşama kadar
Üçbin düşman öldürülür

Mehtap deresinden bir orduya bedel
Teğmen Mehmet Selim geçer
Talihsiz bir kurşun benzin bidonuna isabet eder
Selim Teğmen tutuşur
Cesedini karartamaz ateşler
Işıl ışıl ışıldar
Gün ağlar
Güneş ağlar
Yiğitler birer birer değil
Bölük bölük alay alay
Şehit düşer

Üçüncü taburda kınalı er,
Sabri Beyin dikkatini çeker
Yozgatlı Murat mahcup olur
Boyun büker
Hemen annesine yazar
'Kardeşlerimin başına kına yakmayasın
Mahcup oldum Zabit Efendi sorduğunda
Cevap bekler
'Ey oğlum gözümün nuru Murat’ım
Selam söyle Zabit Efendiye
Koçları kınalar kurban ederiz.
Kınalı Murat anne mektubunu alamadan
Kurban olur
Bıçaklar ağlar
Her şey ağlar
Şehitler sevinçten
Gaziler teessürden
Boğaz ağlar
Mehmet Çavuş
Yahya Çavuş
Koca Seyit
Mülazım Mehmet Selim
Kınalı Murat ağlar

Ağla Çanakkale’m ağla
Ağla Gelibolu’m ağla
Ağlamayı sen hak ettin
Çanakkale geçilmez
Dede sözünü tamamlar
Ağlar,ak sakallarından akar yaşlar
Yorgun bitkin perişan
Yolculuğa ara verilir

Necmiye Sarpkaya
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Polat 07 Mart 2007, 19:54:19
Seni Seviyorum

Ne güzel şey seni seviyorum demek
Sevdiğini söyleyebilmek ne güzel
Her baharda gece gündüz her saniye
Seni seviyorum
Seni seviyorum
Seviyorum seni diyebilmek ne güzel

Bir kere sevdaya tutulmayagör
Ateşlere yandığının resmidir
Aşık dediğin mecnun misali kör
Ne bilsin alemde ne mevsimidir

Çünküsü yok nedeni yok sevmenin
Zamanı hiç yok, dakikalar zaman üstü
Utangaç bir gecenin kucağında
Yağmurlar vuruyor pencereme
Aşkın vuruyor kalbimin kıyılarına
Gecenin bu çıldırtan yalnızlığında
Aşkın ayak seslerinin duyuyorum yüreğimde
Ve hasretin içimde
Seni seviyorum
Sesinin duymak istiyorum uyumadan önce
Sabahlara kadar konuşmak
Hiç kapatmamak telefonu
Aynı düşlere uyumak sonra
Ve uyanmak aynı güneşe

Bir kere sevdaya tutulmayagör
Ateşlere yandığının resmidir
Aşık dediğin mecnun misali kör
Ne bilsin alemde ne mevsimidir

Daha bir güzelleştim son günlerde
Gözlerimin içi parlıyor
Kabıma sığdıramıyorum aşkı
Gülmek geliyor içimden
Sokaklarda koşar adım yürümek
Tanıdık tanımadık herkese selam vermek
Merhaba ülkemin güzel insanları
Hepinize hepinize merhaba
Sizi de seviyorum
Yağmuru, denizi, kokusunu toprağın
Gökmavisinde güvercinleri, martıları
Dağ eteklerinde gelincikleri seviyorum ateş kırmızısı
Bindallılarıyla köy kızlarını
Ve elleri hamur kokan anaları
Hepsini sende seviyorum
Seni seviyorum
Bir kenara mahsun çekilen içim
Yemeden içmeden kesilen içim
Sensiz/yarsız uykuyu haram bilen için
Ayrılık ölümün diğer ismidir

Senin sevdiğin gibi topluyorum saçlarımı
Siyah kazağımı daha çok yakıştırıyorum kendime
Ve daha çok seviyorum limonlu çayı
Senin sevdiğin herşeyi seviyorum
Türkülerini memleketinin
Feneri ve kara kartalı senin için
Davamızı ve şiiri sende seviyorum
Seni seviyorum
İyi ki doğdun
İyi ki varsın
Doğum günün kutlu olsun
Seni çok seviyorum
Seni çok seviyorum

Yaşamaksa seni sevmek
Ben hiç ölmedim
Seni seviyorum
 

Şebnem Kısaparmak
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Polat 07 Mart 2007, 19:55:17
Kanadı Yüreğim

Öyle hüzünlü ki kahve gözlerin,
Oydu yüreğimi ahh derin derin.
Islak ıslak olmuş o kirpiklerin,
Ok oldu gönlümü deldi de geçti.

Akıttın gözünden saydam inciler,
Yol oldu kalbime sızıverdiler.
Küllenen yaramı deşiverdiler,
Kanadı yüreğim ağlattın beni.

Ateş gibi yaktı kor dudakların,
Son busenle beni dudaklarımdan.
Alevlendi aşkım külün altından,
Erimek istedim son yangınımda.
 

Feride Şentürk
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: ikbaljohn 14 Mart 2007, 11:20:24
          Fısılda Hadi
Hiç sevmemiş beni yalanmış hepsi
Gözleri sözleri unutmuş beni
Sevmezmiş kimseyi buzmuş yüreği
Sevdin mi sevdiğim fısılda hadi.

Sevdin sen de öldün, masaldı gördün
...........................
biri de ÖZLEDİMMMMM SENİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİ..
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: yasemin 28 Mart 2007, 18:09:20
Ya Resulallah

Bende gözyaşı var âlemde neşe,

Yüreğim çırpınıp düştü ateşe,

Yüceliğin sığmaz hayale, düşe...

Bîçâreyim medet yâ Resûlallâh.



Ne boşalabildim, ne dolabildim,

Ne bir mekan ne bir dost bulabildim,

Ben senin sevgini öz sıla bildim,

Bana her yer gurbet yâ Resûlallâh.



İnişin varlığı yokuşta gizli,

Suyun şırıltısı akışta gizli,

Saadet o nurlu bakışta gizli,

Cemâlini lutfet yâ Resûlallâh.



Öyle bir nefsin var hem kör, hem sağır,

Günah yükü ile yaşamak ağır,

Yaran meclisine beni de çağır,

Şefaat, şefaat yâ Resûlall
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: yasemin 28 Mart 2007, 18:21:39
Yeter! ..

Yalnızlık zor gelmez cana,
Meleklerim bana YETER.
Çare, gönül ağrısına,
Kalpten dualarım YETER.

Bilgilerin kaynağıdır,
Her derdimin dermanıdır,
Kitapların temelidir,
Kuran-î Azim-im YETER.

Peygamberler peygamberi,
İki cihanın serveri,
Alemin nurlu güneşi,
Canım *Muhammed*’im YETER.

Her incelik var içinde,
*Rabb*’imden armağan bize,
Alem’ in dini kendine,
Hak dini İslam’ım YETER.

*Yaradan*'ı tanımaksa,
Bir kez içten bak aynaya,
İşte gerçek tam orada,
Kendini gör, sana YETER.

Çok din vardır şu alemde,
Her kes bir başka beyhude,
İstemem başka ilahe,
Bana tek *Allah*’ım YETER.

Bilmek istersen *Rab*’ ini,
Görmek istersen kudreti,
O muhteşem gözlerini,
Çevir aleme o YETER.

Ne sağı ara ne solu,
Hak kelamını al oku,
O içinde olan ruhu,
Sal ortaya sana YETER.
 
Mehmet Ali Demircan
 
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Munira xonim 28 Mart 2007, 19:16:08
Assalamu alaykum.
Yasemin, Alloh sizdan rozi bo'lsin.
Haqiqatan juda ham go'zal...
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: yasemin 29 Mart 2007, 15:44:33
Vaalaykumussalam,
Jumlamizdan inshaAlloh
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Murod_bek 16 Sentyabr 2007, 17:01:33
Manimcha yaqinda chiqqan yangi Turkiya she'riyati deigan kitobda ushbu adibning she'rlari ham mavjud!
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Süleyman 18 Sentyabr 2007, 06:39:10
Manimcha yaqinda chiqqan yangi Turkiya she'riyati deigan kitobda ushbu adibning she'rlari ham mavjud!
salom Murod_bek .usha kitobni qanday topsam buladi ? manimcha bu yerga turkce hikoyalar ham  quyilsa yaxshi bulardi

Selamun aleykum!
Turkce hikayeler burada:
http://forum.ziyouz.com/index.php?topic=1302.0
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: SardorMirzo 30 Noyabr 2007, 00:08:47
Selamun aleykum kardaslar. ban kordum okudum cok tesekkerler ederim sizlara... Burda iyi sherlarda varmis... Hepsiniza emanat selamler
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Rukhiya 02 Yanvar 2008, 23:31:38
                                      Elhamdulillah Müslümanız

Elhamdulillah Müslümanız
Kimseye karışmayız
Beş vakit namazımızı kılar
İbadetimizi ederiz biz

Elhamdulillah Müslümanız
Haram maldan kaçınır,
Helale koşarız biz
Akşamlara kadar salavat getiririz

Elhamdulillah Müslümanız
Onu bunu dinlemeyiz
Allah yolunda ilerleyen
Birer kuluz biz

Elhamdulillah Müslümanız
Beş vakit namazımızı kılar
Bize vermiş olduğu nimetlerden
Allah'ımıza bol bol şükrederiz.
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Rukhiya 07 Yanvar 2008, 18:18:14
Benim Rabb'im

Benim Rabb’im benim Rabb’im;
Sen’den başka yoktur Rabb’im!
Dostluğunda vefa gördüm;
Sen’in vefan çoktur Rabb’im!
Kapında bendeler Sen’in,
Muradı Sen’sin cümlenin,
Aradan kaldır hicabı,
Görsünler cemâlin Rabb’im.
Ma'rûfsun bilinmez Zât’ın,
Herşeyi kaplamış tahtın;
Görenler görmüştür Sen’i,
Gözsüzlere pinhân Rabb’im!
Bildim diyenler aldandı,
Bilmeyenler nâra yandı;
Gönlümde kenzen bilindin;
Âşıklara sübhân Rabb’im!
Ruhlara ışıktır adın,
Meclislere huzûr yâdın,
Ariflerin son durağı,
Dertlilere derman Rabb’im!
Cürmüm pek çok yok tâatim,
Belki yaklaştı saatim,
Etmezsen inâyet eğer
Kimden ola gufran Rabb’im!
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Rukhiya 07 Yanvar 2008, 18:26:05
Hamd u Sena
Ne var ki mevcûd ise âlemde, güzel, doğru, iyi;
Arayan fikri, bulan râhu, seven sevgiliyi
Bize bahşetmiş olan Hazret-i Rahmân'a şükür.

O büyük Rabb'e şükürler ki, ayak bastığımız
Yeri halketti barınsın diyerek varlığımız;
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Muhyiddin 21 Aprel 2008, 18:28:11
Yunus Emre

Dağlar ile taşlar ile
Çağırayım Mevlam seni
Seherlerde kuşlar ile
Çağırayım Mevlam seni

Su dibinde mahi ile
Sahralarda ahü ile
Abdal olup yahu ile
Çağırayım Mevlam seni

Gökyüzünde İsa ile
Tur dağında Musa ile
Elimdeki asa ile
Derdi öküş eyyüb ile

Çağırayım Mevlam seni
Gözü yaşlı Yakub ile
Ol Muhammed mahbub ile
Çağırayım Mevlam seni

Bilmişim dünya halini
Terk ettim kıyl ü kalini
Baş açık ayak yalını
Çağırayım Mevlam seni

Yunus okur diller ile
Ol kumru bülbüller ile
Hakkı seven kullar ile
Çağırayım Mevlam seni
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Muhyiddin 21 Aprel 2008, 18:31:36

Yunus Emre

Ben yürürüm yane yane
Aşk boyadı beni kane
Ne akılem ne divane
Gel gör beni aşk neyledi

Gah eserim yeller gibi
Gah tozarım yollar gibi
Gah akanm seller gibi
Gel gör beni aşk neyledi

Akar sulayın çağlarım
Dertli ciğerim dağlarım
Şeyhim anuban ağlarım
Gel gör beni aşk neyledi

Ya elim al kaldır beni
Ya vaslına erdir beni
Çok ağlattın güldür beni
Gel gör beni aşk neyledi

Ben yürürüm ilden ile
Şeyh anarım dilden dile
Gurbette halim kim bile
Gel gör beni aşk neyledi

Mecnun oluban yürürüm
O yari düşte görürüm
Uyanıp melfil olurum
Gel gör beni aşk neyledi

Miskin Yunus biçareyim
Baştan ayağa yareyim
Dost ilinden avareyim
Gel gör beni aşk neyledi
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Aisha 22 Aprel 2008, 14:21:17
BİR GÜL


Mekke-i Mükerreme’de bir gül"¦
Yüzü dolunay gibi parlak.
Teni pembeye çalan beyaz renginde.
Saçları, hafif dalgalı"¦
Açık renkli ve hilâl kaşlı.
İki kaşının arasında bir damar.
Öfkelendiğinde şişen"¦

Mekke-i Mükerreme’de bir gül"¦
Saçları omzuna düşer.
Sakalı gür, gözleri kara üzüm gibi siyah"¦
O siyah gözleri daima yerde"¦
Gökten daha çok yere bakar.
Bakışları, düşünceli"¦
Boynu gümüş beyazlığında,
Fildişinden yapılmış bir suret gibi"¦
Ashabının ardından yürür
Ve; "œbenim arkamı meleklere bırakın." der.
Birşeye hayret ettiğinde elini çevirir
Konuştuğunda ellerini biraraya getirir.
Öfkelendiğinde yüz çevirir.
Sevindiğinde hafifçe gözlerini kapar.
Gülmesi tebessüm.
O gülünce dişleri dolu taneleri.

Mekke-i Mükerreme’de bir gül"¦
Yüzünde azâmet ve hakimiyet.
Sözünde tatlılık.
Tane tane konuşan.
Sesi gür, teri gül"¦
Geçtiği sokaklarda gül kokusu bırakan..
Giyimi sâde"¦
Çoğunlukla sırtında bir ihram.
En çok sevdiği renk sarı ve beyaz.
Yediği yemek;
Ateşin üzerinde
Unla karıştırılan öğütülmüş yulaf
biraz zeytinyağı, biber, baharat"¦
sofrada oturuşu hamdle, şükürle"¦
bir gül"¦
ikinci yurdu Medine!

Medine-i Münevvere’de bir gül"¦
İnsanlık aleminin en şereflisi!
İman hakikatlerinin merkezi!
İhsâni tecellilerin turu!
Rahmani sırların iniş yeri!
Memleket-i Rabbâniye’nin seması!
Peygamberler gerdanlığının ortasındaki en büyük mücevher!
Peygamberler kervanının öncüsü!
Bütün varlıkların en üstünü!
İzzet sancağının sancaktarı!
Ezel sırlarının şahidi!
İlmin, hilmin ve hikmetlerin kaynağı!
Yerle gök âlemlerinin göz bebeği!
İki cihanın ruhu!
Dünya ve ahiret hayatının gözü!

Medine-i Münevvere’de bir gül"¦
Aslın ve asaletin nurlu ağacı!
Yaratılışta insanların en üstünü!
Cismani suretlerin en mükemmeli!
Asıl mülk ve gerçek nimetin,
Göz kamaştırıcı güzelliğin
Ve yüce rütbenin sahibi!
Kalplerin tabibi ve ilacı,
Bedenlerin afiyet ve şifası,
Gözlerin nuru ve ışığı
Asırlarca sevilen,
Yeniden sevilen,
Taptaze duygularla sevilen,
En seçkin makamlara layık olan
En büyük dost!
En şerefli sevgili!
Abdülmuttalib’in torunu!
Abdullah oğlu efendimiz
Hz. Muhammed sallallahu aleyhi vesellem

Medine-i Münevvere’de bir gül"¦
O’na sevdalı,
Her şeye rağmen,
O’na sevdalı
Milyarlarca bülbül!
Sevinç bayrak açmış her sinede
Çünkü O Gül, hâlâ Medine’de
_________________
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Aisha 22 Aprel 2008, 14:31:12
AGLA

Agla kendine...

Ben müslümanım diyipte
islamiyeti yaşamadıgında

Agla kendine...
Kardeşlerin aglarken senin kahkaların yükselince
Onlar yokluk çekerken sen nimetleri küçümserken

Agla kendine...
Nefsinin arzuları önünde zayıf görünce
Günahların önünde mükemmel olunca

Agla kendine...
münkeri görüpte inkar etmediginde
Hayırı görüpte hakir gördügünde

Agla kendine...
Filim tesirinde kalıpta akıttıgın göz yaşlarına
Kuran kerimi duyupta tesirinde kalmadıgında

Agla kendine...
Yalan dünyanın peşinde koşarken
Allaha itaatte kimseyle yarişmazken

Agla kendine...
Namazın ibadetten adete
Rahatlık saatinden sıkıntıya dönüşünce

Agla kendine...
Eşabını toplum geregi örtündügünde
Seni mecburen setrettiginde

Agla kendine...
Vaktini boş yere hedr ettiginde
Hesabı bilipte gaflette oldugunda

Agla kendine...
ibadetlerde lezzet ve huzuru bulamadıgında

Agla kendine...
sıkıntılarını hüzne bogdugunda
Gecenin yarısına sahip oldugunu bildigin halde

Agla kendine...
Yanlış yolda oldugunu idrak ettiginde
Ömrünün çogu boşa geçtiginde


Agla kendine...
Allah için akmayan göz yaşlarına
Allah için atmayan adımlarına

Agla kendine...
Rabbine güzel bir dönüşle
Tövbe ederek yeni bir sayfa açarak

Sende bilirsinki tövbe kapısı açıktır


Can bogaza gelmedikçe

Aglaki gözyaşların katılaşmış kalbe bir sel gibi aksın güller açsın yüreklerde

Aglaki bu dünyada ukbada akmasın gözlerden yaşlar...
_________________
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Muhyiddin 23 Aprel 2008, 13:28:02
NEREDESİN SEN

NEŞET ERTAŞ

Şu garip halimden bilen işveli nazlı
Gönlüm hep seni arıyor neredesin sen
Datlı dillim güler yüzlüm ey ceylan gözlüm
Gönlüm hep seni arıyor neredesin sen.

Ben ağlarsam ağlayıp gülersem gülen
Bütün dertlerim anlayıp gönlümü bilen
Sanki kalbimi bilerek yüzüme gülen
Gönlüm hep seni arıyor neredesin sen.

Sinemde gizli yaramı kimse bilmiyo
Hiç bir tabip bu yarama melhem olmuyo
Boynu bükük bir Garibim yüzüm gülmüyo
Gönlüm hep seni arıyor neredesin sen.
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Muhyiddin 24 Aprel 2008, 18:41:40
BUYRUĞUN TUT RAHMÂN'IN

Aziz Mahmud-u Hüdâi KS

Buyruğun tut Rahmân'ın, tevhide gel, tevhide!
Tâzelensin imanın, tevhide gel tevhide!

Müşkilde kalan kişi, güç etme âsan işi,
Bırak gayrı teşvişi, tevhide gel tevhide!

Sen seni ne sanırsın, fâniye aldanırsın,
Hoş bir gün uyanırsın, tevhide gel tevhide!

Yaban yerlere bakma, canın odlara yakma,
Her gördüğüne akma, tevhide gel tevhide!

Hüdâi'yi gûş eyle, aşka gelip cûş eyle,
Bu kevserden nûş eyle, tevhide gel tevhide!

Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Aisha 29 Aprel 2008, 15:50:35
Inanmasi çok zor ALLAH'IM bu ne
Altinda pantolon modaymis gene
Giyinmek manasi örtünmek inan
Bu fetvayi kimden aldin Müslüman?


Kisa pardösüler dizden yukari
Renk renk basörtüler kirmizi sari
Yüz metre öteden parlar jakari
Islami kiyafet bu degil inan
Bu fetvayi kimden aldin Müslüman?


Daracik pardösü yirtmaç yarisi
Tamamen ortada vücut yarisi
Baslari döndürür parfüm kokusu
Insanin ziyneti hayadir inan
Bu fetvayi kimden aldin Müslüman?

Ten rengi çoraplar görmez setreni
Modada geçecek alman Ketreni
Eli kolu kuyumcu vitrini
Islami yasayis bu degil inan
Bu fetvayi nerden aldin Müslüman?

Moda diye bizi soydular
Örtümüzü alip bir kenara koydular
Bizi öyle görüp sevinç duydular
Bizim dinimizde bu yoktur inan
Bu fetvayi nerden aldin Müslüman?

Modern Müslüman'in isi pratik
Evinde esyasi hep otomatik
Dokun parmagini bütün isler bitik
Bu rahatlik bizi bizden aldi Müslüman
Sadece mutluluk bu degil inan
Bu fetvayi nerden aldin Müslüman?

Sabah gezmesinde kahveler fallar
Çarsi pazarlarda asindi yollar
Oglum kizim diye yigildi mallar
Hayatin gayesi bu degil inan
Bu fetvayi nerden aldin Müslüman?

Kimisi avamdan kimisi dervis
Gözleri sürmeli topuk bir karis
Modern Müslümanlar böyle giyermis
Islam'in özünde bu yoktur inan
Bu fetvayi nerden aldin Müslüman?

Üstünde pantolon kilarsin namaz
Ne olur sözümü dinlesen biraz
Rasulullah seni böyle tanimaz
Sünneti yasamis olmazsin inan
Bu fetvayi nerden aldin Müslüman?

Zamani çaldi dizi filmler
Raflari süsledi cilt cilt ilimler
Bizi görse kahrolurdu alimler
Islami yasayis bu degil inan
Bu fetvayi nerden aldin Müslüman?

Süslenir püslenir gezer dügünde
Yeri bas kösedir parali günde
Allah için nefes tüket bir günde
Islami yasayis bu degil inan
Bu fetvayi nerden aldin Müslüman?

Bir de deriz Müslüman'iz hepimiz
Kötülük düsünmem, kalbimiz temiz
Namaz borcumuzdur elbet bir gün öderiz
Gerçek Müslümanlik bu degil inan
Bu fetvayi nerden aldin Müslüman?

Sen böyle degildin ne oldu sana
Kaygi duymuyorsun dininden yana
Siyrildin özünden döndün yabana
Gerçek hassasiyet bu degil inan
Bu fetvayi nerden aldin Müslüman?

Sormayin dertliyim bunlardan yana
Sanli tarihine dönüp bir baksana
Üzülmez mi görse Fatima ana
Allah seni konu yapti Kurân'a
Nisa suresinde geçiyor inan
Neden açip okumuyorsun Müslüman?


Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: registan 21 Iyul 2008, 23:58:07
Selamun Aleykum

Cok guzel siirler! Hepinizden Allah cc razi olsun! Durmayin, devam edin, lutfen.
Nom: Turkce siirler
Yuborildi: ismailturkmen 19 Iyun 2009, 14:18:16
BIRAKTIĞIM YÜREKTE


seni arıyorum, bıraktığım yürekte
acıları sarılmış
gözleri gülümsemde
sevgiye işlenmiş, düşlerde
güller arasında gezinirken
seni arıyorum,bıraktığım yürekte

yıldız çizmiştik, ortasında kalp
yağmur tanelerini içmiştik
gözlerimiz bakışına kilitli
seni yamıştım sahilin en sert kayasına
silmesin kıyıya vuran hırçın dalgalar diye
seviştiğimiz bakışlarda
seni arıyorum bıraktığım yürekte

kardelenler gibi başkaldırıken acılara
kalbindeki hıçkırıklara el salladığın
güneşin doğuşuna bakan göz gülümsemesende
sevişirken göz kırpmalarında
seni arıyorum bıraktığım yürekte

yad ellere koşarken ellerin açık
uçuşan duyguların sürüklediği
zerrelerine karışmış sevgimde
kaybouşuna ağlayarak
çaresiz göz yaşlarımızda
seni arıyorum bıraktığı yürekte

hicran yarasından görünmez olmuş,
solgun güz yaparları dolanırken ,
duygularında, kaybolan sevmelerin
yeniden yeşermesinde hayatın
seni arıyorum bıraktığım yürekte

dost dşye el uzattıkların
giderken el olup yanından,
döküldüğünde göz yaşların sinene
hüzünlenen bakışlarında
beliren mutlu gülümseme
güneş olurken yürek sevgime
seni arıyorum bıraktığım yürekte

gece karanlık, aldırma sen
gözlerinin karasıdır ona inat
beni hayata bağlayan
senle dolan sevgi düşlerinde
hicran yarana em olmak için
seni arıyorum bıraktığım yürekte
İSMAİL TÜRKMEN
Nom: Turkce siirler
Yuborildi: ismailturkmen 19 Iyun 2009, 15:46:51
Gerçekten Sevmişti


Sevmişti gerçekten,
Bağlanmıştı, yürekten.
Umutlar beslemişti, geleceğe
Güzellikler dolu, mutlu düşler
Elli, hep elinde olsun istediği,
Sevgi ile gözlerine baktığı,
Umut dolu düşlerle sevmişti,
Gerçekten, yürekten.

Aşılmaz yollar olsa da arada,
Yıldızlardan selamlaşırlardı geceleri,
Gündüzleri güneşte gülücük atardı sevdiğine.
Öyle mutlu oluyordu ki,
Sevildiğini düşündükçe,
Sevmek değildi önemli olan, sevilmekti,
Gözleri gülümsüyordu sevilişinde.
Sevmişti gerçekten, yürekten.

Karabulutlar çöktü düşlerine,
İblis düşünceler girdi zikrine,
Hep yanında olsun elleri,
Kulaklarına sevgi söylesin nefesleri,
İstedi, esir olup karanlık düşlere,
Yapar mı bunu benim için derken,
Şüpheye yöneldi yüreği gerçekten,

Gölge düştü güneşine, hüzün çöktü yüreğine.
Gece yıldızları karardı ansızın,
Umutları bulutlandı,
Gözleri buğulandı, teslim oldu nefsine
Uydu düşlerinin iblisine, gerçekten
Seviyor muydu yürekten?
Aradaki dağlara isyan etti ilkin,
Sonra ellerini tutmayışına,
Güneşte bulamayışına,
Yıldızdan haberini alamayışına,
Hırslandı düşlerinde yürekten,

Yakınımda ol,
Gözlerim sensiz olmasın,
Ellerimi tut, uzaktan sevgi olmasın,
Derdin, işin beni aşmasın dedi
Ateşine kondu şüphenin,
Yenilip bencilliğin hırsına,
Koparıp attı papatyanın bütün taçlarını,
Sevgiyi yok etti ,
Gerçekten, yürekten
Attı sevgisini ateş koruna,
Yürek küllerini verip hır rüzgarına, esir etti gözlerini hüzne,.
İSMAİL TÜRKMEN

[вложение удалено Администратором]
Nom: Turkce siirler
Yuborildi: ismailturkmen 19 Iyun 2009, 15:47:55
BIRAKTIĞIM YÜREKTE


seni arıyorum, bıraktığım yürekte
acıları sarılmış
gözleri gülümsemde
sevgiye işlenmiş, düşlerde
güller arasında gezinirken
seni arıyorum,bıraktığım yürekte

yıldız çizmiştik, ortasında kalp
yağmur tanelerini içmiştik
gözlerimiz bakışına kilitli
seni yamıştım sahilin en sert kayasına
silmesin kıyıya vuran hırçın dalgalar diye
seviştiğimiz bakışlarda
seni arıyorum bıraktığım yürekte

kardelenler gibi başkaldırıken acılara
kalbindeki hıçkırıklara el salladığın
güneşin doğuşuna bakan göz gülümsemesende
sevişirken göz kırpmalarında
seni arıyorum bıraktığım yürekte

yad ellere koşarken ellerin açık
uçuşan duyguların sürüklediği
zerrelerine karışmış sevgimde
kaybouşuna ağlayarak
çaresiz göz yaşlarımızda
seni arıyorum bıraktığı yürekte

hicran yarasından görünmez olmuş,
solgun güz yaparları dolanırken ,
duygularında, kaybolan sevmelerin
yeniden yeşermesinde hayatın
seni arıyorum bıraktığım yürekte

dost dşye el uzattıkların
giderken el olup yanından,
döküldüğünde göz yaşların sinene
hüzünlenen bakışlarında
beliren mutlu gülümseme
güneş olurken yürek sevgime
seni arıyorum bıraktığım yürekte

gece karanlık, aldırma sen
gözlerinin karasıdır ona inat
beni hayata bağlayan
senle dolan sevgi düşlerinde
hicran yarana em olmak için
seni arıyorum bıraktığım yürekte
İSMAİL TÜRKMEN
Nom: Turkce siirler
Yuborildi: ismailturkmen 19 Iyun 2009, 15:48:52
SEVDİN DE KARŞI MI DURDUM


Acıları mesken tutmadım be yüreğim
Sen sevdin de ben mi karşı durdum
Acıları demet yapıp bir köşene
Dertlere sarmadım seni
Acıları mesken tutmadın be yüreğim
Sen sevdin de ben mi karşı durdum

Kader geceleri yazmış bana yaren
Geceler de yalnızlığı sana
Yaslamış, sevgi susuzluğunda
Serap görüp de aldanmanı ben söylemedim
Sevilmene ben mi neden oldum
Yalnızlık çölünde vaha koştun da
Vahanın suyunu ben mi kuruttum
Serapları bakışlarına ben mi sardım

Sen yalnız, ben sensiz
Yaşarken gecelerde, aşkı yaşamdan
Kurduğun düşleri, ben sildim yüreğim
Uzandın gül koklamaya da
Gül dikenlerini ben mi serdim sana
Acıları mesken tutmadım be yüreğim
Sen sevdin de ben mi karşı durdum

Yudumladığın, şarap kadehindeki son yudum
Badeyi paylaştığın sevdana
Kavuştun da ben mi ayırdım
Yıldızlarda okurken ismini, yakamoz gözlerin
Bakışlarına hüzün perdesini ben mi gerdim
Acıları mesken tutma be yüreğim
Sen sevdin de ben mi karşı durdum

Gece giden güneş, seherde döner
Değerini bilmeyen gider,
Bir gecenin sabahında, acılara merhem
Sevgi dolu bir yürek de seni sever
Acıları mesken tutuşun onda biter
Sen, seveni sev yeter.
İSMAİL TÜRKMEN
Nom: Re: Turkce siirler
Yuborildi: ismailturkmen 20 Iyun 2009, 19:02:42
NE YAPTIM
Ne yaptım da gece oldun bana?
Yıldızları indirmedim mi sana?
Bütün çiçekleri sermedim mi ayaklarına?
Gecene yakamozları atmadım mı?
Deniz kabuklarında ses olup fısıldamadım mı?
Sevdiğimi nazlı yüreklim sana.
Ne yaptım da gece oldun bana?
Sabah çiçeklere düşen çiğ mi oldu?
Sensizliğe düşen gözyaşlarım,
Kan olup aktı da gül taçları mı sandın?
Dizelerimde sevda mı anlatmadım mı?
Gözlerine bakıp dünyayı gezmedim mi?
Ne yaptım da gece oldun bana?
Deryada yüzen denizanalarını toplamadım mı?
Gül tenini yakmasın diye,
bütün güllerden dikenleri ayıklamadım mı?
Batmasın diye yüreğine.
Hüzünleri hapsetmedim mi geceye?
Dolmasın diye gözlerine.
Elimde yüreğim karşılamadın mı?
Ayla, yıldızla bir güne gelen ışıkları,
Sana olan özlemlerim bitmesin diye,
Zindanlarında boğmadım mı hasreti?
Gecelerde seni yaşarken düşlerimde,
Ne yaptım da gece oldun bana?
 
 
İsmail TÜRKMEN
 
Nom: İSMAİL TÜRKMEN ŞİİRLERİ
Yuborildi: ismailturkmen 24 Iyun 2009, 00:13:53
BIRAKTIĞIM YÜREKTE


seni arıyorum, bıraktığım yürekte
acıları sarılmış
gözleri gülümsemde
sevgiye işlenmiş, düşlerde
güller arasında gezinirken
seni arıyorum,bıraktığım yürekte

yıldız çizmiştik, ortasında kalp
yağmur tanelerini içmiştik
gözlerimiz bakışına kilitli
seni yamıştım sahilin en sert kayasına
silmesin kıyıya vuran hırçın dalgalar diye
seviştiğimiz bakışlarda
seni arıyorum bıraktığım yürekte

kardelenler gibi başkaldırıken acılara
kalbindeki hıçkırıklara el salladığın
güneşin doğuşuna bakan göz gülümsemesende
sevişirken göz kırpmalarında
seni arıyorum bıraktığım yürekte

yad ellere koşarken ellerin açık
uçuşan duyguların sürüklediği
zerrelerine karışmış sevgimde
kaybouşuna ağlayarak
çaresiz göz yaşlarımızda
seni arıyorum bıraktığı yürekte

hicran yarasından görünmez olmuş,
solgun güz yaparları dolanırken ,
duygularında, kaybolan sevmelerin
yeniden yeşermesinde hayatın
seni arıyorum bıraktığım yürekte

dost dşye el uzattıkların
giderken el olup yanından,
döküldüğünde göz yaşların sinene
hüzünlenen bakışlarında
beliren mutlu gülümseme
güneş olurken yürek sevgime
seni arıyorum bıraktığım yürekte

gece karanlık, aldırma sen
gözlerinin karasıdır ona inat
beni hayata bağlayan
senle dolan sevgi düşlerinde
hicran yarana em olmak için
seni arıyorum bıraktığım yürekte
İSMAİL TÜRKMEN

[вложение удалено Администратором]
Nom: Re: Turkce siirler
Yuborildi: ismailturkmen 24 Iyun 2009, 00:15:21
AKŞAM EYLEDİM
Sevginle akşam ettim,
Sergen olunca saçların tan vaktine,
Saçlarınla oynadım
Gözlerini gördüm güneşin batışında,
Dökülürken sevgin yüreğime,
Sevginle akşam eyledim
Yüreğim kolbastı oynar ufukta gün giderken,
Sen gelirsin aklıma, resmini çizerim kalbime,
Üstüne seni seviyorum yazarım,
Kapatıp gözlerimi günü akşam ederim sevgimle
Sen bilmediğim bir yerde
Sessizce beklerken güneşin batışını,
Ben dinlerim sevginle yüreğimin atışını,
Gün gidiyor bak akşam ettim sevginle
Gözlerinde hüzün görürdüm bazen,
O an rüzgâr olurdum, bora olurdum,
Dağıtırken gözlerinde hüznü, sevgim
Seni severken akşam ettim
Gülerdi gözlerin,
Yanaklarında gül olurdu gamzelerin,
Ufukta doğanda güneş,
Oturup yüreğinin sahiline,
Seni severken akşam eyledim
Ellerini uzattırsın bana,
Dudaklarında tatlı tebessüm,
Tebessümünün tadına varırken sevginle,
Seni severken akşam eyledim
Tan vaktinde tenin beyazlığı
Ay oldu gökyüzüne,
Ay yüzünde ararken sevgi ile bakışlarını,
Severken seni akşam eyledim
Özledim çok özledim,
Selam gönderdim rüzgârdan okşasın saçlarını,
Alıp gelsin diye kokusunu severken akşam eyledim
Özledim seni severken can gibi
Düşlerimi yüreğine yol eyledim
Düşlerim sevgimi getirirken sana, akşam eyledim
İSMAİL TÜRKMEN
Nom: Re: Turkce siirler
Yuborildi: ismailturkmen 29 Iyun 2009, 14:57:11
BEN BEYİM
 

Ben bey oğlu beyim
Gönlüm yansa da beyim
Beylik bana yakışır yıkılmam
Ben beyim Türkmen beyi

Alperenim gönlümce kendim
Doğruyu bilir, doğruyu dilerim
Ben Türkmen beyi, bey oğlu beyim
Beylik bana yakışır, yıkılmam

Atalarım, Oğuz, Mustafa, Alparslan
Ben, beylerden Osman beyin oğlu
Türkmen beyi, Türkmen oğlu
Beylik bana yakışır yıkılmam

Obalar kurarım yüreğimde, Beyim.
Çadır çadır, oymak, oymak
Sürüler otlatırım yaylalarda
Ben beyim, beylik bana yakışır.

Ben beyim, Türkmen Beyi.
Acılara derman olurum. Beyim.
Gönlüm geniş, sevgim dağca
Beylik bana yakışır, yıkılmam!
 
 
İsmail TÜRKMEN   

 
 
Nom: Re: Turkce siirler
Yuborildi: ismailturkmen 29 Iyun 2009, 14:57:43
Mehmetim
 
Yorgun bedenini bıraktı yatağına, rahatlasın diye
Bütün gece dağlarda, yokuş demeden, dere demeden
Sırtındaki kumanyasıyla birlikte bedenini taşıyan
Kimi zaman dizlerine devreden taşımaları ayakları
Dinlensin ki gün batımıyla birlikte tekrar başlasın
O eskiden çok sevdiği bayırlarda kumanyasıyla bedenini
Eskiden can atardı dağlara, derelere gitmeye
Ya şimdi sevmez olmuştu hain yüreklerin pusuya yattığı
O zamanlar gitmeye can attığı bu dağları bayırları,
Bildiği geceleri dağlarda, bayırlarda çakallar olurdu
Şimdi ise hain yürekler hain pusular almıştı çakalların
Arada birde görünen ürkek tavşanların yerini
Bunları düşlemeye başladı başını yastığa koyduğunda
Çoban ateşi sanmıştı ilk gördüğünde hain namlunun parıltısını
Gene sütü kaynatıyor demişti içinden çoban Ahmet,
öyle yapardı arkadaşı çoban Ahmet memleketindeki dağlarda
Tam bu vakitlerde kaynatır sütü ıslıkla çığırırdı kendisini,
Tam buları düşünürken yanından ıslıkla bir şey geçti
Anlam veremdi taki yanında yürüyen Ahmet yere düşüne kadar,
Acıyla ahin kurşunlarının da ıslık çaldığını o zaman anladı
Düşmüştü Ahmet bu toprağa can vermişti hain kurşunla
Çakallar geldi gene aklına, onlar daha cesurdu hain pusudan
Ulurlardı en azından saldırmadan, ama hain pusu sessizdi
Engerek yılanı gibi sessiz ve kalleş, anası derdi
Yılana kalleş diye de anlam veremezdi kalleşliğe
Şimdi anlamıştı kalleşliğin ne olduğunu.
Düşünürken bunları gözleri kapandı yavaş yavaş,
Uykuya dalmıştı, yorgun bedeni daha fazla dayanmamıştı
Hem zaman düş zamanı değildi, akşama zinde olmalıydı
Derin uykuda annesi geldi başucuna, yavaşça saçlarını okşadı
Alnından öpüp gitti, eline bir şeyler bıraktı,
Sonra dağı gördü gene yüksek, sarp etekli dağı,
Her tarafı hain pusulara gebe dağı, tırmandılar Mehmet’le dağa
Tırmandılar ama sürünerek, dizleri kanarcasına,
Tam yukarda bir çift namluya karşı gidiyorlardı, Mehmetler
Anası geldi aklına, eline bıraktığı neydi acaba,
Başını çevirip topraklaşmış eline baktı kına vardı,
Anam askere yolarken yaktıydı diye düşündü, oralı olmadan
Gene o hain yılan ıslığındaki sesi duydu,
Yat diye bağırdığını bir de Mehmet’in avazı çıktığınca
Bir sıcaklık hissetti yüreğinde,
Yavuklusunu ilk gördüğünde hissetmişti bir bu sıcaklığı
Özlemle gülümsedi dudakları, anasının kınaladığı elini
Yüreğinin üstüne getirdi sevgiyle, kırmızı bir sıcaklık bulaştı eline
Elindeki kınadan daha kırmızı, elindeki kınadan daha sıcak
Tam kapanacakken gözleri yukarda bulutlarda hissetti kendini
Ay yıldızlı bayrağa sarılış mutlu tebessümlerle,
Şehitlik şerbetini yudumluyordu, anasının dizlerini döverek,
Saçını yolarak ağlamsı olmasa mutlu olacaktı
Vatan uğruna verdiği cana, şehitler ordusuna katılışına


 
 
İsmail TÜRKMEN   

 
 
Nom: Re: Turkce siirler
Yuborildi: ismailturkmen 29 Iyun 2009, 14:58:10
YANKE
 
Tarihine bir baksana yaşadığın toprağın
Kimler yaşıyormuş basmadan ayağın
Hangi medeniyetler kurulmuş yaktığın
Tarih kitapları yazıyor mu senin yıktığın

Kurulu o topraklarda nice devleti yok ettin
Katil ataların gelip sürgün Avrupa dediğin
Haçlı kaçaklarından devlet diye peyda ettiğin
Nice ulusları, nice inançları tarihten yok ettiğin

Hırsız katil babanın torunları, yanke bildiğim
Önce Afrika’da koymadın insan söz ettiğim
Senin köle diye pazarlara insan getirdiğin
Yazıyor mu tarihinde, dünya ile bir bildiğim

Medeniyet diye canlara acımasızca kıydığın
Para için evler yakıp, ırakta kanlar akıttığın
Hiroşima, Nagazaki’de nesilleri bombaladığın
Baksana tarihine yazmıyor mu hunharlığın

Kore’de, Viatnam’da sakat kalanlar senden
Tarihe eser kalmışken ne istersin benden
Ey Yanke elindeki kanla, alnında ki lekeden
Habersizken Ermeni’ye yalakalık edişin neden

Bir zamanlar yaşardı ülkende kızıl derili bir ırk
Giysen de sırtına medeniyet denilen çelik zırh
Astekler vardı bak bastığın yerlerde yok artık
Sen nerede; bir baksana nerede kalmış insanlık

Irakta elleri kanlı askerlerin insanlıktan uzak
Afkanistan’da kurdun insanlığa haince tuzak
Soyun yok, geleceğin insanlıktan millerce uzak
Boynuna geçecektir Türk’e kurduğun bu tuzak


 
 
İsmail TÜRKMEN
 
Nom: Re: Turkce siirler
Yuborildi: Foniy 27 Iyul 2009, 20:40:16
Selam Olsun

Biz dünyadan gider olduk
Kalanlara selam olsun.
Bizim için hayır dua
Kılanlara selam olsun.

Ecel büke belimizi
Söyletmeye dilimizi
Hasta iken halimizi
Soranlara selam olsun.

Tenin ortaya açıla
Yakasız gömlek biçile
Bizi bir asan vechile
Yuyanlara selam olsun.

Selam verile kastimize
Gider olduk dostumuza
Namaz için üstümüze
Duranlara selam olsun.

Derviş YUNUS söyler sözü
Yaş dolmuştur iki gözü
Bilmeyenler bilsin bizi
Bilenlere selam olsun.
Nom: Re: Turkce siirler
Yuborildi: ismailturkmen 28 Iyul 2009, 01:23:10
Kızıl Akıyor Bulungir

Kızıl akıyor Bulungir deryası
Yatağında kara, sahilinde yeşil
Üstünde mavi gök dururken
Kızıl akıyor Bulungir deryası.

Ergenekon’dan çıkış şenliği yok,
Oğuzhan destanına mekân olmamışçasına
Kızıl akıyor Bulungir deryası.
Yiğitler boyun büküşlerde
Genç kızların nakışında hüzün,
Kızıl akıyor Bulungir deryası

Tanrı dağları ağlamaklı,
Duyuluyor Kürşat’ın narası
Kürşat ruhu yasta
Kırk yiğidi bu gün yasta
Orkun kitabesi yazılı taşta
Katledilirken Urumçi’de Türk her yaşta
Kızıl akıyor Bulungir deryası

Birlik bozulmuş bu yurrta
Yol göstermez artık bozkurtta
Kurşunlanır yiğit Uygur sakakta
Aral durgun, belli yasta
Kızıl akıyor Bulungir deryası

Acı, gözyaşı sıradan, anayurtta
Kızıl çin katlettikçe sokakta
Uygur’u genç yaşlı,
Türk’ün gözü yaşalı
Güneş, getirmez olmuş günü
Unutmuş görünmekte Çinli dünü,
Bulungir almış içine hüznü
Kızıl akmakta gök maviye inat

Everen suskun, duyarsız ketum
Katledilirken binler masum Türk,
Ata diyarında kalan masum, gen ,kadın,kız,
Tanrı dağı kara sise sarınmış
Kızıl akmakta Bulungir deryası

Gök bayrak bakmakta boynu bükük,
Al bayrağa umutla çaresiz,
Al bayrak, üzgün gafletine kardeş Anadolu’nun,
Yeşil vadisinde kızıl akmakta Bulungir deryası


Bulungir:Urumçi yakınında bir nehir
İSMAİL TÜRKMEN

Nom: Re: Turkce siirler
Yuborildi: ismailturkmen 28 Iyul 2009, 17:06:36
Aç Yüreğini

Ömür geçmekte gün ışığı gibi
Karanlık gelmekte düşe, anda
Aç yüreğinin kapısını vuranda
Ömür geçmekte gün ışığı gibi

Kar yamaya başlayanda saçlara
Karanlık düştüğünde bakışlara
Beyaz zambaklar nakış olanda
Aç yüreğinin kapısını vuranda

Özlem dolar sevgi gecede düşlerine
Yıldızlar sergen olanda gökyüzüne
Seni ararken biri sevgili yüreğinde
Aç yüreğini, seven kapına gelende

Zaman çok değil dinlenecek kadar,
Yıldızlar beklemiyor sabaha kadar.
Kapında bekleyeni sevdan mı yakar
Aç yüreğini, zaman durmadan akar,


Buluşsun güzelliği, kır çiçeklerinde
Seni yaşarken yakınında bir yerde
Sevgiyi beslerken sen diye yüreğinde
Aç yüreğini, buluşsun iki sevende
 
İsmail Türkmen
 
 
Nom: Re: Turkce siirler
Yuborildi: Smartella 28 Iyul 2009, 22:34:20
Kendine iyi bak

Yan yana geçen geceler unutulup gider mi
Acilar birden biter mi ?
Bir bebek özleminde seni aramak var ya
Bu hep böyle böyle gider mi ?
Suya hasret çöllerde beyaz güller biter mi
Dikenleri göğü deler mi ?
Bir menekşe kokusunda seni aramak var ya
Bu hep böyle böyle gider mi ?

Kandine iyi bak beni düşünme
Su akar yatağini bulur..

Içimdeki firtina, kör kurşunla diner mi
Kavgalar kansiz biter mi ?
Bir mavzer çiğliğinda seni aramak var ya
Bu hep böyle böyle gider mi ?
Şu kahpe dünya seni bana düşman eder mi
Dostluklar birden biter mi ?
Bir kardaş selaminda seni aramak var ya
Bu hep böyle böyle gider mi ?

Kandine iyi bak beni düşünme
Su akar yatağini bulur..
çok özledim annem seni.
Nom: Re: Turkce siirler
Yuborildi: ismailturkmen 30 Iyul 2009, 17:00:02
Çizilmemiş Resim Düşündüm
 

Hüzünlü güz akşamında yalnız düşlerdeyim
Geceye eşlik ederken yıldızlar sahildeyim
Ağır adımlarla hayali sahile gitmekteyim
Tuvalde olmayan resim düşünmekteyim

Bir resim düşündüm hiç çizilmemiş
Fırça kullanılmamış belki boyanırken
Bir resim düşündüm, siyah bukleler
İmbatta uçuşurken denize resmedilmiş

Gözlerdeki bakış denize maviliğini,
Güzel yürek gökyüzüne beyazlığını
Dudaklardaki gülüş güneşe sıcaklığını
Verdiği çizilmemiş resim düşündüm

Bir bakış düşündüm çizilmemiş resimde
Ufukları pembeye boyamış, geceye inat
Yıldızlar gözlerdeki mutlu parıltıdan yapılı
Bir resim düşündüm çizilmemiş şimdiye

Yaşanmış hüzünleri geceye saklayıp
Ufuklara umudu işleyen ay cemalde
Can dostluğun yaşandığı ruh güzeli
Çizilmemiş eşsiz bir resim düşündüm

Deniz arkada, yakamozlar denizde
Yıldızlar bakış olmuş ela gözlerde
Yürek sevda olmuş, yayla yeşilliğinde
Bir resim ama düşümdüm çizilmemiş

Bir güzel resimde, hayallerde yaşayan
Düşlenip hece hece dizelere şiirleşen
Can dost olup cana ruh veren bir dost
Düşündüm resmi çizilmeden güne çıkan

Sahilde bekleyen, kır çiçeklerinden güzel
Denizi gölgede bırakan can bakışlı can dost
Siyah, kızıl ya da papatya sarısı saçlarıyla
Can dostu çizilmemiş resimde düşündüm

 
 
İsmail TÜRKMEN   

Nom: Re: Turkce siirler
Yuborildi: ismailturkmen 03 Avgust 2009, 13:20:00
ELFİDA

Bir umutsuzluk vadisinde gördüm seni
Düşlerimi karıştırdın
Sevdim, sahiplendim
Umut vadisinin dikenlerini
Bir bir temizledim, sen geldin ya
Ayaklarına batmasın diye,
Yoluna çıkacak taşları bir bir ayıkladım,
Gülleri dikensiz yaptım, yaban güllerini sakladım
Seni sarmasınlar diye,

Yokuşlarda terlemeyesin,
Geceleri uykusu kalmayasın diye
Yokuşları düzledim,
Ay ve yıldızlara perde çektim
Umutsuzluk vadisinde gördüm seni
Sardım yüreğime sevdim seni

Dertlerimi unuttum, dertlileri sildim,
Bakışlarımda hep gülücük aldım,
Hüzünlendim güldüm,
Ağladın göz yaşlarını sildim,
Gözlerimi gözlerine sardım   
Gözlerin kızarmasın,
Yüreğinde hüzün kalmasın diye.

Saçlarımı süpürge yapıp süpürdüm
Hayatın sana verdiği acıları,
Yarınlarımı bugün yaptım seni mutlu etmek için,
Ser verdim, sır vermedim
Derdine her an merhemdim
Dertlerin derdim oldu ağlamasın diye gözlerin

Umutsuz vadisinde ki gülleri kıskanmadım, senden
Sırf mutlu olasın diye benlen
Sevdim diye aktım yüreğine
Serdim varı mı yoğumu ellerine
Ekmeksiz kaldım ekmek istemedim
Sadece seni sevdim diye

Umutsuzluk vadisinde bir elfidaydım
Sevdiğim uğruna fedaydım,
Servet demedim sundum sana
Bedenim zaten köle idi uğruna
Yüreğimi serdim sevdiğim, ayaklarına,
Sadece seni sevdim diye.


İSMAİL TÜRKMEN
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 04 Oktyabr 2009, 13:35:21
S.aleyküm. Ben size elimden geldiği kadar Necip Fazıl Kısakürekten şiirler göndermeye çalışacağım.

ALLAH DERİM

           

Sırtımda, taşınmaz yükü göklerin;

Herkes koşar, zıplar, ben yürüyemem!

İsterseniz hayat aşını verin;

Sayılı nimetler bal olsa yemem!

 

Ey akıl,  nasıl da delinmez küfen?

Ebedi oluşun urbası kefen!

Kursa da boşluğa asma köprü, fen,

Allah derim, başka hiçbir şey demem!

Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 04 Oktyabr 2009, 13:36:07
ALLAH DİYENE

 

Her şey, her şey şu tek müjdede;

Yoktur ölüm, Allah diyene!

Canım kurban, başı secdede,

İki büklüm, Allah diyene!

 

Akıl, kırık kanadı hiçin;

Derdi gücü 'nasıl' ve 'niçin'...

Bağlı, perçin üstüne perçin,

Benim gönlüm Allah diyene...

Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 04 Oktyabr 2009, 13:36:23
ANNEME MEKTUP

           

Ben bu gurbet ile düştüm düşeli,

Her gün biraz daha süzülmekteyim.

Her gece, içinde mermer döşeli,

Bir soğuk yatakta büzülmekteyim.

 

Böylece bir lâhza kaldığım zaman,

Geceyi koynuma aldığım zaman,

Gözlerim kapanıp daldığım zaman,

Yeniden yollara düzülmekteyim.

 

Son günüm yaklaştı görünesiye,

Kalmadı bir adım yol ileriye;

Yüzünü görmeden ölürsem diye,

Üzülmekteyim ben, üzülmekteyim.

Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 04 Oktyabr 2009, 13:36:47
AYNADAKİ HALİME

 

Akmayan yaşlarla sıcacık yüzün;

Yavrum, bugün seni pek ölgün gördüm.

Gözünde bir küçük noktadır hüzün,

Neş'eni ne bugün, ne de dün gördüm.

Eğri dallar gibi halsiz, yorgunsun,

Birikmiş sulardan daha durgunsun,

Görünmez bıçakla içten vurgunsun,

Seni öz yurdunda bir sürgün gördüm.

Geçti bir cenaze peşinde ömrüm;

Bilemem, vardığın neresi, bugün?

Hergün yürüdüğün kadar yürüdün,

Arkasından kendi ölünün; gördüm.

Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 04 Oktyabr 2009, 13:37:02
AYNALAR YOLUMU KESTİ

 

Aynalar, bakmayın yüzüme dik dik;

İşte yakalandık, kelepçelendik!

Çıktınız umulmaz anda karşıma,

Başımın tokmağı indi başıma.

Suratımda her suç bir ayrı imza,

Benmişim kendime en büyük ceza!

Ey dipsiz berraklık, ulvî mahkeme!

Acı, hapsettiğin sefil gölgeme!

Nur topu günlerin kanına girdim.

Kutsî emaneti yedim, bitirdim.

Doğmaz güneşlere bağlandı vâde;

Dişlerinde, köpek nefsin, irade.

Günah, günah, hasad yerinde demet;

Merhamet, suçumdan aşkın merhamet!

Olur mu, dünyaya indirsem kepenk:

Gözyaşı döksem, Nuh Tufanına denk?

Çıkamam, aynalar, aynalar zindan.

Bakamam, aynada, aynada vicdan;

Beni beklemeyin, o bir hevesti;

Gelemem, aynalar yolumu kesti.

Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 04 Oktyabr 2009, 13:37:25
AZGIN DENİZ

 

Hangi hissin parmağı dokundu ki, derine,

Düştü bir gizli alev salkımı içerine?

Hangi kâbus bastı ki, seni uykularında,

Birdenbire cehennem kaynadı sularında?

Örtüldü baştan başa tenin beyaz bir terle,

Duman duman yayılan incecik köpüklerle.

Hangi dert kaldı, söyle, bağrına üşüşmeyen,

Hangi ölüm şarkısı, bu dilinden düşmeyen?

Hangi öfkeyle yüzün, böyle karıştı yer yer,

Sana yan mı baktılar, bir şey mi söylediler?

Bir şey dinleme artık, artık bir şey dinleme!

Çağır, bütün günahkâr ruhları cehenneme!

Karşına, sahil, kaya, insan kim çıkarsa vur!

Vur başına, âlemde, kör, sağır, ne varsa vur!

Sal her taraftan, dağdan, gökten, pencereden sal!

Nihayet kala kala dünyada tek kişi kal!

1927

 
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 04 Oktyabr 2009, 13:37:41
BABADAN OĞULA

 

Eve dönmez bir akşam;

Ve gün yüzlü çocuğu,

Sorar: Nerede babam?

         

Bakarlar, oldu, bitti;

Gelir, derler çocuğa,

Baban attâya gitti.

         

Uzar gider bu attâ;

Ve neler neler olmaz!

Ve kimbilir ve hattâ;

         

Bir mahşer gerisinde;

Babası döner bir gün,

Oğlunun derisinde...

1946

 
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 04 Oktyabr 2009, 13:38:18
BAHÇEDEKİ İHTİYAR

 

Yıllar bir gözyaşı olup da kaymış

Nurlu ihtiyarın yanaklarında.

Yapraktan saçını yerlere yaymış,

Sonbahar ağlıyor ayaklarında.

 

Süzüyor ufukta bir kızıl yeri,

İçi karanlıkla dolu gözleri;

Alnında akşamın ince kederi,

Sessizliğin sırrı, dudaklarında.

 

Yanan bir kağıtta küçük bir satır

Yazı gibi akşam onu karatır;

Artık o, silinen bir hâtıradır,

Bu ıssız bahçenin uzaklarında...

1930

 
 
 
 
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 04 Oktyabr 2009, 13:38:39
BAŞIBOŞ

 

Vatanımda sular akar, başıboş;

Herkes, birbirini kakar, başıboş.

Bozkırlardan topal bir tren geçer;

Çocuk, merkep, öküz bakar, başıboş.

Yanmaz da yürekler, güneşe atsan;

Bir kibrit, bir orman yakar, başıboş.

Tarih, kutuplara kaçmış bir fener,

Buz denizlerinde çakar başıboş.

Yirmidokuz harflik sözde aydınlar,

Yafta yazar, isim takar, başıboş.

Allah'ım sen acı bu sâf millete!

Akşam yatar, sabah kalkar, başıboş...

1964

 
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 04 Oktyabr 2009, 13:39:39
BENDEDİR

 

Ne azap, ne sitem bu yalnızlıktan,

Kime ne, aşılmaz duvar bendedir,

Süslenmiş gemiler geçse açıktan,

Sanırım gittiği diyar bendedir.

 

Yaram var, havanlar dövemez merhem;

Yüküm var, bulamaz pazarlar dirhem.

Ne çıkar, bir yola düşmemiş gölgem;

Yollar ki, Allah'a çıkar, bendedir.

1936
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 04 Oktyabr 2009, 13:39:54
BOŞ DÜNYA

 

Gittiler... Bana dünyam

Birdenbire boş geldi.

Seçilmiş oldu eşyam.

Odalarım loş geldi.

 

Gözlerim müebbette,

Günü gelir elbette...

Gelir Melek nöbette,

Safa geldi, hoş geldi.

1982

 
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 04 Oktyabr 2009, 13:42:08
CANIM İSTANBUL

 

Ruhumu eritip de kalıpta dondurmuşlar;

Onu İstanbul diye toprağa kondurmuşlar.

İçimde tüten birşey; hava, renk, edâ, iklim;

O benim, zaman, mekân aşıp geçmiş sevgilim.

Çiçeği altın yaldız, suyu telli pulludur;

Ay ve güneş ezelden iki İstanbulludur.

Denizle toprak, yalnız onda ermiş visale,

Ve kavuşmuş rüyalar, onda, onda misâle.

 

                       İstanbul benim canım;

                       Vatanım da vatanım...

                                  İstanbul,

                                  İstanbul...

 

Tarihin gözleri var, surlarda delik delik;

Servi, endamlı servi, ahirete perdelik...

Bulutta şaha kalkmış Fatih'ten kalma kır at;

Pırlantadan kubbeler, belki bir milyar kırat...

Şahadet parmağıdır göğe doğru minare;

Her nakışta o mâna: Öleceğiz ne çare?..

Hayattan canlı ölüm, günahtan baskın rahmet;

Beyoğlu tepinirken ağlar Karacaahmet...

 

                         O mânayı bul da bul!

                         İlle İstanbul'da bul!

                                   İstanbul,

                                   İstanbul...

 

Boğaz gümüş bir mangal, kaynatır serinliği;

Çamlıca'da, yerdedir göklerin derinliği.

Oynak sular yalının alt katına misafir;

Yeni dünyadan mahzun, resimde eski sefir.

Her akşam camlarında yangın çıkan Üsküdar,

Perili ahşap konak, koca bir şehir kadar...

Bir ses, bilemem tanbur gibi mi, ud gibi mi?

Cumbalı odalarda inletir "Kâtibim"i...

 

                         Kadını keskin bıçak,

                         Taze kan gibi sıcak.

                                    İstanbul,

                                    İstanbul...

 

Yedi tepe üstünde zaman bir gergef işler!

Yedi renk, yedi sesten sayısız belirişler...

Eyüp öksüz, Kadıköy süslü, Moda kurumlu,

Adada rüzgâr, uçan eteklerden sorumlu.

Her şafak Hisarlarda oklar çıkar yayından

Hâlâ çığlıklar gelir Topkapı Sarayından.

Ana gibi yâr olmaz, İstanbul gibi diyar;

Güleni şöyle dursun, ağlayanı bahtiyar...

 

                         Gecesi sünbül kokan

                         Türkçesi bülbül kokan,

                                      İstanbul,

                                      İstanbul...

1963

Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 04 Oktyabr 2009, 13:42:39
CANSIZ AT

 

Bilmem, kaçı kaç geçe,

Bilmem, kaça kaç kala,

Ya erkence, ya geçce,

Sıram gelir hoppala!

 

Altımda gacır gucur,

Kişner durur cansız at...

İşte servili çukur;

Ve ölümsüz hakikat!

1944

 
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 04 Oktyabr 2009, 13:42:56
ÇEK PERDEYİ

 

Evler döşemekti bendeki tasa,

Yaptım, ettim, nöbet mezara geldi.

Yeter bana üç beş arşın bez olsa;

Beklenmedik mallar pazara geldi.

 

Penceremde bir gün, günlerden bir gün:

Ses baygın, renk dalgın ve ışık süzgün;

Belirsiz bir semte insanlık sürgün...

Çek perdeyi, güneş nazara geldi!

1962

Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 04 Oktyabr 2009, 13:43:22
ÇİLE

 

Gâiblerde bir ses geldi: Bu adam,

Gezdirsin boşluğu ense kökünde!

Ve uçtu tepemden birdenbire dam;

Gök devrildi, künde üstüne künde...

 

Pencereye koştum: Kızıl kıyamet!

Dediklerin çıktı, ihtiyar bacı!

Sonsuzluk, elinde bir mavi tulbent,

Ok çekti yukardan, üstüme avcı

 

Ateşten zehrini tattım bu okun,

Bir anda kül etti can elmasımı.

Sanki burnum, değdi burnuna (yok)un,

Kustum, öz ağzımdan kafatasımı

 

Bir bardak su gibi çalkandı dünya;

Söndü istikâmet, yıkıldı boşluk.

Al sana hakikat, al sana rüya!

İşte akıllılık, işte sarhoşluk!

 

Ensemin örsünde bir demir balyoz,

Kapandım yatağa son çare diye.

Bir kanlı şafakta, bana çil horoz,

Yepyeni bir dünya etti hediye

 

Bu nasıl bir dünya, hikâyesi zor;

Mekânı bir satıh, zamanı vehim.

Bütün bir kainat muşamba dekor,

Bütün bir insanlık yalana teslim.

 

Nesin sen, hakikat olsan da çekil!

Yetiş körlük, yetiş, takma gözde cam!

Otursun yerine bende her şekil;

Vatanım, sevgilim, dostum ve hocam!

Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 04 Oktyabr 2009, 13:43:58
Aylarca gezindim, yıkık ve şaşkın,

Benliğim bir kazan ve aklım kepçe,

Deliler köyünden bir menzil aşkın,

Her fikir içimde bir çift kelepçe.

 

Niçin küçülüyor eşya uzakta?

Gözsüz görüyorum rüyada, nasıl?

Zamanın raksı ne bir yuvarlakta?

Sonum varmış, onu öğrensem asıl?

 

Bir fikir ki sıcak yarada kezzap,

Bir fikir ki, beyin zarında sülük.

Selâm, selam sana haşmetli azap;

Yandıkça gelişen tılsımlı kütük.

 

Yalvardım: Gösterin bilmeceme yol!

Ey yedinci gök, esrarını aç!

Annemin duası, düş de perde ol!

Bir asâ kes bana, ihtiyar ağaç!

 

Uyku, katillerin bile çeşmesi;

Yorgan, Allahsıza kadar sığınak.

Teselli pınarı, sabır memesi;

Size şerbet, bana kum dolu çanak.

 

Bu mu, rüyalarda içtiğim cinnet,

Sırrını ararken patlayan gülle?

Yeşil asmalarda depreniş, şehvet;

Karınca sarayı, kupkuru kelle...

 

Akrep, nokta nokta ruhumu sokmuş,

Mevsimden mevsime girdim böylece.

Gördüm ki, ateş de, cımbız da yokmuş,

Fikir çilesinden büyük işkence.

Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 04 Oktyabr 2009, 13:44:12
Evet, her şey bende bir gizli düğüm;

Ne ölüm terleri döktüm, nelerden!

Dibi yok göklerden yeter ürktüğüm,

Yetişir çektiğim mesafelerden!

 

Ufuk bir tilkidir, kaçak ve kurnaz;

Yollar bir yumaktır, uzun, dolaşık.

Her gece rüyamı yazan sihirbaz,

Tutuyor önümde bir mavi ışık.

 

Büyücü, büyücü ne bana hıncın?

Bu kükürtlü duman, nedir inimde?

Camdan keskin, kıldan ince kılıcın,

Bir zehir kıymık gibi, beynimde.

 

Lûgat, bir isim ver bana halimden;

Herkesin bildiği dilden bir isim!

Eski esvaplarım, tutun elimden;

Aynalar, söyleyin bana, ben kimim?

 

Söyleyin, söyleyin, ben miyim yoksa,

Arzı boynuzunda taşıyan öküz?

Belâ mimarının seçtiği arsa;

Hayattan muhacir; eşyadan öksüz?

 

Ben ki, toz kanatlı bir kelebeğim,

Minicik gövdeme yüklü Kafdağı,

Bir zerreciğim ki, Arş'a gebeyim,

Dev sancılarımın budur kaynağı!

 

Ne yalanlarda var, ne hakikatta,

Gözümü yumdukça gördüğüm nakış.

Boşuna gezmişim, yok tabiatta,

İçimdeki kadar iniş ve çıkış.

Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 04 Oktyabr 2009, 13:44:27
Gece bir hendeğe düşercesine,

Birden kucağına düştüm gerçeğin.

Sanki erdim çetin bilmecesine,

Hem geçmiş zamanın, hem geleceğin.

 

Açıl susam, açıl! Açıldı kapı;

Atlas sedirinde mâverâ dede.

Yandı sırça saray, ilahi yapı,

Binbir âvizeyle uçsuz maddede.

 

Atomlarda cümbüş, donanma, şenlik;

Ve çevre çevre nur, çevre çevre nur.

İçiçe mimari, içiçe benlik;

Bildim seni ey Rab, bilinmez meşhur!

 

Nizam köpürüyor, med vakti deniz;

Nizam köpürüyor, ta çenemde su.

Suda bir gizli yol, pırıltılı iz;

Suda ezel fikri, ebed duygusu.

 

Kaçır beni âhenk, al beni birlik;

Artık barınamam gölge varlıkta.

Ver cüceye, onun olsun şairlik,

Şimdi gözüm, büyük sanatkârlıkta.

 

Öteler, öteler, gâyemin malı;

Mesafe ekinim, zaman madenim.

Gökte saman yolu benim olmalı;

Dipsizlik gölünde, inciler benim.

 

Diz çök ey zorlu nefs, önümde diz çök!

Heybem hayat dolu, deste ve yumak.

Sen, bütün dalların birleştiği kök;

Biricik meselem, Sonsuza varmak...

1939

Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 04 Oktyabr 2009, 13:46:35
ÇIRPINIR

 

Dinle, kulağını ver de mezara!

Ölüler evlâtan yana çırpınır.

Nesiller arası korkunç manzara;

Domuz yavrulayan ana çırpınır.

 

Kalbten kazıdılar iman sırrını;

Her günün bugünden beter yarını.

Acı rüzgârlara vermiş bağrını

Türk Bayrağı yana yana çırpınır.

1969

 
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 04 Oktyabr 2009, 13:47:06
ÇOCUK

 

Annesi gül koklasa, ağzı gül kokan çocuk;

Ağaç içinde ağaç geliştiren tomurcuk...

 

Çocukta, uçurtmayla göğe çıkmaya gayret;

Karıncaya göz atsa "niçin, nasıl?" ve hayret...

 

Fatihlik nimetinden yüzü bir nurlu mühür;

Biz akıl tutsağıyız, çocuktur ki asıl hür.

 

Allah diyor ki:"Geçti gazabımı rahmetim!"

Bir merhamet heykeli mahzun bakışlı yetim...

 

Bugün ağla çocuğum, yarın ağlayamazsın!

Şimdi anladığını, sonra anlayamazsın!

 

İnsanlık zincirinin ebediyet halkası;

Çocukların kalbinde işler zaman rakkası...

1983

Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 04 Oktyabr 2009, 13:47:45
DALGALAR

 

Sarmış deniz kızları gibi dalgalar bizi,

Uzun saçları gümüş, şeffaf tenleri fosfor.

Yumuşak başlarıyla sarsarak teknemizi,

Yolcu, gittiğin sahil nerde diye bağırıyor.

 

Ne bir kıyıdan eser, ne bir ışıktan eser,

Sulardan daha derin, yolun karanlıkları.

Dalgalar, yürüyünüz, arayalım beraber,

Başımızı dövecek yalçın kayalıkları!..

1926

Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 04 Oktyabr 2009, 13:48:04
DESTAN

 

Durun kalabalıklar, bu cadde çıkmaz sokak!

 

Haykırsam, kollarımı makas gibi açarak:

Durun, durun, bir dünya iniyor tepemizden,

Çatırtılar geliyor karanlık kubbemizden,

Çekiyor tebeşirle yekûn hattını âfet;

Alevler içinde ev, üst katında ziyafet!

Durum diye bir lâf var, buyurun size durum;

Bu toprak çirkef oldu, bu gökyüzü bodrum!

Bir şey koptu benden, şey, her şeyi tutan bir şey,

Benim adım Bay Necip, babamınki Fazıl Bey,

Utanırdı burnunu göstermekten sütninem,

Kızımın gösterdiği, kefen bezine mahrem.

Ey tepetaklak ehram, başı üstünde bina;

Evde cinayet, tramvay arabasında zina!

Bir kitap sarayının bin dolusu iskambil;

Barajlar yıkan şarap, sebil üstüne sebil!

Ve ferman, kumardaki dört kralın buyruğu:

Başkentler haritası, yerde sarhoş kusmuğu!

Geçenler geçti seni, uçtu pabucun dama,

Çatla Sodom-Gomore, patla Bizans ve Roma!

Öttür yem borusunu öttür, öttür, borazan!

Bitpazarında sattık, kalkamaz artık kazan!

Allah'ın on pulunu bekleye dursun on kul;

Bir kişiye tam dokuz, dokuz kişiye bir pul.

Bu taksimi kurt yapmaz kuzulara şah olsa;

Yaşasın, kefenimin kefili karaborsa!

Kubur faresi hayat, meselesiz, gerçeksiz;

Heykel destek üstünde, benim ruhum desteksiz.

Siyaset kavas, ilim köle, sanat ihtilâç;

Serbest, verem ve sıtma; mahpus, gümrükte ilâç.

Bülbüllere emir var: Lisan öğren vakvaktan;

Bahset tarih, balığın tırmandığı kavaktan!

Bak, arslan hakikate, ispinoz kafesinde;

Tartılan vatana bak, dalkavuk kefesinde!

Mezarda kan terliyor babamın iskeleti;

Ne yaptık, ne yaptılar mukaddes emaneti?

Ah! küçük hokkabazlık, sefil aynalı dolap;

Bir şapka, bir eldiven, bir maymun ve inkılâp!

1947

Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 04 Oktyabr 2009, 13:49:10
DÖNEMEÇ

 

                                     Bir gündü, hava ılık

                                     Ve cadde kalabalık...

Bir kadın sapıverdi önümden dönemece;

Yalnız bir endam gördüm, arkasından, ipince.

Ve görmeden sevdiğim, işte bu kadın dedim,

                                     Çarpıldım sendeledim.

 

                                     Bir gündü mevsim bayat

                                     Ve esnemekte hayat....

Dönemeçten bir tabut çıktı ve üç beş adam;

Yalnız bir âhenk sezdim, çerçevede bir endam.

Ve tabutta, incecik, o kadın var, anladım;

                                     Bir köşede ağladım...

1940

 
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 04 Oktyabr 2009, 13:49:52
DUA

 

Bende sıklet, sende letafet...

                           Allah'ım affet!

 

Lâtiften af bekler kesafet...

                           Allah'ım affet!

 

Etten ve kemikten kıyafet...

                           Allah'ım affet!

 

Şanındır fakire ziyafet...

                           Allah'ım affet!

 

Âcize imdadın şerafet...

                           Allah'ım affet!

 

Sen mutlaksın, bense izafet!

                           Allah'ım affet!

 

Ey kudret, ey rahmet, ey re'fet!

                           Allah'ım affet!

1982

 
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 04 Oktyabr 2009, 13:50:08
EN YAKIN

 

Bütün insanlığı dövsen havanda,

Zerre zerre herkes yine yalınız.

Boşlukta yol alan uçsuz kervanda,

Her şey tek başına, dağ, taş ve yıldız.

Herkes bir vücutsuz hayal peşinde;

Eşini kaybetmiş herkes eşinde.

İçinizde yiv yiv derinleşin de,

Çıksın karşınıza en yakınınız!

1972
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 04 Oktyabr 2009, 13:50:25
EVİM

 

Ahşap ev; camlarından kızıl biberler sarkan!

Arsız gökdelenlerle çevrilmiş önün, arkan!

Kefensiz bir cenaze, çırılçıplak, ortada...

Garanti yok sen gibi fâniye sigortada!

Eskiden ne güzeldin; evdin, köşktün, yalıydın!

Madden kaç para eder, sen bir remz olmalıydın!

Bir köşende annânem, dalgın Kur'an okurdu;

Ve karşısında annem, sessiz gergef dokurdu.

Semaverde huzuru besteleyen bir şarkı;

Asma saatte tık tık zamanın hazin çarkı...

Çam kokulu tahtalar, gıcır gıcır silinmiş;

Sular cömert, "temizlik imandandır" bilinmiş...

Komşuya hatır soran sıra sıra terlikler.

Ölçülü uzaklıkta, yakın beraberlikler...

Seni yiyip bitiren, kırk katlı ejder oldu;

Komşuluk, mâna ve ruh, ne varsa heder oldu;

Bir yeni nesil geldi, üstüste binenlerden;

Göğe çıkayım derken boşluğa inenlerden...

Seninle sarmaş dolaş, kökten bozuldu denge;

Vuran kimse kalmadı bu dâvayı mihenge...

Şimdi git, mahkemede hesap ver, iki büklüm;

Cezan, susuz, ekmeksiz, olduğun yerde ölüm!..

Evim, evim, vah evim, gönül bucağı evim!

Tadım, rengim, ışığım, anne kucağı evim!

1982
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 04 Oktyabr 2009, 13:51:47
FEZA PİLOTU

 

Yirminci Asrın ablak yüzlü feza pilotu!

Buldun mu Ay yüzünde ölüme çare otu?

Bir odun parçasına at diye binen çocuk!

Başında çelik kulâh, sırtında plâstik gocuk.

Uzaklıkları yenmiş fâtih edasındasın!

Dibsizliğin dibini bulmak sevdasındasın!...

Allah'a dil çıkarır gibi küstah bir yarış...

Farkında değilsin ki, Ay dünya'ya bir karış.

Fezada milyarlarca ışık, yol, mesâfe;

Seninki, saniyelik zafer, ilmî hurâfe!

Kavanozda, kendini deryada sanan balık;

Ne acı vahşet, mağrur ilimdeki kalabalık;

Fezada "Allah diye bir şey yok" iddiası!!!

Gel gör, kaç füzeye denk, bir mü'minin duası;

Rafa kaldırmak için ruhlarını dürdüler;

Güneş diye kalpteki güneşi söndürdüler.

Bilmediler; kalptedir, kalptedir asıl feza;

Kalptedir, ölümsüzlük kefili kutsî imza.

Sayıdan sonsuzluğa sınıf geçirtecek not;

Bizdedir ve bizdedir Arş'a giden astronot,

Ve mekândan arınmış ve zamandan ilerde,

Fezayı teslim alma sırrı bizimkilerde.

 

Bizimkiler ışığa gem vurar da binerler;

Yerden göğe çıkmazlar, gökten yere inerler......

1972

Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 04 Oktyabr 2009, 13:52:24
GARİPÇİK

 

Bahçemde Yusufçuk adlı kuş

Öter hep; Necipçik, Necipçik!

Bir iğne, kalbime sokulmuş,

Başımda küt diye bir dipçik.

 

Tabiat, gurbetten bir pusu;

Çırpınır, denizi arar su.

Haykırır, baykuşu, kumrusu:

Var yürü, garipcik, garipcik...

1973
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 04 Oktyabr 2009, 13:52:38
GECEYE ŞİİR

 

I

 

Kalbim bir çiçektir, gündüzler ölgün;

Gelin, gelin, onu açın geceler!

Beni yâdedermiş gibi, bütün gün

Ötün kulağımda, çın çın geceler!

 

Geceler çekmeyin benimçin hüzün,

Gelin siz, ruhumu tenimden süzün;

Bırakın nâşımı yerde gündüzün,

Gölgemi alın da kaçın geceler!

1930
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 04 Oktyabr 2009, 13:52:55
GEÇİLMEZ

 

Bu kapıdan kol ve kanat kırılmadan geçilmez;

Eşten, dosttan, sevgiliden ayrılmadan geçilmez.

 

İçeride bir has oda, yeri samur döşeli;

Bu odadan gelsin diye çağrılmadan geçilmez.

 

Eti zehir, yağı zehir, balı zehir dünyada,

Bütün fâni lezzetlere darılmadan geçilmez.

 

Varlık niçin, yokluk nasıl, yaşamak ne, topyekün?

Aklı yele salıverip çıldırmadan geçilmez.

 

Kayalıklı boğazlarda yön arayan bir gemi;

Usta kaptan kılavuza varılmadan geçilmez.

 

Ne okudun, ne öğrendin, ne bildinse berhavâ;

Yer çökmeden, gök iki şak yarılmadan geçilmez.

 

Geçitlerin, kilitlerin yalnız O'nda şifresi;

İşte, işte o eteğe sarılmadan geçilmez!

1983

 
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 04 Oktyabr 2009, 13:53:16
GEL!

 

Yüzün bir sebepsiz korkuyla uçuk,

O gün başucuma karalarla gel!

Arkanda, çepçevre, kızıl bir ufuk,

Tepende simsiyah kargalarla gel!

 

Elinden, dal gibi düşerken ümit,

Ne bir hasret dinle, ne bir âh işit;

Bir yaprak ol, esen rüzgarlarla git,

Kırık bir tekne ol, dalgalarla gel!...

1930

 
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 04 Oktyabr 2009, 13:53:32
GELİR

 

Pervane dediğin, çerağa gelir;

Sular, kıvrım kıvrım, ırmağa gelir.

 

Bülbül kovuldu mu dil bahçesinden,

Gak gak, karga; vak vak, kurbağa gelir.

 

O yön ki, ezelle ebed arası;

Ne sola kıvrılır, ne sağa gelir.

 

Gam çekme, böyle gitmez bu devran,

Nihayet sonuncu durağa gelir.

 

Hasretle beklenen gelir mutlaka;

Sultan fikir, şanlı otağa gelir.

 

Yırtılır güneşin kapkara zarı,

Dünyamız yepyeni bir çağa gelir.

 

Füzeler kağnıya döner ve nöbet,

Işıktan da hızlı Burağa gelir.

 

Gökyüzü, yeryüzü, helâlleşirler,

Nur, kaçtığı yerden toprağa gelir.

 

Birleşir, kupkuru dalla yanık kök,

Yemyeşil bir ışık, yaprağa gelir.

 

Kal'anın burcunda çakar işaret;

Millet, dalga dalga bayrağa gelir.

1970

 
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 04 Oktyabr 2009, 13:53:48
GÖZLER

 

Bir şey kalmaz, yalınız,

Kalır maziden gözler.

Ölür de her yanımız,

Sağ kalır, neden gözler?

 

Birer yıldız olur da,

Kırpışırlar havada,

Kupkuru bir kafada,

Apaçık giden gözler...

1928
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 04 Oktyabr 2009, 13:54:04
GURBET

 

Dağda dolaşırken yakma kandili,

Fersiz gözlerimi dağlama gurbet!

Ne söylemez, akan suların dili,

Sessizlik içinde çağlama gurbet!

 

Titrek parmağınla tutup tığını.

Alnıma işleme kırışığını

Duvarda, emerek mum ışığını,

Bir veremli rengi bağlama gurbet!

 

Gül büyütenlere mahsus hevesle,

Renk renk dertlerimi gözümde besle!

Yalnız, annem gibi, o ılık sesle,

İçimde dövünüp ağlama gurbet!...

Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 04 Oktyabr 2009, 13:54:34
HAYAT, MAYAT

 

Hayat, mayat diyorlar

Benim gözüm mayat'ta.

Hayatın eksiği var:

Hayat eksik hayatta.

 

Takınsam, kanat, manat;

Kuş, muş olsam seğirtsem.

Bomboş vatana inat,

Matan'a doğru gitsem...

1940

 
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 04 Oktyabr 2009, 13:54:50
IRAKLARDA

 

Yolcu benmişim gibi,

Bir gemi demir aldı,

Ey her yerin garibi,

Vatan ırakta kaldı.

 

Sıra sıra duraklar;

Durak bilmez ıraklar,

Şu uçuşan yapraklar,

Beni rüzgâra saldı.

1959

 
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 04 Oktyabr 2009, 13:55:41
İŞARET

 

O ki, pınar başında çeker suya hasreti;

Kadınında kadına, yurdunda yurda hasret.

Yalan dünyada bütün görünüşler iğreti;

Her şey, o şeye hazin benzeyişten ibaret.

 

Var olan yoklukların ömrünü sürüyorum!

Aşklar bomboş kuruntu, hürriyetler esaret!

Yalnız, 'Rakip' ismiyle Allah'ı görüyorum!

Bir yokluk ki, bu dünya, var olandan işaret...

1972
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 04 Oktyabr 2009, 13:56:03
KADIN

 

Kalıp değil bir fikir...

Elmas sorguçlu fakir;

Açıkta sırrı bâkir;

                    Kadın...

 

Çölde kaçan bir serap;

Yönü kementli mihrap...

Mâdeni som ıstırap;

                    Kadın...

 

Dipsiz hasrete tuzak;

En yakınken en uzak....

Tadı zehrinde erzak;

                    Kadın...

 

Bir işaret, bir misâl;

Ayrılık remzi visâl...

Allah'a yol bir timsâl;

                    Kadın...

1983
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 04 Oktyabr 2009, 13:56:29
KAFİYELER

 

Ne diye,

Bu şuna,

Şu, buna,

Kafiye?

Başa taş,

Aşa yaş,

Hey'e ney,

Tuhaf şey!

 

Kafiye

Mantığı,

O mantık!

Hediye

Sandığı,

Bu sandık!

O mantık,

Bu sandık-

ta sandık,

Ve yandık .

Ne yandık!

 

Hendese,

Kümese

Tıkılmak.

Hadise

Kırkayak.

Adese,

Oyuncak.

Vesvese,

Gökbayrak.

Ölümse,

Gel dese;

Tak, tak tak!

Mu-hak-kak!

 

Sorular

Sordular;

Neden çok,

Nasıl yok,

Niçin var?

 

Sanatsız

Papağan,

Neden çok;

Ve atsız

Kahraman,

Niçin yok?

 

Çok ve yok,

Yok ve çok,

Aç ve tok,

Tok ve aç;

Tut ve kaç!

Saklambaç.

 

Neden çok,

Nasıl yok,

Niçin var?

 

Niçin'i

Boğarken

Piçini,

Yatakta

Bastılar,

Şafakta

Astılar.

 

Ve derken:

Nasıl yok

Niçin var?

 

Bir varmış,

Bir yokmuş.

Karamış

Ve kokmuş

Dünyamız.

Rüyamız

Kapkara.

Manzara:

Gebeler

Döşeksiz.

Ebeler

Isteksiz.

Kubbeler

Desteksiz.

Habbeler

Süreksiz.

Türbeler

Meleksiz.

Tövbeler

Gerçeksiz.

Cübbeler

Yüreksiz.

Cezbeler

Şimşeksiz.

Izbeler

Emeksiz.

Heybeler

Ekmeksiz.

 

Kafiye,

Hikâye!

Dava tek:

Ölmemek!

Peygamber!

Ne haber?

Bir batan

Var: Vatan!

Kandil loş,

Ocak boş;

Ve dağ dağ

Elveda!

 

Gitme kal!

Nefes al!

Emir tez,

Bekletmez!

Ve o nur

Bulunur!

İşte iz!

Geliniz!

Toprak post,

Allah dost...

1941

 
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 04 Oktyabr 2009, 14:22:36
KALDIRIMLAR I

 

Sokaktayım, kimsesiz bir sokak ortasında;

Yürüyorum, arkama bakmadan yürüyorum.

Yolumun karanlığa saplanan noktasında,

Sanki beni bekleyen bir hayâl görüyorum.

 

Kara gökler kül rengi bulutlarla kapanık.

Evlerin bacasını kolluyor yıldırımlar.

İn-cin uykuda, yalnız iki yoldaş uyanık.

Biri benim, biri de serseri kaldırımlar.

 

İçimde damla damla bir korku birikiyor,

Sanıyorum, her sokak başını kesmiş devler,

Üstüme camlarını, hep simsiyah, dikiyor.

Gözüne mil çekilmiş bir âmâ gibi evler.

 

Kaldırımlar, çilekeş insanların annesi,

Kaldırımlar, içimde yaşamış bir insandır.

Kaldırımlar, duyulur ses kesilince sesi,

Kaldırımlar, içimde kıvrılan bir insandır.

 

Bana düşmez can vermek, yumuşak bir kucakta.

Ben bu kaldırımların emzirdiği çocuğum!

Aman, sabah olmasın, bu karanlık sokakta,

Bu karanlık sokakta bitmesin yolculuğum!

 

Ben gideyim, yol gitsin, ben gideyim, yol gitsin,

İki yanımdan aksın, bir sel gibi fenerler...

Tak, tak, ayak sesimi aç köpekler işitsin.

Yolumun zafer tâkı, gölgeden taş kemerler.

 

Ne sabahı göreyim, ne sabah görüneyim!

Gündüzler size kalsın, verin karanlıkları.

Islak bir yorgan gibi, sımsıkı bürüneyim.

Örtün, üstüme örtün, serin karanlıkları.

 

Uzanıverse gövdem, taşlara boydan boya,

Alsa buz gibi taşlar alnımdan bu ateşi.

Dalıp, sokaklar kadar esrarlı bir uykuya.

Ölse kaldırımların kara sevdalı eşi.

1927
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 04 Oktyabr 2009, 14:22:55
KARACAAHMET

 

Deryada sonsuzluğu zikretmeye ne zahmet!

Al sana, derya gibi sonsuz Karacaahmet!

Göbeğinde yalancı şehrin, sahici belde;

Ona sor, gidenlerden kalan şey neymiş elde?

Mezar, mezar, zıtların kenetlendiği nokta;

Mezar, mezar, varlığa yol veren geçit, yokta...

Onda sırların sırrı: Bulmak için kaybetmek.

Parmakların saydığı ne varsa hep tüketmek.

Varmak o iklime ki, uğramaz ihtiyarlık;

Ebedi gençliğin taht kurduğu yer, mezarlık.

Ebedi gençlik ölüm, desem kimse inanmaz;

Taş ihtiyarlar, servi çürür, ölüm yıpranmaz.

Karacaahmet bana neler söylüyor, neler!

Diyor ki, viran olmaz tek bucak, viraneler,

Zaman deli gömleği, onu yırtan da ölüm;

Ölümde yekpâre ân, ne kesiklik, ne bölüm...

Hep olmadan hiç olmaz, hiçin ötesinde hep;

Bu mu dersin, taşlarda donmuş sükûta sebep?

Kavuklu, başörtülü, fesli, başaçık taşlar;

Taşlara yaslanmış da küflü kemikten başlar,

Kum dolu gözleriyle süzüyor insanları;

Süzüyor, sahi diye toprağa basanları.

Onlar ki, her nefeste habersiz öldüğünden,

Gülüp oynamaktalar, gelir gibi düğünden.

Onlar ki, sıfırlarda rakamları bulmuşlar,

Fikirden kurtularak, ölümden kurtulmuşlar.

Söyle Karacaahmet, bu ne acıklı talih!

Taşlarına kapanmış, ağlıyor koca tarih!

1969
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 04 Oktyabr 2009, 14:23:12
KÖROĞLU

 

Sırmalı cepkeni attı koluna,

Tek elle dizgini gerdi Köroğlu.

Tozlarla atılıp dağın yoluna,

Yeşil muradına erdi Köroğlu.

 

Dağlar, omuz omza yaslanan dağlar,

Sular kararınca paslanan dağlar,

Azatlık ufkunda rastlanan dağlar;

Bu dağlara gönül verdi Köroğlu.

 

Dağların ardında kalınca çile,

Köroğlu yeniden gelmişti dile;

Ak saçlı anadan geçilse bile,

Dağlardan geçilmez derdi Köroğlu...

1923
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 04 Oktyabr 2009, 14:23:29
 

MANSUR

 

Mercan mercan, uçuk dudağında kan,

İnci inci, soluk şakağında ter.

Ne baş yedi, ne kan içti bu meydan!

Bu meydan âşıktan canını ister.

 

Tatlıydı akrebin sana kıskacı,

Acıya acıda buldun ilâcı;

Diyordun, geldikçe üstüste acı:

Bir azap isterim bundan da beter.

 

Sana taş attılar, sen gülümsedin,

Dervişin bir çiçek attı, inledin,

Bağrımı delmeye taş yetmez, dedin,

Halden anlayanın bir gülü yeter..

1930
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 04 Oktyabr 2009, 14:23:45
MEVSİM DÖNERKEN

 

Ufukta pas tuttu birdenbire yaz;

Gün çabucak geçti, akşam tez oldu.

Toz kaldırdı karşı yollardan poyraz,

Kopan yol uçları eklenmez oldu.

 

Akşam; sanki boşluk içime dolar;

Dağların cilâsı gittikçe solar,

Rüzgarda bir kadın saçını yolar.

Artık bu yollarda beklenmez oldu...

1922

 
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 04 Oktyabr 2009, 14:23:59
MEZAR

 

Kapıya ne icra memuru gelir,

Ne Birinci Şube sivil polisi...

İçerde kimine kuş tüyü sedir;

Yüz üstü toprağa düşer kimisi...

 

Bir musikî orda zaman ve mekân...

Yıldız dolu feza küçük camekân...

İmkân atomunu çatlatan imkân...

Bir hiç ki, içinde heplerin hepsi...

1978

 
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 04 Oktyabr 2009, 14:24:18
MUHASEBE

 

Ben artık ne şairim, ne fıkra muharriri!

Sadece, beyni zonk zonk sızlayanlardan biri!

Bakmayın tozduğuma meşhur Bâbıâlide!

Bulmuşum rahatımı ben bir tesellide.

Fikrin ne fahişesi oldum, ne zamparası!

Bir vicdanın, bilemem, kaçtır hava parası?

Evet, kafam çatlıyor, gûya ulvî hastalık;

Bendedir, duymadığı dertlerle kalabalık.

Büyük meydana düştüm, uçtu fildişi kulem;

Milyonlarca ayağın altında kaldı kellem.

Üstün çile, dev gibi geldi çattı birden! Tos!!!

Sen cüce sanatkârlık, sana büsbütün paydos!

Cemiyet, ah cemiyet, yok edilen ruhiyle;

Ve cemiyet, cemiyet, yok edilen güruhiyle...

Çok var ki, bu hınç bende fikirdir, fikirse hınç!

Genç adam, al silâhı; iman tılsımlı kılınç!

İşte bütün meselem, her meselenin başı,

Ben bir genç arıyorum, gençlikle köprübaşı!

Tırnağı, en yırtıcı hayvanın pençesinden,

Daha keskin eliyle, başını ensesinden,

Ayırıp o genç adam, uzansa yatağına;

Yerleştirse başını, iki diz kapağına;

Soruverse: Ben neyim ve bu hal neyin nesi?

Yetiş, yetiş, hey sonsuz varlık muhasebesi!

Dışımda bir dünya var, zıpzıp gibi küçülen,

İçimde homurtular, inanma diye gülen...

İnanmıyorum, bana öğretilen tarihe!

Sebep ne, mezardansa bu hayatı tercihe?

Üç katlı ahşap evin her katı ayrı âlem!

Üst kat: Elinde tespih, ağlıyor babaannem,

Orta kat: (Mavs) oynayan annem ve âşıkları,

Alt kat: Kızkardeşimin (Tamtam) da çığlıkları;

Bir kurtlu peynir gibi, ortasından kestiğim;

Buyrun ve maktaından seyredin, işte evim!

Bu ne hazin ağaçtır, bütün ufkumu tutmuş!

Kökü iffet, dalları taklit, meyvesi fuhuş...

Rahminde cemiyetin, ben doğum sancısıyım!

Mukaddes emanetin dönmez dâvacısıyım!

Zamanı kokutanlar mürteci diyor bana;

Yükseldik sanıyorlar, alçaldıkça tabana.

Zaman, korkunç daire; ilk ve son nokta nerde?

Bazı geriden gelen, yüzbin devir ilerde!

Yeter senden çektiğim, ey tersi dönmüş ahmak!

Bir saman kağıdından, bütün iş kopya almak;

Ve sonra kelimeler; kutlu, mutlu, ulusal.

Mavalları bastırdı devrim isimli masal.

Yeni çirkine mahkûm, eskisi güzellerin;

Allah kuluna hâkim, kulları heykellerin!

Buluştururlar bizi, elbet bir gün hesapta;

Lafını çok dinledik, şimdi iş inkılâpta!

Bekleyin, görecektir, duranlar yürüyeni!

Sabredin, gelecektir, solmaz, pörsümez Yeni!

Karayel, bir kıvılcım; simsiyah oldu ocak!

Gün doğmakta, anneler ne zaman doğuracak?

1947
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 04 Oktyabr 2009, 14:24:36
MÜJDE

 

O gün bir kanlı şafak, gökten üflenen ateş;

Birden, dağın sırtında atlılar belirecek.

Atlılar put şehrine gediklerden girecek;

Bir şehir ki, orada insan ayak üstü leş.

 

Yalnız iman ve fikir; ne sevgili ne kardeş;

Bir akıl gelecek ki, akıllar delirecek.

Ve bir devrim, evvelâ devrimi devirecek.

Her şey birbirine denk, her şey birbirine eş.

 

Fertle toplum arası kalkacak artık güreş;

Herkes tek tek sırtına toplumu bindirecek.

Gökler iki şakkolmuş haberi bildirecek.

Müjdeler olsun size; doğdu batmayan güneş!

1969
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 04 Oktyabr 2009, 14:24:54
NAKARAT

 

Küçükken derdi ki, dadım:

Çoğu gitti, azı kaldı.

Büyüdüm, ihtiyarladım.

Çoğu gitti, azı kaldı.

 

Vur kazmayı dağa Ferhat!

Çoğu gitti, azı kaldı.

Kişne kır at, kişne kır at!

Çoğu gitti, azı kaldı.

 

Doğar bir gün benim günüm,

Çoğu gitti, azı kaldı.

Kırk gün, kırk gece düğünüm,

Çoğu gitti, azı kaldı.

 

Ektik, ektik, yetişecek,

Çoğu gitti, azı kaldı.

Bütün yollar bitişecek,

Çoğu gitti, azı kaldı.

 

Bir gün anlaşılır şiir;

Çoğu gitti, azı kaldı.

Ekmek gibi azizleşir,

Çoğu gitti, azı kaldı...

1940

 
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 04 Oktyabr 2009, 14:26:42
O ÂN

 

Taş merdivenler gibi, aşınmış ayaklardan,

Secde yerine çarpa çarpa alınım aşınsa!

Göklerin kamçısıyle yediğim dayaklardan,

Erisem de, tabutum boşmuş gibi taşınsa

 

Bir garip insan olsam, benzemez hiç kimseye;

Tek hece bilmez, tek renk görmez, tek ses işitmez.

Karanlığı, yoğursam nura döndüresiye.

Tırmansam o âna ki, yekpâredir ve bitmez.

1972
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 04 Oktyabr 2009, 14:27:07
O GELSİN

 

Akan suları çevir,

Sıra dağları devir!

              O gelsin!

 

Gönüllerde bir tasvir...

Güneşi batmaz devir...

              O gelsin!

1958

 
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 04 Oktyabr 2009, 14:27:21
OLMAZ MI?

 

Yön yön sarılmışım ne yana baksam;

Sarılan olur da saran olmaz mı?

Kim bu yüzü çizen sanatkâr ressam;

Geçip de aynaya, soran olmaz mı?

 

Bir parçacığım ben, bütüne hasret;

Zaman döne dursun, o güne hasret;

Ruhumsa zamanın üstüne hasret;

Ebediyet boyu bir ân... Olmaz mı?

1973

Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 04 Oktyabr 2009, 20:33:16
ÖLÜLER

 

Ölüler bağırıyor mezarlarından;

Yolcular, oturun taşlarımızda!

Onları deviren biziz toprağa,

Biz attık onları böyle ayağa;

Sakın atlamayın kenarlarından!

Ölüler bağırıyor mezarlarından...

 

Yolcular, uzanın yere upuzun;

Dayayın taşlara başlarınızı!

Tüy yastıklar gibi rahat taşımız,

Birleşsin bir lâhza orda başımız!

Bizdedir cevabı kuruntunuzun;

Yolcular, uzanın yere upuzun!

 

Ben de bir gün böyle haykıracağım:

Yolcular, oturun mezar taşımda!

Yolcular, önümde fısıldaşacak,

Yolcular, aşılmaz yollar aşacak.

Taşımı yerlere yatıracağım;

Ben de bir gün böyle haykıracağım!

1935
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 04 Oktyabr 2009, 20:33:31
ÖLÜNÜN ODASI

 

Bir oda, yerde bir mum, perdeler indirilmiş;

Yerde çıplak bir gömlek, korkusundan dirilmiş.

Sütbeyaz duvarlarda, çivilerin gölgesi;

Artık ne bir çıtırtı, ne de bir ayak sesi...

Yatıyor yatağında, dimdik, upuzun, ölü;

Üstü, boynuna kadar bir çarsafla örtülü.

Bezin üstünde, ayak parmaklarının izi;

Mum alevinden sarı, baygın ve donuk benzi.

Son nefesle göğsü boş, eli uzanmış yana;

Gözleri renkli bir cam, mıhlı ahşap tavana.

Sarkık dudaklarının ucunda bir çizgi var;

Küçük bir çizgi, küçük, titreyen bir ân kadar.

Sarkık dudaklarında asılı titrek bir ân;

Belli ki, birdenbire gitmiş çırpınamadan.

Bu benim kendi ölüm, bu benim kendi ölüm;

Bana geldiği zaman, böyle gelecek ölüm"¦

1925
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 04 Oktyabr 2009, 20:33:50
O’NA

 

Benim efendim!

Ben sana bendim!

Bir üfledin de

Yıkıldı bend’im.

Ben ki, denizdim,

Dağbaşı bendim.

Şimdi sen oldun,

Âleme pendim.

Benim efendim!

Feza levendim!

Ölmemek neymiş;

Senden öğrendim.

Kayboldum sende,

Sende tükendim!

Sordum aynaya:

Hani ya kendim?

Benim efendim!

 

Benim efendim!

Emri yüklendim!

Dağlandım kalbden

Ve mühürlendim.

Askerin oldum,

Başta tülbendim;

Okum sadakta,

Elde kemendim.

Benim efendim.

1978
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 04 Oktyabr 2009, 20:34:06
OTEL ODALARI

 

Bir merhamettir yanan, daracık odaların,

İsli lâmbalarında, isli lâmbalarında.

 

Gelip geçen her yüzden gizli bir akis kalmış,

Küflü aylarında, küflü aynalarında.

 

Atılan elbiseler, boğazlanmış bir adam,

Kırık masalarında, kırık masalarında.

 

Bir sırrı sürüklüyor terlikler tıpır tıpır,

İzbe sofralarında, izbe sofralarında.

 

Atıyor sızıların çıplak duvarda nâbzı,

Çivi yaralarında, çivi yaralarında.

 

Kulak verin ki, zaman, tahtayı kemiriyor,

Tavan aralarında, tavan aralarında.

 

Ağlayın, âşinasız, sessiz, can verenlere,

Otel odalarında, otel odalarında!...

1927
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 04 Oktyabr 2009, 20:34:28
O VAR!..

 

Her defa haberi taze bir müjde;

                                                  O var!

Her defasında, geç, gafletten vecde;

                                                  O var!

Ne sen varsın, ne ben, ne yâr, ne kimse;

                                                  O var!

Bütün sevdiklerin elden gittiyse;

                                                  O var!

Kalacak kim var ki, dost tomarından?

                                                  O var!

Sana daha yakın şah damarından;

                                                  O var!

Arama, bir ilaç yok eczahanede!

                                                  O var!

Gayede, sebepte ve bahanede;

                                                  O var!

Sevdiğini ebed boyu tutan dinç;

                                                  O var!

Ölümsüzlük şevki, ilâhî sevinç;

                                                  O var!

Yıkılmaz dayanak, kırılmaz destek;

                                                  O var!

Tekten de tek, bir tek, tek başına tek;

                                                  O var!

1982

 
 
 
 
 
 

 
 
 
  
 
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 04 Oktyabr 2009, 20:35:09
PERDELER

 

Perdeler, hep perdeler...

Her yerde, her yerdeler.

Pencerede, kapıda,

Geçitte, kemerdeler...

Perdeler, hep perdeler...

 

Ya benim sevdiklerim,

Şimdi nerde, nerdeler?

Onu bomboş perdenin;

İçerde, içerdeler!

Perdeler, hep perdeler...

 

Gönülde asıl perde;

Onu hangi göz deler?

Surat maske altında,

Sis altında beldeler.

Perdeler, hep perdeler...

 

Perdeye doğru akın;

Atlılar, piyadeler.

Yollar, yönler dolaşık;

Değişik ifadeler.

Perdeler, hep perdeler..

 

Bir tohumda bin gömlek.

Giyim giyim fideler.

Kalbler dilini yutmuş;

Bangır bangır mideler.

Perdeler, hep perdeler...

 

Son noktada son perde;

Çevrilmiş seccadeler.

Orada işte işte,

Ölümden âzadeler!

Perdeler, hep perdeler...

1972

Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 04 Oktyabr 2009, 20:35:37
SAKARYA TÜRKÜSÜ

 

İnsan bu, su misali, kıvrım kıvrım akar ya;

Bir yanda akan benim, öbür yanda Sakarya.

Su iner yokuşlardan, hep basamak basamak;

Benimse alın yazım, yokuşlarda susamak.

Her şey akar, su, tarih, yıldız, insan ve fikir

Oluklar çift; birinden nur akar, birinden kir.

Akışta demetlenmiş, büyük, küçük, kâinat;

Şu çıkan buluta bak, bu inen suya inat!

Fakat Sakarya başka, yokuş mu çıkıyor ne,

Kurşundan bir yük binmiş, köpükten gövdesine;

Çatlıyor, yırtınıyor yokuşu sökmek için.

Hey Sakarya, kim demiş suya vurulmaz perçin?

Rabbim isterse, sular büklüm büklüm burulur,

Sırtına Sakarya'nın, Türk tarihi vurulur.

Eyvah, eyvah, Sakaryam, sana mı düştü bu yük?

Bu dava hor, bu dava öksüz, bu dâva büyük!..

 

   Ne ağır imtihandır, başındaki, Sakarya!

   Binbir başlı kartalı nasıl taşır kanarya?

 

İnsandır sanıyordum mukaddes yüke hamal;

Hamallık ki, sonunda, ne rütbe var, ne de mal.

Yalnız acı bir lokma, zehirle pişmiş aştan;

Ve ayrılık, anneden, vatandan, arkadaştan;

Şimdi dövün Sakarya, dövünmek vakti bu an;

Kehkeşanlara kaçmış eski günleri an!

Hani Yunus Emre ki, kıyında geziyordu;

Hani ardına çil çil kubbeler serpen ordu?

Nerede kardeşlerin, cömert Nil, yeşil Tuna;

Giden şanlı akıncı, ne gün döner yurduna?

Mermerlerin nabzında hâlâ çarpar mı tekbir?

Bulur mu deli rüzgâr o sedayı: Allah bir!

Bütün bunlar sendedir, bu girift bilmeceler;

Sakarya, kandillere katran döktü geceler.

 

   Vicdan azabına es, kayna kayna Sakarya,

   Öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya!

 

İnsan üçbeş damla kan, ırmak üçbeş damla su;

Bir hayata çattık ki, hayata kurmuş pusu.

Geldi ölümlü yalan, gitti ölümsüz gerçek;

Siz, hayat süren leşler, sizi kim diriltecek?

Kafdağını aşsalar, belki çeker de bir kıl!

Bu ifritten sualin, kılını çekmez akıl!

Sakarya, sâf çocuğu, mâsum Anadolu'nun,

Divanesi ikimiz kaldık Allah yolunun!

Sen ve Ben, gözyaşıyla ıslanmış hamurdanız;

Rengimize baksınlar, kandan ve çamurdanız!

Akrebin kıskacında yoğurmuş bizi kader;

Aldırma, böyle gelmiş, bu dünya böyle gider!

Bana kefendir yatak, sana tabuttur havuz;

Sen kıvrıl, ben gideyim, Son Peygamber Kılavuz!

 

   Yol onun, varlık onun, gerisi hep angarya;

   Yüzüstü çok süründün, ayağa kalk, Sakarya!..

1949
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 04 Oktyabr 2009, 20:36:49
ŞEHİRLERİN DIŞINDAN

 

Kalk, arkadaş, gidelim!

Dereler yoldaşımız,

Dağlar omuzdaşımız.

Dünyayı seyredelim,

Şehirlerin dışından.

Esmerden, sarışından,

Kaçalım, kurtulalım!

Haydi yürü, bulalım;

Kat kat çıkmış evlerin,

O cam gözlü devlerin

Gizlediği âlemi!

Bir tüy gibi yel alsın,

Bir dal gibi sel alsın,

Bizden, menhus elemi.

Attığımız nâralar,

Yol açsın karanlıkta.

Çeksin bizi mağaralar,

Bir derin ormanlıkta.

Öttürüp sert bir ıslık,

Yılanları çağralım.

Peşinden çığlık çığlık,

Çakallara bağralım,

Ötelim baykuşlarla.

Kızıl akşamüstleri,

Hicret eden kuşlarla,

Sema, deniz ve yeri,

Çepçevre, iklim iklim,

Dolaşalım, gezelim!

Yollar bizden bir izdir,

Ne duysak sesimizdir,

Ne görsek benzer bize.

Hiç şaşmayan bir saat

Gibi işler tabiat,

Uyarak kalbimize

Mevsimler boğum boğum,

Zamanın ipliğinde.

Başı görünmez doğum,

Sonu ölçülmez hayat...

Hayvan, nebat ve cemat,

Hepsi ilk gençliğinde.

Ölen ölür, yıpranmaz;

Giden gider, aranmaz.

Böyle geçer ömrümüz,

Bir gün gelir, ölürüz.

Haberimiz olmadan.

Ve o zaman, o zaman,

Hayat neymiş görürsün

Bırak, keyfini sürsün,

Şehirlerin, köleler!

Yeter bizi tuttuğu!

Tükensin velveleler!

Kalk arkadaş, gidelim!

İnsanın unuttuğu

Allah'ı zikredelim;

Gül ve sümbül hırkamız,

Sullar, kuşlar, halkamız...

1926
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 04 Oktyabr 2009, 20:37:15
SEN

 

Senden, senden, hep senden,

Akisler aynalarda.

Göğe çıksam mahzenden;

Hasretim turnalardan.

 

Seni buldun bulduysam;

Gökten bir davet duysam!

Ben ki, suçumu yuysam,

Su biter kurnalarda.

 

Garibe sensin vatan,

Nur yurdunu aratan!

Sensin, sensin yaratan,

Rahmetli analarda.

1973

 
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 04 Oktyabr 2009, 20:37:34
SERSERİ

 

Yeryüzünde yalnız benim serseri,

Yeryüzünde yalnız ben derbederim.

Herkesin dünyada varsa bir yeri,

Ben de bütün dünya benimdir derim.

 

Yıllarca gezdirdim hoyrat başımı,

Aradım bir ömür, arkadaşımı.

Ölsem dikecek yok mezar taşımı;

Halime ben bile hayret ederim.

 

Gönlüm ne dertlidir, ne de bahtiyar;

Ne kendisine yâr, ne kimseye yâr,

Bir rüya uğrunda ben diyâr diyâr,

Gölgemin peşinden yürür giderim...

1924
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 04 Oktyabr 2009, 20:42:09
SON SIĞINAK

 

Hayat perdenin arkasında; 

Hayatın öte yakasında.

 

Şu gaflet yükü insana bak; 

Kendinden varlık cakasında. 

 

Ve aşksız yobaz... İşi gücü,

Namazla Cennet takasında. 

 

Tam dört asırdır Müslümanlık,

Cansız etiket markasında. 

 

Ku'ran kalbi kör ezbercide,

Din, üfürükçü muskasında. 

 

Batı, Batı der çırpınırlar,

Batı tükürük hokkasında.

 

Makine dimdik demirden put,

İnsanoğlu ruh lâçkasında. 

 

Hürriyet nerde söyleyeyim: 

Hakka esaret halkasında. 

 

Zamanda herşey kopuk, kesik;

Biçkisi kader makasında. 

 

Ey insan, sana son sığınak,

Son Peygamberin hırkasında!

1982

 
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 04 Oktyabr 2009, 20:42:26
SONSUZLUK KERVANI

 

Sonsuzluk Kervanı, "peşinizde ben,

Üç ayakla seken topal köpeğim!"

Bastığınız yeri taş taş öpeyim.

Bir kırıntı yeter, kereminizden!

Sonsuzluk Kervanı, peşinizde ben...

 

Gidiyor, gidiyor, nurdan heykeller...

Ufuk önlerinde bayrak kulesi.

Bu gidenler Altun Kol Silsilesi;

Ölçüden, ahenkten daha güzeller.

Gidiyor, gidiyor, nurdan heykeller...

 

Sonsuzluk Kervanı, istemem azat!

Köleniz olmakmış gerçek hürriyet.

Ölmezi bulmaksa biricik niyet;

Bastığınız yerde ebedî hasat.

Sonsuzluk Kervanı, istemem azat.

1952
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 04 Oktyabr 2009, 20:42:56
SU

 

Su I

 

Bir hamam ki, arınma gayesinden şaheser;

Arınmışların yeri, Cennette nurlu Kevser.

 

Su II

 

Kâinatta ne varsa suda yaşadı önce;

Üstümüzden su geçer doğunca ve ölünce.

 

Su III

 

İnsanlar habersizken yolların verâsından,

Gökle toprak arası su şaşmaz mecrâsından.

 

Su IV

 

Su kesiksiz hareket, zikir, ahenk, şırıltı;

Akmayan kokar diye esrarlı bir mırıltı.

 

Su V

 

Kâh susar, kâh çırpınır, kâh ürperir, kâh çağlar;

Su, eşyayı kemiren küfe ve pasa ağlar.

 

Su VI

 

Su bir şekil üstü ruh, kalıplarda gizlenen;

Yerde kire battı mı, bulutta temizlenen...

 

Su VII

 

Bu dünya insanlığa manevî hamam olsa;

Her rengiyle insanlık tek renkte tamam olsa...

 

Su VIII

 

Su duadır, yakarış, ayna, berraklık, saffet;

Onu madeni gökte altınlar gibi sarfet!

1980
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 04 Oktyabr 2009, 20:43:12
TABLO

 

Ölümü sığdıramaz,

Akıl daracık koğuk.

Ölemez, çıldıramaz,

Ağlarlar boğuk boğuk.

 

İlâç yarım, şişede,

Koltuk mahzun, köşede,

Ev halkı telâşede,

Ölü yerde, sopsoğuk...

1982

 
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 04 Oktyabr 2009, 20:43:27
TABUT

 

Tahtadan yapılmış bir uzun kutu;

Baş tarafı geniş, ayak ucu dar.

Çakanlar bilir ki, bu boş tabutu,

Yarın kendileri dolduracaklar.

 

Her yandan küçülen  bir oda gibi,

Duvarlar yanaşmış, tavan alçalmış.

Sanki bir taş bebek kutuda gibi,

Hayalim, içinde uzanmış kalmış.

 

Cılız vücuduma tam görünse de,

İçim, bu dar yere sığılmaz diyor.

Geride kalanlar hep dövünse de,

İnsan birer birer yine giriyor.

 

Ölenler yeniden doğarmış; gerçek!

Tabut değildir bu, bir tahta kundak.

Bu ağır hediye kime gidecek,

Çakılır çakılmaz üstüne kapak?

1930

Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 04 Oktyabr 2009, 20:43:45
TÂ MEVERÂDAN

 

Rüzgâr öyle esti, öyle esti ki;

Her şey uçup gitti, kaldı Yaradan.

Ayna düştü, hayal, perdelerdeki

Bir akiscik gibi çıktı aradan.

 

Sırtımı uykuda dürtüyor bir el;

Fırla yatağından koşar adım gel!

O bir minicik zar, kabuğunu del!

Seni çağıran var, tâ maverâdan!

1958
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 04 Oktyabr 2009, 20:44:04
UTANSIN

 

Tohum saç, bitmezse toprak utansın!

Hedefe varmayan mızrak utansın!

Hey gidi küheylân, koşmana bak sen!

Çatlarsan, doğuran kısrak utansın!

Eski çınar şimdi Noel ağacı;

Dallarda iğreti yaprak utansın!

Ustada kalırsa bu öksüz yapı,

Onu sürdürmeyen çırak utansın!

Ölümden ilerde varış dediğin,

Geride ne varsa, bırak utansın!

Ey binbir tanede solmayan tek renk,

Bayraklaşmıyorsan bayrak utansın!

1964

 
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 04 Oktyabr 2009, 20:44:19
UYUMAK İSTİYORUM

 

İki yıldız arası göğe asılı hamak...

Uyku, uyku... Zamansız ve mekansız, uyumak.

Uyumak istiyorum; başım bir cenk meydanı;

Harfsiz ve kelimesiz düşünmek Yaradanı.

İlgisizlik, herşeyden kesilmiş ilgisizlik;

Bilmeyiş ki, en büyük ilme denk bilgisizlik.

Usandım boş yere hep gitmeler, gelmelerden;

Bırakın uyuyayım, yandım kelimelerden!

Göz kapaklarımda gün, kapkara bir kızıllık;

Kulağımda tarihin çıkrık sesi, bin yıllık.

Bir yurt ki bu, diriler ölü, ölüler diri;

Raflarda toza batmış Peygamberlerden bildiri.

Her gün yalnız namazdan namaza uyanayım;

Bir dilim kuru ekmek; acı suya banayım!

Ve tekrar uyuyayım ve kalkayım ezanla!

Yaşaya dursun insan, hayat dediği zanla...

1973
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 04 Oktyabr 2009, 20:44:34
VEDA

 

Elimde, sükutun nabzını dinle,

Dinle de gönlümü alıver gitsin!

Saçlarımdan tutup, kor gözlerinle,

Yaşlı gözlerime dalıver gitsin!

 

Yürü, gölgen seni uğurlamakta,

Küçülüp küçülüp kaybol ırakta,

Yolu tam dönerken arkana bak da,

Köşede bir lahza kalıver gitsin!

 

Ümidim yılların seline düştü,

Saçının en titrek teline düştü,

Kuru bir yaprak gibi eline düştü,

İstersen rüzgâra salıver gitsin!

1923

Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 04 Oktyabr 2009, 20:45:26
VE GELİR

 

Bu yurda her belâ içinden gelir;

"Hep"leri hep, hiçin hiçinden gelir.

Gelemez bir ithal malıdır akıl,

Kafdağından, Çinden, Maçinden gelir.

Dünküne eş, bugün küfür yobazı;

Bütün derdi festen, lâpçinden gelir.

"Allah vardır!" dersin; sorarlar: Niçin?

Sonra tokat, puta "niçin" den gelir.

Benim nur mayama pislik atanlar,

Şeytan, senin büyük elçinden gelir!

Biricik selâmet yolu tarihte,

"Sormayın, görmeyin, geçin!" den gelir.

Genç Osman'ı lif lif yolan o güruh,

Kahbe devşirmenin piçinden gelir.

Bir gün bu gidişle çatlarsa yürek,

Dile vurdukları perçinden gelir...

1964

 
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 04 Oktyabr 2009, 20:45:40
VEHİM

 

Her gün elim tokmakta,

Bir ân irkiliyorum:

Annem belki yatakta,

Annem belki toprakta.

 

Gün bitiyor şafakta;

Biliyor, biliyorum:

Tabut gıcırdamakta

Ve hevesler damakta...

1932

 
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 04 Oktyabr 2009, 20:45:59
VİSAL

 

Beni zaman kuşatmış, mekân kelepçelemiş;

Ne sanattır ki, her şey, her şeyi peçelemiş...

Perde perde verâar, ışık başka, nur başka;

Bir ânlık visal başka, kesiksiz huzur başka.

Renk, koku, ses ve şekil, ötelerden haberci;

Hayat mı bu sürdüğün, kabuğundan, ezberci?

Yoksa göz, görüyorum sanmanın öksesi mi?

Fezada dipsiz sükût, duyulmazın sesi mi?

Rabbim, Rabbim, Yüce Rab, âlemlerin Rabbi, sen!

Sana yönelsin diye icad eden kalbi, sen!

Senden uzaklık ateş, sana yakınlık ateş!

Azap var mı âlemde fikir çilesine eş?

Yaşamak zor, ölmek zor, erişmekse zor mu zor?

Çilesiz suratlara tüküresim geliyor!

Evet, ben, bir kapalı hududu aşıyorum;

Ölen ölüyor, bense ölümü yaşıyorum!

Sonsuzu nasıl bulsun, pösteki sayan deli?

Kendini kaybetmek mi, visalin son bedeli?

Mahrem çizgilerine baktıkça örtünen sır;

Belki de benliğinden kaçabilene hazır.

Hâtıra küpü, devril, sen de ey hayal, gömül!

Sonu gelmez visalin gayrından vazgeç, gönül!

O visal, can sendeyken canını etmek feda;

Elveda toprak, güneş, anne ve yâr elveda!

1982

 
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 04 Oktyabr 2009, 20:46:15
 

YÂR O Kİ...

 

Falan, dağın ardında;

Seslen, seslen, işitmez

Filân, toprak altında;

Gözyaşları diriltmez

 

Neye vardın, vardın da?

Ufuk varmakla bitmez.

Bir şey göster kadında,

Tılsımını eskitmez!

 

Yâr o ki, hep yâdında;

Ekslimez ve eskiltmez.

Murâdı murâdında,

Seni bırakıp gitmez.

1972
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 04 Oktyabr 2009, 20:46:29
YATTIĞIM KAYA

 

Bu akşam o kadar durgun ki sular

Gömül benim gibi kedere diyor.

İçimde maziden kalma duygular

Ağla geri gelmez günlere diyor.

 

Ey gönül, gidenden ümidini kes!

Kaçan bir hayale benziyor herkes,

Sanki kulağıma gaipten bir ses

Buluşmalar kaldı mahşere diyor.

 

Enginden engine koşarken rüzgâr,

Bende bir yolculuk heyecanı var...

Yattığım kayaya çarpan dalgalar

Çıkıver bir sonsuz sefere diyor.

1926

 
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 04 Oktyabr 2009, 20:46:48
YOLCULUK

 

Yolculuk, her zaman düşündüm onu;

İçimde bu azgın dâvet ne demek?

Oraya, nerdeyse güneşin sonu,

Uçmak, kayıp gitmek, kaçıp dönmemek.

 

Altımdan kaydırdı bir el minderi;

Herkes yatağında, ben ayaktayım.

Bir gece, rüyada gördüğüm yeri,

Gözlerim yumulu, aramaktayım.

 

Beni çağırmakta yabancı dostlar;

Bu dostlar ne güzel, dilsiz ve adsız.

Eski evde, şimdi bir başka ev var:

Avlusu karanlık, suları tadsız.

 

Her akşam, aynı yer, aynı saatta,

Güneşten eşyama düşen bir çubuk;

Yangın varmış gibi, yukarı katta,

Arkamdan gel diyor, sessiz ve çabuk!

 

Başım; artık onu taşımak ne zor!

Başım, günden güne kayıtsız bana.

Dalında bir yaprak gibi dönüyor,

Acı rüzgârların çektiği yana...

Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 04 Oktyabr 2009, 20:47:06
YUNUS EMRE

 

Kaç mevsim bekleyim daha kapında,

Ayağımda zincir, boynumda kement?

Beni de, piştiğin belâ kabında,

O kadar kaynat ki, buhara benzet!

 

Bekletme Yunus'um, bozuldu bağlar,

Düşüyor yapraklar, geçiyor çağlar;

Veriyor, ayrılık dolu semalar,

İçime bayıltan, acı bir lezzet.

 

Rüzgâra bir koku ver ki, hırkandan;

Geleyim, izine doğru arkandan;

Bırakmam, tutmuşum artık yakandan,

Medet ey dervişim, Yunus'um medet!

1926

 
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 04 Oktyabr 2009, 20:47:23
ZEHİR*

 

Çocukken haftalar bana asırdı;

Derken saat oldu, derken saniye...

İlk düşünce, beni yokluk ısırdı:

Sonum yokluk olsa bu varlık niye?

 

Yokluk, sen de yoksun, bir var bir yoksun!

İnsanoğlu kendi varından yoksun...

Gelsin beni yokluk akrebi soksun!

Bir zehir ki, hayat özü fâniye...

Mayıs 1983

* Son Şiiri
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 04 Oktyabr 2009, 20:47:46
ZİNDANDAN MEHMED'E MEKTUP

 

Zindan iki hece. Mehmed'im lâfta!

Baba katiliyle baban bir safta!

Bir de, geri adam, boynunda yafta...

          Halimi düşünüp yanma Mehmed'im!

          Kavuşmak mı?.. Belki... Daha ölmedim!

 

Avlu... Bir uzun yol... Tuğla döşeli,

Kırmızı tuğlalar altı köşeli.

Bu yol da tutuktur hapse düşeli...

          Git ve gel... Yüz adım... Bin yıllık konak

          Ne ayak dayanır buna, ne tırnak!

 

Bir âlem ki, gökler boru içinde!

Akıl, almazların zoru içinde.

Üstüste sorular soru içinde:

          Düşün mü, konuş mu, sus mu, unut mu?

          Buradan insan mı çıkar, tabut mu?

 

Bir idamlık Ali vardı, asıldı

Kaydını düştüler, mühür basıldı.

Geçti gitti, birkaç günlük fasıldı

          Ondan kalan, boynu bükük ve sefil;

          Bahçeye diktiği üç beş karanfil...

 

Müdür bey dert dinler, bugün "maruzât"!

Çatık kaş... Hükûmet dedikleri zat...

Beni Allah tutmuş, kim eder azat?

          Anlamaz; yazısız, pulsuz dilekçem...

          Anlamaz! ruhuma geçti bilekçem!

 

Saat beş dedi mi, bir yırtıcı zil;

Sayım var, maltada hizaya dizil!

Tek yekûn içinde yazıl ve çizil!

          İnsanlar zindanda birer kemmiyet;

          Urbalarla kemik, mintanlarla et.

 

Somurtuş ki bıçak, nâra ki tokat;

Zift dolu gözlerde karanlık kat kat...

Yalnız seccademin yönünde şefkat

          Beni kimsecikler okşamaz mâdem;

          Öp beni alnımdan, sen öp seccadem!

 

Çaycı, getir, ilâç kokulu çaydan!

Dakika düşelim, senelik paydan!

Zindanda dakika farksız aydan

          Karıştır çayını zaman erisin;

          Köpük köpük, duman duman erisin!

 

Peykeler, duvara mıhlı peykeler;

Duvarda, başlardan, yağlı lekeler,

Gömülmüş duvara, baş baş gölgeler...

          Duvar, katil duvar, yolumu biçtin!

          Kanla dolu sünger... Beynimi içtin!

 

Sükût... Kıvrım kıvrım uzaklık uzar;

Tek nokta seçemez dünyada nazar.

Yerinde mi acep, ölü ve mezar?

          Yeryüzü boşaldı, habersiz miyiz?

          Güneşe göç var da, kalan biz miyiz?

 

Ses demir, su demir ve ekmek demir...

İstersen demirde muhali kemir,

Ne gelir ki elden, kader bu, emir...

          Garip pencerecik, küçük daracık;

          Dünyaya kapalı, Allah'a açık

 

Dua, dua, eller karıncalanmış;

Yıldızlar avuçta, gök parçalanmış.

Gözyaşı bir tarla, hep yoncalanmış...

          Bir soluk, bir tütsü, bir uçan buğu

          İplik ki incecik, örer boşluğu

 

Ana rahmi zâhir, şu bizim koğuş;

Karanlığında nur, yeniden doğuş...

Sesler duymaktayım; Davran ve boğuş!

          Sen bir devsin, yükü ağırdır devin!

          Kalk ayağa, dimdik doğrul ve sevin!

 

Mehmed'im, sevinin, başlar yüksekte!

Ölsek de sevinin, eve dönsek de!

Sanma bu tekerlek kalır tümsekte!

          Yarın elbet bizim, elbet bizimdir!

          Gün doğmuş, gün batmış, ebed bizimdir!

1961

 
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 04 Oktyabr 2009, 22:16:28
SÖZ BÜYÜSü



..............................Şiir şiir hıçkırığımsın.

Şiir söz büyüsü, hedefi vurur
Sihirli sözlere kanan ben oldum.
Aşkın, dilim dilim keser, kavurur
Kanına ekmeği banan, ben oldum! ..

Şiire, şiirle cevap gelirdi
Bir gün küçücük bir ümit belirdi
Biri depresyonda, biri delirdi
Aşkın kezzabına kanan, ben oldum! ..

Sana da zehroldu, sen yutabildin
Belki de başka bir yol tutabildin
Belki sen unuttun, unutabildin
Günde yüz bin kere anan, ben oldum! ..

En acı gününde, en dar gününde
Küçük bir fısıltı ve her ününde
Her zaman yanında; bugün, dününde"¦
Eş, dost, kardeş, bacı, anan, ben oldum! ..

Yıllardır belâsın, belâ başımda! ..
Her kaşığımdasın; zehir, aşımda! ..
Ben seni çekemem, âhir yaşımda! ..
Onurla dumansız yanan, ben oldum! ..
 
Onur Bilge
 
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 04 Oktyabr 2009, 22:17:24
 
 
Allah

Allah, Allah, Allah, Allah,
Atar kalbim, Allah, Allah.


Allah, Allah, Allah, Allah,
Açar sinem, Allah, Allah.


Allah, Allah, Allah, Allah,
Bakar gözüm, Allah, Allah.


Allah, Allah, Allah, Allah,
Sever gönül, Allah, Allah.


Allah, Allah, Allah, Allah,
Duyar canım, Allah, Allah,


Allah, Allah, Allah, Allah,
Söyler dilim, Allah, Allah.


Allah, Allah, Allah, Allah,
Yanar özüm, Allah, Allah.


Allah, Allah, Allah, Allah,
Arar gönül, Allah, Allah.



Allah, Allah, Allah, Allah,
Der di, Cemal Allah, Allah.
 
Cemalettin Gürpınar
 
 
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 04 Oktyabr 2009, 22:46:55
Şimdi ise Cahit Sıtkı Tarancidan şiirler:

Abbas

Haydi Abbas, vakit tamam;
Akşam diyordun işte oldu akşam.
Kur bakalım çilingir soframızı;
Dinsin artık bu kalb ağrısı.
Şu ağacın gölgesinde olsun;
Tam kenarında havuzun.
Aya haber sal çıksın bu gece;
Görünsün şöyle gönlümce.
Bas kırbacı sihirli seccadeye,
Göster hükmettiğini mesafeye
Ve zamana.
Katıp tozu dumana,
Var git,
Böyle ferman etti Cahit,
Al getir ilk sevgiliyi Beşiktaş'tan;
Yaşamak istiyorum gençliğimi yeni baştan.

Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 04 Oktyabr 2009, 22:47:26
Akşam vakti

Neden öyle sessiz duruyorsun öyle?
Şarkın mı tükendi dersin, biten günle,
Yoksa gün mü bitti şarkınla beraber?

Çığlıklar, içinde can verdiği bu an,
N'olur, gözlerine geceler dolmadan,
Bana altın gibi bakışlarını ver...
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 04 Oktyabr 2009, 22:47:57
Anne ne yaptın

Anne sana kim dedi yavrunu doğurmayı?
Sanki karnında fazla yaramazlık mı ettim?
Senden istemiyordum ne tacı ne sarayı
Karnında yaşıyordum kafiydi saadetim.

Bir kere doğurdunsa sonra niçin büyüttün?
Kundakta beşikte de bir zahmetim mi vardı?
Koynundan niçin attın yavrunu bütün bütün.
Bilmiyor muydun ki o yalnızlıktan korkardı?

Sütünden tatlı mıdır anne sanki bu hayat?
Bana sorsana anne yaşamak bir hüner mi?
El aç yalvar gündüze geceye boyun uzat
Bu uğurda bir ömür çürütmeye değer mi?

Karnında yaşıyordum kafiydi saadetim
Anne istemiyordum ne tacı ne sarayı
Anne karnında fazla yaramazlık mı ettim?
Anne sana kim dedi yavrunu doğurmayı?
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 04 Oktyabr 2009, 22:48:36
Aşk adamı

Dolaştığım denizlerce düşünüyorum,
Bineceğim son gemi değil midir
Hayır sahibi omuzlarda giden tabut.
Herkes gibi teselliye muhtaç olsaydım eğer,
Derdim ki: 'Elbet bir ağlayanım olur benim de;
Ramazan geceleri Yasin okuyanım,
Baharda kabrime menekşe getirenim de.'

Fakat bütün bunlar da olur,
Yine tasa etmem,
Yine kırılmam kimseye.
Ben aşk adamıyım,
Sevmeye geldim insanları,
Gönlümle, elimle, kafamla sevmeye;
Hesapsız, karşılıksız,
Ayrılık gayrilik gözetmeden.
Gün gelip gidersem şayet,
Öyle severekten gideceğim ki,
Karanlık kıyılardan bile olsa,
Candan selamlarım,
Civarımdan geçecek gemileri;
Güneşli gemileri;
Şarkılı gemileri;
İçlerinde kendim varmışım gibi!
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 04 Oktyabr 2009, 22:49:21
Çocukluk

Affan dedeye para saydım,
Sattı bana çocukluğumu.
Artık ne yaşım var ne de adım;
Bilmiyorum kim olduğumu.
Hiç bir şey sorulmasın benden;
Haberim yok olan bitenden.
Bu bahar havası, bu bahçe;
Havuzda su şırıl şırıldır.
Uçurtmam bulutlardan yüce,
Zıpzıplarım pırıl pırıldır.
Ne güzel dönüyor çemberim;
Hiç bitmese horoz şekerim!
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 04 Oktyabr 2009, 22:50:19
Otuz beş yaş şiiri

Yaş otuz beş! yolun yarısı eder.
Dante gibi ortasındayız ömrün.
Delikanlı çağımızdaki cevher,
Yalvarmak, yakarmak nafile bugün,
Gözünün yaşına bakmadan gider.
Şakaklarıma kar mı yağdı ne var?
Benim mi Allahım bu çizgili yüz?
Ya gözler altındaki mor halkalar?
Neden böyle düşman görünürsünüz,
Yıllar yılı dost bildiğim aynalar?
Zamanla nasıl değişiyor insan!
Hangi resmime baksam ben değilim.
Nerde o günler, o şevk, o heyecan?
Bu güler yüzlü adam ben değilim;
Yalandır kaygısız olduğum yalan.
Hayal meyal şeylerden ilk aşkımız;
Hatırası bile yabancı gelir.
Hayata beraber başladığımız,
Dostlarla da yollar ayrıldı bir bir;
Gittikçe artıyor yalnızlığımız.
Gökyüzünün başka rengi de varmış!
Geç farkettim taşın sert olduğunu.
Su insanı boğar, ateş yakarmış!
Her doğan günün bir dert olduğunu,
İnsan bu yaşa gelince anlarmış.
Ayva sarı nar kırmızı sonbahar!
Her yıl biraz daha benimsediğim.
Ne dönüp duruyor havada kuşlar?
Nerden çıktı bu cenaze? ölen kim?
Bu kaçıncı bahçe gördüm tarumar?
Neylersin ölüm herkesin başında.
Uyudun uyanamadın olacak.
Kimbilir nerde, nasıl, kaç yaşında?
Bir namazlık saltanatın olacak,
Taht misali o musalla taşında.
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 04 Oktyabr 2009, 22:51:10
Yürek

Yumruk biçiminde bir şey
Kan kırmızı et parçası
Gümbür gümbür atar durur
Göğsümün sol tarafında

Hayat, aşk, iyilik, cesaret
Ne varsa bu yürektedir
Bu yürek durmayagörsün
Kodunsa bul dünyaları

Yüreğim benim bir tanem
Velinimetim, efendim
Durma, çarp, vur, ses ver aman
Aşık kulağım sendedir.
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 04 Oktyabr 2009, 23:09:04
Annemle Hasbihal

Anne, zannetme ki günler geçti de değişti evvelki
huyum gitgide
Bir hırçın çocuğum, değişmez huyum
Seneler geçse de ben yine buyum
Senden umuyorum teselli yine
Bugün şefkatine, muhabbetine zanneder misin ki yok
ihtiyacım?
Belki eskisinden daha muhtacım
Dünyanın tükenmez kederlerinden kalbim kırılsa da
böyle derinden
Hayatım büsbütün ye'se kapılmaz
Teselli bulurum içimde biraz, o derin sevgini
hatırlarım da
Her gece hıçkıran dudaklarımda hasretle anılan senin
adın var
Anne, hayatımda bir tek kadın var.
Beni aldatmadı, sevdi daima
Gittikçe ruhumu saran bu humma başka sevgilerden
yadigar anne!
Sevmeyen sevenden bahtiyar anne!
Sorma ki başımdan çok şey geçti mi?
Ah... eğer anlatsam sergüzeştimi, nasıl terkedildim
Nasıl atıldım
Anne aldatıldım, aldatıldım
Belki her zamankinden fazla severken, bir lahza
bahtiyar olayım derken
Bilmezsin kaç gece böyle ağladım
Şimdi tecrübem var artık anladım
Aşk, o bir masal, yalanmış meğer
Seven bir kalp için sığınılacak yer
Yalnız o kucakmış, yalnız o dizmiş
İnsanlar ne kadar merhametsizmiş

Orhan Seyfi Orhon
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 04 Oktyabr 2009, 23:09:46
Gönlüm

Benim gönlüm bir kelebek
Dolaşıyor çiçek çiçek.
Tükenecek ömrü böyle
Çırpınarak, titreyerek

Ne şerefli bir adı var,
Ne bir büyük maksadı var.
Her gün biraz zedelenen
İki ipek kanadı var

Sabırlıdır, gözü toktur,
Zavallının derdi çoktur.
Yorulunca konacağı
Bir yuvası bile yoktur.

Her şey ona karşı durur:
Güneş yakar, kış dondurur.
Bazı tutar kanadından
Bir fırtına yere vurur.

Benim gönlüm bir kelebek
Dolaşıyor titreyerek.
Zavallının bir baharlık
Ömrü böyle tükenecek!

Orhan Seyfi Orhon

Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 04 Oktyabr 2009, 23:42:04
İstanbul'un Fethi

Beş yüzüncü yıldönümü için:

I

Gün batmada İstanbulun üstünde Haliçten,
Bir renge bürünmüş yanıyor Marmara içten.
Durgunlaşıp engin, silinirken kırışıklar,
Oklar gibi fışkırmada her yandan ışıklar...
Bir penbe bulut bağrı delinmiş kanamakta,
Yorgun uyuyan tekneler altında uzakta.
Altındır ufuk çizgisi, altındır akisler,
Altın tozlu hainde iner her yana sisler...
Durgun sular üstünde kesik vakvakalarla,
Uçmakta gümüş martılar, altın gagalarla.
Gök şimdi yeşil, şimdi kızıl, şimdi turuncu,
Camilerin andırmada mermerleri tuncu
Kandır dağılan şimdi günün battığı terden,
Kandır sızan etrafa alev pencerelerden.
Kandır görünen Fatihin altın aleminde,
Fethin yine İstanbul o en kanlı deminde:

II

Mevsim mayısın sonları, yaz başlamış artık,
Gittikçe açılmakta, dağılmakta karanlık.
Her şey hareketsiz, ağaran tan yeri sessiz,
Kalmış gibi şehrin sarılan bağrı nefessiz...
Bir korkulu rüyayı yataklarda sayıklar,
Dalgın uyuyanlar beraber uyanıklar...
Bir saltanatın son gününün korkusudur bu!
" - Türkler hareketsiz duruyor, bir pusudur bu!"
Kostantin ümitsiz, saray erkanı telaşta
Surlarda Bizans askeri, Jüstinyani başta!
Çarpmakta bugün bir yeni korkuyla yürekler,
Zağnos Paşa bir yanda hücum emrini bekler.
TURHAN Bey uzaklarda yakıp yıkmada hâlâ!
Bir yandan o Beylerbeyi korkunç Karaca'yla,
Türk ordusu İstanbulu sarmış çepeçevre,
Dünya girecektir bu sabah bir yeni devre!

III

Birdenbire gökkubbe dolar velvelelerle,
Atlar koşar ön safta kabarmış yelelerle!
Tozlarla, dumanlarla karışmakta ateş, kan...,
Yer yer tutuşur toprağın altındaki volkan!
Mızraklar uçar, oklar uçar, taşlar uçarken,
Burçlar yıkılırken, kesilen başlar uçarken,
Etrafa saçılmakta cehennemden alevler,
Tunç topların ağzıyla homurdanmada devler...
Her hamleyi bir hamle kucaklar yeni baştan,
Jüstinyani bir sedyede kaçmakta savaştan!
Bir burca zafer sancağı dikmiş Ulubatlı...
İlk hızla girer Topkapıdan yirmi bin atlı!
"Türkler geliyor!" çığlığı aksetmede dağ dağ,
Bir çağ kapanır böylece, başlar yeni bir çağ
Rum Kayseri'nin kellesi bir mızrak ucunda,
Şarkın eşi yok incisi Türkün avucunda!

IV

Ey Kayser, öğünsen yeridir kanlı başınla,
Tarihe adın geçti o erkek savaşınla!
Ey Fatih, iraden gibi kuvvetli bir elde,
Dünyanın asırlar boyu göz koyduğu belde!
Ey ünlü kumandan paşalar, tuğlu vezirler,
Ey tulgalı erler, ağalar, beyler, emirler...
Haşmetli zafer menkibeniz geçti şafaktan,
Gördüm, düşünürken sizi beş yüz yıl uzaktan!
Ey mutlu ışık beldesi, nurunla yıkansın,
Her türlü hiyanet dolu tarihi Bizansın!
Artık savaşın hüsnüne hayranlık içindir,
Artık zaferin şi'r için, insanlık içindir.
Sihrinle, füsununla, gururunla, nazınla,
Altın Halicin, Marmaran, aşık Boğazınla,
Endamını sarmakta ipek tüllü karanlık,
Türkün güzel İstanbulu mesut uyu artık!
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 05 Oktyabr 2009, 12:32:30
Arif Nihat Asya'dan şiirler

Ağaç Ki, Eğile Eğile İbadet Olmuş

Bir ağaç ki, eğile eğile
İbadet olmuş,
Bir ağaç ki "œağaç" deyip geçmek
Adet olmuş

Dalları sallana sallana
Salıncak,
Budakları inile çıkıla
Basamak,

Kendisi renkten, ışıktan, kokudan
Bir demet olmuş,

Cenneti anlatan
Bir ayet olmuş.
Karışmış dallar dallara,
Kuşlarını çağırır yollardan.
Uçurur kuşlarını yollara"¦
Rengiyle, kokusuyla,tadıyla
Ziyafet olmuş.

Bir ağaç ki "œağaç" deyip geçmek
Adet olmuş.
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 05 Oktyabr 2009, 12:32:54
Ağıt

Ağlayın, parmakları nur
Sularından kınalı kızlarım,
Ağlasın Meraga göklerinden
Meraga'ya bakıp yıldızlarım!

Yollara Kürşad'lar uzanmış, ölü...'
Ağlasın Akülke, ağlasın Sütgölü!
Yiğitlerim uyur gurbet ellerde..
Kimi Semerkant'ta bekler beni,
Kimi Caber'de...

Caber yok, Tiyanşan yok, Aral yok.
Ben nasıl varım?
Ağla, ey Tanrı dağlanndan
İndirilmiş Tanrım!
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 05 Oktyabr 2009, 12:33:29
Ağrı

Bir âbide istersen eğer, Ağrı'ya git!
Yükseklerden gelen büyük çağrıya git!
Çıkmışken yolcu, Ağrı'nın zirvesine,
Dönmek ne demek? Kanatlanıp Tanrı'ya git!

Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 05 Oktyabr 2009, 12:33:49
Alparslan

Torunlarım dört yana, kol kol, gitsin;
Malazgird'den İstanbul'a yol gitsin!
Gelip sana çarpan gücü, yavaştan
Anlamazsa, haritadan sil, gitsin!

Şehidlerim, Tanrı'ya, al al, gitsin,
Yaralıma su verene bal gitsin!

Taclarını bir şey sanan gururlar
Tahtlı gelip, taclı gelip kul gitsin!
Fakat, harb bu: kalmak da var, ölmek de;
Esir olup kalmaktansa öl, gitsin!

Şehidlerim uçmağa, al al, gitsin,
Yaralıma su verene bal gitsin!

Çekilirmiş gibi davran merkezde
İki yandan sağ yürüsün, sol gitsin!
Olsa da son saatin son dakkası,
Senden aman dileyeni sal, gitsin!

Şehidlerim, Allah'a, al al, gitsin,
Yaralıma su verene bal gitsin!

Ve gönlünden kopup, bize bir yaprak,
Bir tomurcuk gönderene gül gitsin.
Düğünlerde tadı gelsin barışın:
Kızlarıma duvak gitsin, tel gitsin!

Şehidlerim Huzura, al al, gitsin,
Yaralıma su verene bal gitsin!
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 05 Oktyabr 2009, 12:34:12
Anne

İlk kundağın
Ben oldum, yavrum;
İlk oyuncağın
Ben oldum!

Acı nedir
Tatlı nedir... bilmezdin...
Dilin damağın
Ben oldum!

Elinin ermediği
Dilinin dönmediği
Çağlarda, yavrum
Kolun kanadın
Ben oldum
Dilin dudağın
Ben oldum

Belki kıskanırlar diye
Gördüklerini
Sakladım gözlerden
Gülücüklerini...
Tülün duvağın
Ben oldum!

Artık isterlerse adımı
Söylemesinler bana
"Onun annesi" diyorlar...
Bu yeter sevgilim, bu yeter bana!

Bir dediğini iki
Etmiyeyim diye öyle çırpındım ki
Ve seni öyle sevdim sana
O kadar ısındım ki
Usanmadım, yorulmadım, çekinmedim
Gün oldu, kırdın...
İncinmedim;
İlk oyuncağın,
Ben oldum, yavrum
Son oyuncağın
Ben oldum...

Layık değildim
Layık gördüler
Annen oldum yavrum,
Annen oldum!
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 05 Oktyabr 2009, 12:34:38
Arif Nihat Asya

(1320 — 19.....)

Dokunmayın, üzerine
Gölge ettim kanadımı...
Ninni söyleyin adıma,
Uyandırmayın adımı!

Böyle emretti melekler,
Böyle emretti Yaradan:
Bir tasa verdim adımı,
Adsız girdim bu kapıdan.

«Adı yok.» yazsın kalemler,
Bildiklerimi söyledim.
Bir yolcuyum ki yollarda
Aç kaldım, adımı yedim.

Attılar bir geceye ki
Dokuz ay on gün kalacak...
Çilesi dolduğu sabah
Güzel bir adı olacak.
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 05 Oktyabr 2009, 12:35:13
Ayak İzleri

Varlığından şu güzel ülkeyi kurtarsak da;
Adımından kalan izler, lekedir toprakta!
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 05 Oktyabr 2009, 12:35:27
Balıklıgöl

Senin ey gönül, siyah balıklarına
Yem atar yolcular, gelip, burdan
Ver derinden bakanların gözüne
Görünür bir beyaz balık, nurdan.

Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 05 Oktyabr 2009, 12:38:02
Başörtüsü

Ne demekmiş
"Yasak!"
İşiniz mi kalmadı
Yapacak?

Ne diye karışırsınız
Saçımıza-başımıza,
Bizi oyuncağınız mı sandınız
Bakıp yaşımıza?

Sebebini anlatamayacağınız
Çocukça bir devrin hevesinden
Karşınızdaki en güzel portreleri
Mahrum ettiniz çerçevesinden!

Kim demiş, ki:
"Başörtüsüydü o!"
Başımızın -renk renk-
Süsüydü o!

Altında saçlarımız,
Arkadan, ne hoş sarkardı;
Kimimizde -örgü örgü- sarmaşıklaşır...
Kimimizde, su olup akardı!

Şu, bu nâmına "Yasak!" demiş
Bulundunuz, tezelden;
Ne olurdu, anlasaydınız biraz da,
Güzellikten, güzelden!

Siz, bizden değilsiniz,
Tanımıyoruz hiç birinizi,
Çekin başımızdan
Ellerinizi!

Bir gericilik tutturmuşsunuz;
Gericilik değil, Türk'ün köy modasıdır bu...
Üstelik, ninemizin başımızda
Taşıdığımız hatırasıdır bu!

Dediniz: "Çıkacak başınızdan
Başörtünüz!"
Alın -öyleyse- onunla
Yüzünüzü örtünüz!
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 05 Oktyabr 2009, 12:38:43
Bayrak

Ey mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü
Kız kardeşimin gelinliği, şehidimin son örtüsü.
Işık ışık, dalga dalga bayrağım,
Senin destanını okudum, senin destanını yazacağım.

Sana benim gözümle bakmayanın
Mezarını kazacağım.
Seni selamlamadan uçan kuşun
Yuvasını bozacağım.

Dalgalandığın yerde ne korku ne keder...
Gölgende bana da, bana da yer ver!
Sabah olmasın, günler doğmasın ne çıkar!
Yurda, ay-yıldızının ışığı yeter.

Savaş bizi karlı dağlara götürdüğü gün
Kızıllığında ısındık;
Dağlardan çöllere düşürdüğü gün
Gölgene sığındık.

Ey şimdi süzgün, rüzgarlarda dalgalı;
Barışın güvercini, savaşın kartalı...
Yüksek yerlerde açan çiçeğim;
Senin altında doğdum,
Senin dibinde öleceğim.

Tarihim, şerefim, şiirim, herşeyim;
Yer yüzünde yer beğen:
Nereye dikilmek istersen
Söyle seni oraya dikeyim!
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 05 Oktyabr 2009, 12:38:58
Bir Bayrak Rüzgar Bekliyor

Şehitler tepesi boş değil,
Biri var bekliyor.
Ve bir göğüs, nefes almak için;
Rüzgar bekliyor.
Türbesi yakışmış bu kutlu tepeye;
Yattığı toprak belli,
Tuttuğu bayrak belli,
Kim demiş meçhul asker diye?
Destanını yapmış, kasideye kanmış.
Bir el ki; ahretten uzanmış,
Edeple gelip birer birer öpsün diye faniler!
Öpelim temizse dudaklarımız,
Fakat basmasın toprağa, temiz değilse ayaklarımız.
Rüzgarını kesmesin gövdeler
Sesinden yüksek çıkmasın nutuklar, kasideler.
Geri gitsin alkışlar, geri,
Geri gitsin ellerin yapma çiçekleri!
Ona oğullardan, analardan dilekler yeter,
Yazın sarı, kışın beyaz çiçekler yeter!
Söyledi söyleyenler demin,
Gel süngülü yiğit, alkışlasınlar
Şimdi sen söyle söz senin.
Şehitler tepesi boş değil,
Toprağını kahramanlar bekliyor!
Ve bir bayrak dalgalanmak için;
Rüzgar bekliyor!
Destanı öksüz, sükutu derin meçhul askerin;
Türbesi yakışmış bu kutlu tepeye
Yattığı toprak belli,
Tuttuğu bayrak belli,
Kim demiş meçhul asker diye?..
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 05 Oktyabr 2009, 12:39:44
Çocuk ve Ağaç

Çoçuk, çok sevdi ağacı...
Verirdi ona, her kış
      Çiçekleri olaydı!

Ağaç, çok sevdi çoçuğu...
Öperdi altın saçlarından
      Dudakları olaydı!

Ve ona öptürmek için,
Eğilirdi yerlere kadar;
       Yanakları olaydı'

Dökerdi önüne hepsini
Gümüşten, altından, sedeften
       Oyuncakları olaydı!

Ve çoçuk gittikten sonra,
Böyle kalır mıydı ağaç?
Ne olurdu onunda
       Bacakları olaydı,
       Ayakları olaydı!
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 05 Oktyabr 2009, 12:40:09
D-3

Yatırırken bu sedef kakmalı şimşir beşiğe
Neyle kundakladılar Hazret-i Mevlânâ'yı?

Perdelerden taşırıp neyleri çığlık çığlık
Neyle kundakladılar Hazret-i Mevlânâ'yı.

Bir ipekten ve köpükten yaratılmış yumuşak
Tüyle kundakladılar Hazret-i Mevlânâ'yı.

Kıyılardan, ovalardan dererek inciyle,
Çiyle kundakladılar Hazret-i Mevlânâ'yı.

Gece, mehtâbı elekten geçirip kirpikler
Ayla kundakladılar Hazret-i Mevlânâ'yı.

Mesnevî'sinde bir altın lüleden nûr akıtıp
Öyle kundakladılar Hazret-i Mevlânâ'yı.

'Bu yürek durmayacaktır' dediler.. esmâdan
'Hay'la kundakladılar Hazret-i Mevlânâ'yı.

Sakalar doldurarak kırbaların Kevser'den
Meyle kundakladılar Hazret-i Mevlânâ'yı.

Ve açıp ağzını Nîsan Tası'nın Besmele'ler
Suyla kundakladılar Hazret-i Mevlânâ'yı.

Rûhlardan, kokulardan, durulardan duru bir
Şeyle kundakladılar Hazret-i Mevlânâ'yı.

Ulu Tûbâ'ların altında gönüller, eller
Böyle kundakladılar Hazret-i Mevlânâ'yı
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 05 Oktyabr 2009, 12:40:28
Dağlar

Çekmece'den, Maltepe'den ileri
Gitmemiş Sadabat çelebileri
Alem tepesine Alemdağ derler
Dağlar var karanlık, dağlar var beyaz
Korka, korka eteklerinden öper yaz
Babadağ, Gavurdağ, Kocadağ, Ilgaz
Kubbelerdir, dolaşılır aşılmaz
Tendürek'te, Kop'ta, Palandöken'de
Kurtların payı var, gelip geçende
Ki alırlar vermek istemesen de

Medetsizler, Aklar, Nurlar, Yıldızlar
Karalar, Kızıllar, Bozlar, Yağızlar
Karla dolar 'imdat' diyen ağızlar
Yollar kesen, haraç alan dağlar var.
Dönmez misiniz, ey yolda kalanlar
Yolcular, garipler, garip çobanlar
Allahuekber'de tekbir alanlar
Ovalar, konaklar, yollar aşırı
Birbirini selamlayan dağlar var.

Sarkarken Cudi'nin karları dal dal
Bir yıldız kayar ki tutuşur çamlar
Bir kızıl şehrain olur akşamlar
Tacı tahtı olan karlı dağlar var
Tüter sarı çiçek burcu burcudur,
Yazın ya mor, ya da turuncudur.
Ve kışın dünyanın öbür ucudur.
Dağlar batının yangınlarında kor,
Dağlar var adları, Nemrut, Balahor.

Kayışdağı kim, Alemdağ kim oluyor?
Lakin ufku görünce birden yoksul,
Dağ yerine kubbe yapmış İstanbul
Kurşun şamdanlarda mumlar fildişi,
Ki pırıltıları sularda pul, pul.
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 05 Oktyabr 2009, 12:40:47
Dağlara

Doruk beyaz, dere mavi;
Etekler, yeşil çuhadan..
Dağlar, koskoca dünyayı
İkiye böler ortadan...
Ki nesi kalır dünyanın
Dağları çeksen aradan?

Kartal, süzülür yuvadan;
Yuvası vardır kayadan.
Dağlarda kartopu diye
Birbirine ay atan
Kızlar... ki dudakları al...
Alları, değil boyadan.

Dağ uykulariyle mahmur
Yüzlerini, gün doğmadan,
Seyrederler, ya suyun ya
Ayın tuttuğu aynadan.

Yaratırken şu dünyayı
Yeri, göğüyle yaradan,
Dağı sahiden yaratmış,
Geri kalanı şakadan!
Kurtlarına helâl olsun
Ne alırlarsa ovadan!

Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 05 Oktyabr 2009, 12:41:26
Dua

Biz, kısık sesleriz... minareleri,
Sen, ezansız bırakma Allah’ım!
Ya çağır surda bal yapanlarını,
Ya kovansız bırakma Allah’ım!
Mahyasızdır minareler... göğü de,
Kehkeşansız bırakma Allah’ım!
Müslümanlıkla yoğrulan yurdu,
Müslümansız bırakma Allah’ım!
Bize güç ver... cihad meydanını,
Pehlivansız bırakma Allah’ım!
Kahraman bekleyen yığınlarını,
Kahramansız bırakma Allah’ım!
Bilelim hasma karşı koymasını,
Bizi cansız bırakma Allah’ım!
Yarının yollarında yılları da,
Ramazansız bırakma Allah’ım!
Ya dağıt kimsesiz kalan sürünü,
Ya çobansız bırakma Allah’ım!
Bizi sen sevgisiz, susuz, havasız;
Ve vatansız bırakma Allah’ım!
Müslümanlıkla yoğrulan yurdu,
Müslümansız bırakma Allah’ım
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 05 Oktyabr 2009, 12:45:54
Fetih Marşı

Yelkenler biçilecek, yelkenler dikilecek;
Dağlardan çektiriler, kalyonlar çekilecek;
Kerpetenlerle surun dişleri sökülecek

Yürü, hala ne diye oyunda oynaştasın?
Fatih’in İstanbul'u fethettiği yaştasın.!

Sen de geçebilirsin yardan, anadan, serden...
Senin de destanını okuyalım ezberden...
Haberin yok gibidir taşıdığın değerden...

Elde sensin, dilde sen, gönüldesin baştasın...
Fatih’in İstanbul’u fethettiği yaştasın.!

Yüzüne çarpmak gerek zamanenin fendini...
Göster: Kabaran sular nasıl yıkar bendini ?
Küçük görme, hor görme, delikanlım kendini

Şu kırık abideyi yükseltecek taştasın;
Fatih’in İstanbulu fethettiği yaştasın.!

Bu kitaplar Fatihtir, Selimdir, Süleymandır.
Şu mihrap Sinanüddin, şu minare Sinandır.
Haydi artık uyuyan destanını uyandır.!

Bilmem, neden gündelik işlerle telaştasın
Kızım, sen de Fatihler doğuracak yaştasın.!

Delikanlım, işaret aldığın gün atandan
Yürüyeceksin... Millet yürüyecek arkandan !
Sana selam getirdim Ulubatlı Hasan’dan ....

Sen ki burçlara bayrak olacak kumaştasin;
Fatih’in İstanbul’u fethettiği yaştasın.!

Bırak, bozuk saatler yalan yanlış işlesin!
Çelebiler çekilip haremlerde kışlasın!
Yürü aslanım, fetih hazırlığı başlasın...

Yürü, hala ne diye kendinle savaştasın ?
Fatih’in İstanbul’u fethettiği yaştasın.!
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 05 Oktyabr 2009, 12:46:08
Fırat

Şu mavi dağların uzaklarında
Bir akar suyun adıdır "Fırat"
Ve sevdiğim çocuğun dudaklarında
Sevdiğim bir türkünün adı...
Türkünün tadına karışır
Söyliyen dudakların tadı.

Ey beyaz çocuk, sarışın çocuk,
Dilinde herşey güzelleşen
Cana yakın çocuk...
Kızım, kardeşim...

Günler, geceler ötesi,
Gelirse beklediğim
Masal gecesi;
Şu fani dünyada her murad olsun
Ve senden doğacak kızımın
Adı "Fırat" olsun!
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 05 Oktyabr 2009, 12:46:32
Gerici

Tarihlere, destanlara yol bulabilsem
Hiç durmadan düşünmeden geri giderim...
Buna şaşma ki geçmişte yaşamayı ben,
Gelecekte yaşamaya tercih ederim
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 05 Oktyabr 2009, 12:46:45
Güzellik

Hastalık, sevgisizlik, öksüzlük...
    Neler geçirdim ben!
Çıkabilseydi bir, "güzel" diyecek
    Güzelleşirdim ben!
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 05 Oktyabr 2009, 12:47:05
Hisse

Onlar, almakta parsadan hisse...
Bize kalmakta kıssadan hisse!
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 05 Oktyabr 2009, 12:47:35
İnanmak

Bardaktan seni içmek
Seni teneffüs etmek havada...
Dolaşmak, dolaşmak sana dönmek
Seni bulmak yuvada...

Yolumuzda aylar, yıllar
Basamak basamak...
Basamakların çıkamadığı yere
Kanatlarınla çıkmak...

Boşaltmak takvimden günleri
Günlerin üstünden yollara bakmak
Rüzgarla esmek, sularla akmak...

Baharı yollamak yollara
Alıkoymak bir nisanın tadını...
Dışarda herkes gibi seslenmek sana
Ve koynunda söylemek asıl adını...

İnanmak, inanmak, inanmak
Ninnilerinle uyuyup, türkülerinle uyanmak...

Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 05 Oktyabr 2009, 12:47:51
Kalk Yiğitim!

Kalk yiğitim, yine dağbaşını duman aldı...
Parçalandı bir kıtanın toprakları,
Aslan payını aslan olmayan aldı...
Kalk yiğitim, yine dağbaşını duman aldı.

Tulgalı, tulgasız başlar alayı...
Kanadlı, kanadsız kuşlar...
Aşılmamış dağlar, çıkılmamıs yokuşlar...

Dağları, tasları akar sulariyle
Şu tanıdık toprakta
Bir büyük dünya parçası
Fatihini aramakta.

Dünyayı ahretten ayıran
Duvarları yık da gel,
Ay doğar gibi, gün doğar gibi
Şu kıpkızıl ufuktan çık da gel!

Kalk yiğitim, yine dağ başını duman aldı.
Parçalandı bir kıtanın toprakları;
Aslan payını aslan olmıyan aldı...
Kalk yiğitim, yine dağbaşını duman aldı.

Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 05 Oktyabr 2009, 12:53:29
Kanadlar

Yaşamaktan mı yorgunum bilmem,
Seni günlerce beklemekten mi?
Yine yoldan geyik geyik sekişin
Gün sönerken mi, ay batarken mi
Söyle: Memnun musun uzaklarda;
Yuvan aydın, gönülcüğün şen mi?
Yine kalsın mı, dizlerimde başın;
Yine koynumda can çekişsen mi
Kim sorar, ey hayat, kim düşünür,
Ki vakit geç mi, yoksa erken mi?
Söyle: Memnun musun uzaklarda;
Yuvan aydın, gönülcüğün şen mi?
Gökte katlar bizimdi.. bilmezdik,
Bu hafiflik kanad mı, yelken mi;
Anlamaz, anlamazdık, Allah’ım,
Böyle yekpare, can mıyız, ten mi?
Söyle: Memnun musun uzaklarda;
Yuvan aydın, gönülcüğün şen mi?
Bilemem: Gizli gizli gel! dediğin
Başka bir aşina mıdır, ben mi;
Kadehinden mi sarhoşum hala,
Kadehlerinden mi?
Söyle: Memnun musun uzaklarda;
Yuvan aydın, gönülcüğün şen mi?

Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 05 Oktyabr 2009, 13:51:28
Fetih Marşı

Yelkenler biçilecek, yelkenler dikilecek;
Dağlardan çektiriler, kalyonlar çekilecek;
Kerpetenlerle surun dişleri sökülecek

Yürü, hala ne diye oyunda oynaştasın?
Fatih’in İstanbul'u fethettiği yaştasın.!

Sen de geçebilirsin yardan, anadan, serden...
Senin de destanını okuyalım ezberden...
Haberin yok gibidir taşıdığın değerden...

Elde sensin, dilde sen, gönüldesin baştasın...
Fatih’in İstanbul’u fethettiği yaştasın.!

Yüzüne çarpmak gerek zamanenin fendini...
Göster: Kabaran sular nasıl yıkar bendini ?
Küçük görme, hor görme, delikanlım kendini

Şu kırık abideyi yükseltecek taştasın;
Fatih’in İstanbulu fethettiği yaştasın.!

Bu kitaplar Fatihtir, Selimdir, Süleymandır.
Şu mihrap Sinanüddin, şu minare Sinandır.
Haydi artık uyuyan destanını uyandır.!

Bilmem, neden gündelik işlerle telaştasın
Kızım, sen de Fatihler doğuracak yaştasın.!

Delikanlım, işaret aldığın gün atandan
Yürüyeceksin... Millet yürüyecek arkandan !
Sana selam getirdim Ulubatlı Hasan’dan ....

Sen ki burçlara bayrak olacak kumaştasin;
Fatih’in İstanbul’u fethettiği yaştasın.!

Bırak, bozuk saatler yalan yanlış işlesin!
Çelebiler çekilip haremlerde kışlasın!
Yürü aslanım, fetih hazırlığı başlasın...

Yürü, hala ne diye kendinle savaştasın ?
Fatih’in İstanbul’u fethettiği yaştasın.!

Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 05 Oktyabr 2009, 13:51:55
Fırat

Şu mavi dağların uzaklarında
Bir akar suyun adıdır "Fırat"
Ve sevdiğim çocuğun dudaklarında
Sevdiğim bir türkünün adı...
Türkünün tadına karışır
Söyliyen dudakların tadı.

Ey beyaz çocuk, sarışın çocuk,
Dilinde herşey güzelleşen
Cana yakın çocuk...
Kızım, kardeşim...

Günler, geceler ötesi,
Gelirse beklediğim
Masal gecesi;
Şu fani dünyada her murad olsun
Ve senden doğacak kızımın
Adı "Fırat" olsun!
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 05 Oktyabr 2009, 13:57:37

 Gerici

Tarihlere, destanlara yol bulabilsem
Hiç durmadan düşünmeden geri giderim...
Buna şaşma ki geçmişte yaşamayı ben,
Gelecekte yaşamaya tercih ederim
 
 
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 05 Oktyabr 2009, 13:58:15
Güzellik

Hastalık, sevgisizlik, öksüzlük...
    Neler geçirdim ben!
Çıkabilseydi bir, "güzel" diyecek
    Güzelleşirdim ben!
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: registan 12 Oktyabr 2009, 10:22:36
Ne uzun ne kısa kararında boy
Soyu İbrahim’den ne asil bir soy
Saçları hoş siyah dalgalı bir koy
Kemâlini giydir beni benden soy
Âlemlere rahmet yüzünü göster
Bu kul varlığından soyunmak ister


Güneş pervânesi o güzel yüzün
Nurundan ışığı vardır gündüzün
Solmaz bir gül rengin ne kış ne güzün
Tecelli ediyor yüzünde özün
Hasretim yanarım yüzünü göster
Kölen bu devletle avunmak ister


Simsiyah gözlerin âhû misâli
Dâim Hakk’a bakar her an visâlin
Beyazı ölçüsü gözde kemâlin
Kaşların sûreti gökde hilâlin
Râzıyım rûyada yüzünü göster
Âşık maşukuna can sunmak ister


Bir tutam sakalın birkaçı beyaz
Mübarek vücudun serin kış ve yaz
Cânımı yoluna kurban etsem az
Dostlar defterine köleni de yaz
Açıver kapını yüzünü göster
Gönül hasretinden yakınmak ister


Duyular mükemmel dişleri inci
Kokusuna tutkun yaşlısı genci
Yürürken koşmadan olur birinci
Kapına gelmiş bir garip dilenci
Açıver ne olur yüzünü göster
Garip ayağına kapanmak ister


Yukarıdan aşağı heybetle iniş
Yürüyüşünde var hep bu görünüş
Âdetin baktığın tarafa dönüş
Bize nasip olsun hayırlı bir düş
Kerem et ne olur yüzünü göster
Kim böyle bir düşten uyanmak ister


Seni ilk görenler korku çekermiş
Sonra ülfet eder hemen severmiş
Benzerini asla görmedim dermiş
Erenler yolunda giderek ermiş
Benzeri bulunmaz yüzünü göster
Gönüller nurunla yıkanmak ister


Zâtının nûrundan vermiş sana can
Hilkate ruhunla başlamış Rahman
Yûsuf’ta yok sende olan hüsnü an
Ahlâkındır Senin mûcize Kur’an
Alemlere Rahmet cemâlin göster
Kölen rahmetine sığınmak ister


Ümmetin üstüne titreyen sensin
Müjdeci uyaran gel diyen sensin
Kulunu Allah’a sevdiren sensin
Gecemi gündüze çeviren sensin
Ey Hakk’ın şâhidi yüzünü göster
Kul şehâdetinle tanınmak ister


Hakk’ın halilisin habibi sensin
Gönüllerin eşsiz tabibi sensin
En güzel hutbenin hâtibi sensin
Ümmetin en büyük nasibi sensin
Aşkımın Leylası yüzünü göster
Gönül seni gözden sakınmak ister


En güzel en üstün ahlak senindir
Cömertlikte kemâl el-hâk senindir
Şefaatte en son durak senindir
Miraç senin Refref Burak senindir
Sen gördün bize de cemâlin göster
Pervâne şem’ine hep yanmak ister


Dursun Ali Erzincanlı
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: registan 14 Oktyabr 2009, 17:01:36
hakikatan cok guzel bir siir, ozellikle hazreti Pegamberi dusunde gorenler icin, asagidaki linkten dinleyebilirsiniz, mutlaka rica ederim.

http://www.dizi.tc/dursun-ali-erzincanli-semail.html

P.S. Kelebek, ablacim (simdi cigim demeye izin veriyorsandir, her halde biraz yakin olduk ya, demi?) :) senin youtube.com degil baska bir siteden aradim buldum, bizde youtube acilmiyor dedin ya, onun icin. Ama, yukardaki link koydugum sitede gorursun, "youtube acildi" yaziyor orda.
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 14 Oktyabr 2009, 19:32:51
MİRAÇ

Kapatın gözlerinizi

Ve karanlığı seyredin.

İşte böyle bir gece.

Mekke’de bir gece

Yorgunluk havada

Gariplik suda

Simsiyah bir sessizlik

Uyku bile uykuda.

Kâbe’nin hatîm kısmında

Yanı üzre yatan biri var

Yıl hüzün yılı

Ebu Talib yok

Yıl hüzün yılı

Vefakâr eş

Haticetül kübrâ yok.

Kâbe’nin hatîm kısmında

Yanı üzre yatan biri var

Teselli arayan kalp

Hüzünle çarpan kalp

O’nun kalbi.

Ve ayak sesleri

Yıldızlar ışıldıyor.

Bu ayak sesleri göklerden

Yol veriyor yıldızlar.

Semâdan inenler var.

İzin verseydi Allah

Kâinat inerdi yere

Çünkü kâbe’nin hatîm kısmında yatan

Sultân-ı levlâk’tır.

Habîb-i zîşândır o

Nur-u hüda’dır.

Merhamet ufkunun nazlı güneşi

Kainatın biricik çiçeğidir o.

İzin verseydi allah

Âlemler inerdi yere

Oysa emir yalnız cebrail’e

Ve yalnız cebrail iner yere

Kalk ya rasulallah

Semada melekler seni bekler

Taif’te taşlanan yüzüne hasret

Alaya alınan sözüne hasret

Seni bekler melekler.

Yer yüzünde vefa yok mu?

Seni teselli edecek birini mi arıyor kalbin.

Sevdiklerin bir bir uçuyor mu elinden?

Davetini hafife mı aldılar?

Üzülme ve aç gözlerini

Öteler bekliyor seni

Bu gece kainat adını anacak,

Aç gözlerini ki alemler nazarına kanacak.

Burak, senin için uçacak.

Aç gözlerini ya habiballah

Bu gecenin adına isra diyecek allah.

Ey yedi kat sema aç kapılarını,

Ve haber ver hasretle bekleyen peygamberlere

Deki hazreti Adem’e;

Cennetin kapısına adı yazılan

İsminin hatrına af istediğin

Salih oğul geliyor.

Söyle İsa’ya:

Kuytu köşelerde

Havarilerinle Allah’a sığınırken,

Bir adım ötedeymiş gibi kokusunu aldığın

Ve insanlığa gelişini müjdelediğin

Ahmet geliyor.

Yusuf’a, İdris’e, Harun’a söyle

Musa’ya deki:

Vasıflarına hayran olup da

Ümmetinden olmak istediğin

Salih kardeş geliyor.

Müjde ver İbrahim Peygamber’e:

Dua dua yalvarıp

Gelmesini istediğin oğul geliyor

Aç kapılarını ey yedi kat sema

Bu gelen Muhammed Mustafa

Cebrail yol gösterir

Ve yürür sultanlar sultanı

Bu nasıl bir yürüyüştür.

Bu nasıl bir eda?

İnci inci ter mübarek alınlarında

Baştan ayağa edep var

Attığı her adımda.

Sultanım,

Cennetler gösterilirken o gece

Ümmetini hayal ettin mi cennette?

Cehennemin alevleri selamlarken seni,

Gözyaşlarını gördü mü Cebrail?

Ümmetim dedin mi?

Sen unutmazsın bizi bunda kuşku yok

Tahiyyat duası haber verdi bize

Sen bizi hiçbir yerde

Hiçbir zaman unutmadın

İnşallah biz de seni unutanlardan olmayız.

Allah seni unutturmasın bize.

Bir söz sultanının dediği gibi

Eğer günahlarımızdan dolayı girersek cehenneme

Ve Allah biran olsun açarsa ufkumuzu

Talaal bedru aleyna diyeceğiz.

Miraç gecesi

Yürüdü rasulullah

Cebrail önde

Bir gece yürüyüşüyle

Yürüdüler"¦ Yükseldiler.

Yükseldikçe yükseldiler.

Cebrail durdu birden,

Ya rasulallah, benimle buraya kadar.

Efendimiz niçin diye sordu

Burası sidre-i münteha’dır

Bir adım daha atarsam, yanarım, kavrulurum.

Allah rasulu, sordular:

Nasıl gidilir sidre-i münteha’da?

Cibril-i emin cevap verdi:

Aşkla!

Aşkla gidilir ya rasulallah

Aşkla gidilir ya habiballah

Aşkla gidilir ya nebiyyallah

Yürü sultanım yol senindir!

Aşk vadisinde mühür senin.

Söz senindir hal senindir.

Muhabbetin adı sensin.

Varlıkların tadı sensin

Yürü ve selamını ilet

Gözü yaşlı ümmetinin

Sensiz bunca yetimin

İlet selamını

Ahir zamanın ahını

Yüceler yücesine ilet

Sultanım

Sen dönerken miraçtan

İlahi hediyelerle

Bizim için miraç olan

Beş vakit namazla,

Bakara suresinin son iki ayetiyle

Ve şirke düşmeyenin affedilebileceği müjdesiyle

Dönerken sen miraçtan

Biz ahir zamandan

Ebu Bekir edasıyla bakıyoruz sana

"œO söylediyse doğrudur"

Rasulullah söylediyse doğrudur.

Ve bir ayetin sıcaklğı sarıyor

Kainatin kalbini:

Her türlü noksanlıktan münezzeh olan allah

Kulunu geceleyin mescid-i haram’dan alıp,

Kendisine bir takım ayetler gösterelim diye

Etrafını mübarek kıldığımız

Mescid-i aksa’ya götürdü.

Çünkü, işiten ve bilen odur.

Şimdi açın gözlerinizi

Ve mîrâc’a hazırlanın
 
Dursun Ali Erzincanlı
 
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 14 Oktyabr 2009, 19:33:31
:: Uhud::..

Günlerden cuma...
Uhut'a gelenler var.
Medine yolu toz duman...
Uhut'a gelenler var.
Bir dağılsa da şu hava,
Görsek Medine-i Münevvere'den Uhut'a gelenleri.
Bir görsek Allah Rasulü'nü
Ve eroğlu erleri...
Bakın göründüler işte;
Atının üzerinde evrenin efendisi!
Cihanın gözbebeği!
Uhut'un sevgilisi!
Sağında ve solunda ashab-ı güzin
Önündeyse iki üveyk yürüyor;
Biri Sad bin Muaz,
Diğeri Sad bin Übade.
Allah'ım bu ne edep
Atlarının bile başı yerde...
Bakın şu iki gence!
İkisi de onbeşinde...
Şu kısa boylu olanı Rafi' bin Hadic!
Parmaklarının ucuna basıyor ki
Boyu uzun görünsün!
İyi ok attığı söylenince
İzin veriyor efendimiz.
Diğer gençse Semüre bin Cündüp...
Ağlayarak peygamberinin yanına gidiyor.
Ya rasulallah! diyor,
Rafi'ye izin verdiniz. Bana niye izin yok?
Ben rafi'yi güreşte yeniyorum.
Efendimiz tebessüm buyuruyorlar.
Ve bu iki ana kuzusuna güreş tutturuyorlar.
Semüre Rafi'yi yenince güreşte,
Fahr-i kainat ona da izin veriyor.
Günlerden cumartesi...
Uhud'a gelenler var.
İşte Ayneyn Tepesi-Okçular Tepesi-
Başlarında Abdullah bin Cübeyr
Sultanı dinliyorlar.
Düşmanı yendiğimzi görsenizde
Size haber vermedikçe, adam göndermedikçe
Yerlerinizden ASLA ayrılmayın!
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 14 Oktyabr 2009, 19:33:51
Kuşların cesetlerimizi kapıştıklarını görseniz dahi
Ben size adam göndermedikçe
Yerlerinizden asla ayrılmayın!
İki ordu da hazır...
İki ordu da harp nizamında...
Ve Uhud'un kalp atışları dışında yeryüzü nefes bile almıyor!
Sessizliği bozan Kureyş'in Sancaktarı'dır.
Söylediği her söz küfür kokulu...
Benimle çarpışmaya er meydanına kim çıkar!
Bu bir meydan okumadır.
Cevapsa bir çift ayak sesi...
Gözler Uhud toprağında yürüyen bu ayaklarda...
Kime ait bu adımlar ki bastığı toprak 'ALLAH' diyor!
Ve Esedullah namıyla Hz. Ali(R.A.) yürüyor.
Birkaç saniye, bir tek hamle...
ALLAH'ın(C.C.) Arslanı dimdik ayakta
Kureyş'in sancağı ise yerde...
Ardından bir başkası yükseltiyor sancağı
Ama bilmiyor ki bu defa kim var Uhud meydanında
Gökyüzünde yıldırımlar
Yeryüzünde Hamza var.
Asıl şimdi başladı Uhud'un türküsü.
Tam üç katı düşmanla Peygamber(A.S.M) ordusu
Göz göze ve diş dişe.
Uhud'da yiğitler var.
İşte: Ebu Lücane...
Kılıcın üzerinde bir yazı
Korkaklıkta ar
İlerlemekte şeref var!
İşte: Musab bin Umeyr...
Zırhını giyinince
Nasılda Peygamber'e(A.S.M.) benziyor.
Ve döne döne savaşan Hz. Hamza...
Ben Allah'ın(C.C.) Arslanı'yım diyor!
Ebu Katade'ye bakın.
Bakın bir ok fırlıyor müşrik yayından
Bir havayı yara yara geliyor.
Hedefte Rasulullah(A.S.M.) var.
İşte: Ebu Katade...
Okun Fahr-i Kainat'a(A.S.M) doğru gittiğini görünce
ALLAH'ı(C.C.) andı önce
Ve uzattı başını!
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 14 Oktyabr 2009, 19:34:12
Ok Katade'nin gözüne saplandı.
Uhud'da yiğitler var...
Şirk ordusunu bozguna uğratan...
Ömer bin Hattab'a bakın
Gözleri çakmak çakmak...
Ama telaş var yüzünde Hz. Ömer'in(R.A.)
Bu ne hal ey Ömer...
Düşman hüsran yaşarken
Zafer kaznılmışken
Bu ne hal ey koca Ömer!
Niçin okçular tepesine bakıyorsun?
Neler oluyor orda?
Niye iniyor okçular Ayneyn Tepesi'nden?
Allah Rasulü(A.S.M) haber vermeden niye iniyorlar?
Ey Abdullah bin Cübeyr!
Durdursana okçuları!
Durun, Allah(C.C.) aşkına durun!
Arkanızdan düşman geliyor, inmeyin yerinizden.
Sahabe sendeliyor inmeyin yerinizden.
Kainat yalvarıyor inmeyin!
Sultanlar Sultanı'nı(A.S.M) incitecekler, inmeyin!

Peygamber(A.S.M) ordusu iki ateş arasında...
Efendimizin(A.S.M) etrafında on beş sahabe...
Bakın, mübarek elleri Rasulullah'ın(A.S.M.)
Yüzüne kapanıyor!
Kainatın affı için semaya kalkan eller
Şimdi kan içinde!
Yetiş Ey Ebu Ubeyde!
Nur saçan yüz kan içinde!

Zaman donuyor sanki,
Ve dudaklarının arasından birşey düşüyor.
Kıpkırmızı bir yakut gibi
Peygamberin(A.S.M.) mübarek dişi!
Uhud Dağı'nı bir titreme alıyor.
Zaman donuyor sanki,
Ve gökler yırtılıyor!
Uhud Dağı'nı bir titreme alıyor!
Kimse Uhud'a ilişmesin.
Çünkü bir ses geliyor altı yerden!
Muhammed'in(A.S.M.) dişi yere düşmesin!
Ve Cibril-i Emin yaratıldığı günden beri,
En hızlı inişiyle iniyor!
Çünkü altı yönden bir ses geliyor!
Yere düşmesin Muhammed'in(A.S.M.) dişi!
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 14 Oktyabr 2009, 19:34:30
Kara bulutlar çöktü Uhud'a!
Bir ses ortalığı velveleye verdi:
Muhammed(A.S.M.) öldürüldü!
Muhammed(A.S.M.) öldürüldü!
'Eğer O(A.S.M.) öldürüldüyse ben niye yaşıyorum! '
Diyen Enes bin Nad atıdı küfrün alevleri arasına!
Artık yaşlı gözler Sevgili'yi(A.S.M.) arıyor.
Kab bin Malik Hz. sesi duyuldu:
'Rasuluh(A.S.M) yaşıyor,
Allah(C.C.) 'ın Rasulü(A.S.M.) yaşıyor,
Onu(A.S.M.) miğferinin arasından ışıl ışıl parlayan gözlerinden tanıdım.
Habibullah(A.S.M.) yaşıyor.
Onu(A.S.M.) şefkat dolu gözlerinden tanıdım.'

Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 14 Oktyabr 2009, 19:34:43
Ashab-ı Güzin'in sevincine bir bakın!
Uhud'un sevincine bir bakın!
Hz.Hamza duydu ya bu yeter!
Rasulullah(A.S.M.) yaşıyor ya bu yeter!
Yine daldı Hamza Kureyş'in dalgalarına!
Ama savaşırken bir ara sendeledi Hamza.
Ve boşlukta bir mızrak belirdi.
Ey Hamza! Uhud'u her anışımızda kaç mü'min girmek ister mızrakla senin arana?
Kaç mü'min keşke ben öleydim, keşke mızrak benim sineme saplansaydı der?
Ama Şehidlerin Seyyidi sensin!
Şehidlerin Efendisi sensin!
Uhud'da şehidler var...
Şehidlerin Seyyidi Hamza var Uhud'da!
Rasul-i Zişan'ın(A.S.M.) gözlerinden boşalan yaş,
Hamza'yı yıkar gibiydi!
Fahr-i Kainat(A.S.M.) hiç bu kadar elem duymamıştı!
Hiç bu kadar üzülmemişti!
Ve amcasına hiç böyle seslenmemişti:
'Ey Rasulullah'ın(A.S.M) amcası Hamza;
Ey Allah(C.C.) 'ın ve Rasulü'nün(A.S.M) Arslanı Hamza;
Ey hayırlar işleyen Hamza;
Ey Rasulullah'a(A.S.M) koruyucu olan Hamza;
Allah(C.C.) sana rahmet etsin!
Eğer senden sonra yas tutmak gerekseydi;
Sevinmeyi bırakıp sana yas tutardım! '
Ve bir ayet yankılanıyor Ahzab dağında:
(Bismillahirrahmanirrahim-Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla!)
'Mü'minlerden öyle yiğitler vardır ki,
Onlar Allah(C.C.) 'a verdikleri sözde sadakat gösterdiler.
Onlardan bazıları şehid oluncaya kadar
çarpışacağına dair yaptığı adağını yerine getirdi.
Kimisi de şehid olmayı bekliyor.
Onlar verdikleri sözü asla değiştirmediler.'
 
Dursun Ali Erzincanlı
 
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 14 Oktyabr 2009, 19:36:11
40 Yaşındasın

Rahmetini umarak
Günahkar bir dille;
Allah Azze ve Celle

Ya Rasulallah,
Âlemlere rahmet hayatın geçiyor kalbimizden,
Kalbimizden seyrediyoruz seni.

İşte
Bir yaşındasın,
Beni Sa'd yurdundasın
Sana süt anne olmadı kadınlar
Bu yüzden dargın bulutlar
Bir damla yağmur indirmiyor
Kıtlık hüküm sürüyor Beni Sa'd yurdunda
Minicik bir bulut var gökyüzünde
Sana aşık...
Ayrılmıyor başucundan
Ve insanlar yağmur duasında...
Hz.Halime kucağına alıyor seni
Yüzünde bir gölgelik...Seni güneşten korumak için
Oysa minicik bulut gökyüzünde
Sana meftun, sana kilitli...
Ve dua eden rahibin kucağındasın
Dünyalar güzeli gözlerine bakıyor rahip
Kıtlığı da unutuyor, yağmuru da, duayı da
Ama sen unutmuyorsun
Uğruna canlarımız feda o gözlerinle gökyüzüne bakıyorsun
O minicik bulut ilişiyor bakışlarına
Büyüyor, büyüyor...
Sonra nazlı, nazlı yağmur damlaları iniyor buluttan
Fakat çoğusu bilmiyor yağmurun geliş sebebini
Çoğusu bilmiyor seni...

Altı yaşındasın
Medine-i Münevvere yolundasın
Yanında aziz annen ve Ümmü Eymen
Yetimliğini hissediyorsun baba kabristanında
Sonra yolda, Ebva'da öksüzlük karşılıyor seni
Mekke'ye annesiz giriyorsun
Abdulmuttalip bir başka seviyor seni
Ebu Talip bir başka seviyor
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 14 Oktyabr 2009, 19:36:27
Ya Rasulallah
Mekke çocukları annelerine seslenirler miydi senin yanında
Onlar anne deyince sen yere mi bakardın
Mekke rüzgarları kaç gece gözyaşlarını taşıdı Ebva'ya
Kaç gece anne diye hıçkırdın
Efendim!
Senin yerine de anne dedik annemize
Senin yerine de baba dedik

Yirmi beş yaşındasın
Ve bambaşkasın
Kimse sana denk değil
Şefkat yayıyor kokun
Güven veriyor sesin
Sen Muhammed-ül Emin' sin

Otuz üç yaşındasın
Dalga dalga rahmet var

Otuz beş yaşındasın
Hadi gel bekletme yar
İniltiler çalıyor kapısını göklerin
Hadi gel bekletme yar
Sinesi çatlayacak Rasul bekleyenlerin...
Hadi gel ey Yâr!
Nurdağına davet var

İşte
Kırk yaşındasın
Hira Nur dağındasın
Cibril iniyor göklerden
Ve nokta nokta her yerden salat, selam yükseliyor
Sen kâinatın yüreğinden hasretle kopan ' Ah! ' sın
Karanlık gecelerimize sabahsın
Sen Nebiyullahsın
Sen Habibullahsın
Sen Rasulullahsın
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 14 Oktyabr 2009, 19:36:45
Niye incittilerki seni sultanım
Niye işkence yaptılarki sana
Ebu Talip öldü diye mi bu pervasızca saldırılar
Himayesiz kaldın diye mi
Kabe'deki ağlayışın geliyor gözümüzün önüne
' Amca yokluğunu ne çabuk hissettirdin ' diyişin
Haremde namaz kılışın geliyor aklımıza
Başına pislikler saçılıyor
Başlar feda o mübarek başına
Nasipsizler sana bakıp nasıl da gülüyorlar
Biri koşuyor Mekke sokaklarından sana doğru
Biri koşuyor ama sanki yere inmiş Arş-ı Âla
' Bu koşan kimdir ' diye bir soru dolaşıyor boşlukta
Bu koşan kim?
Ve cevap veriyor biri:
Muhammed' in kızı Fatımatüz-Zehra
Velilerin anası...
Yüzünü gözünü siliyor biricik kızın
Sana yeryüzünde en çok benzeyen
Gülmesi sen, ağlaması sen
' Ağlama kızım ' diyişin geliyor aklımıza
Niye çıkardılar ki yurdundan seni
Himayesiz kaldın diye mi
Onlar bilmiyorlar mıydı seni himaye edeni
Seni yetim bulup barındıranı
Seni alemlere rahmet kılanı
Onlar deli diyorlardı sana, sen susuyordun
Mecnun diyorlardı, şair diyorlardı, sen susuyordun
'Seni bizim elimizden kim kurtaracak' diyorlardı
Sen,
Sen ' Allah! ' diyordun
Allah Azze ve Celle
Semayı haşyet kaplıyordu
Sen ' Allah! ' diyordun
Arş-ı Âla titriyordu
Bedir' de ' Allah! ' diyordun
Üç bin melek iniyordu alaca atlarda
Yüz yirmi beş bin sahabi:
' Anam babam sana feda olsun ' diyordu
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 14 Oktyabr 2009, 19:36:59
Ya Rasulallah
Medine-i Münevvere sokaklarında yürüyordun
Neccar Oğulları'nın küçük kızları seni görünce
Sevinçten ne yapacaklarını bilememişlerdi
' Beni seviyor musunuz ' diye sormuştun onlara
' Seni çok seviyoruz Ya Habiballah ' demişlerdi
Sen de:
' Allah biliyor ki ben de sizi çok seviyorum' demiştin
Bu gün yaşayan gençler var
Neccar Oğulları'nın kızları diğil belki
Ama seni onlar da çok seviyor
Gözyaşlarından belli ki seni canlarından çok seviyorlar
Senden başka kimseleri yok
Allah biliyor ki sen onları da çok seviyorsun

Altmış üç yaşındasın
Refik-i Âla duasındasın
Senin için siyah yünden çizgili bir cüppe dokunmuştu
Kenarları beyazdı
Onu giyerek ashabının yanına çıkmıştın
Ve mübarek ellerini dizine vurarak:
' Görüyor musunuz ne kadar güzel ' demiştin
Meclisinde bulunan biri sana seslenmişti:
' Anam babam sana feda olsun ya Rasulallah, onu bana ver '
Niye istemişti ki senden sevdiğini bile bile
İstendiğinde katiyyen ' hayır ' demediğini bile bile
' Peki ' dedin o zata
Ve sen yine yamalı, eski cübbeni giydin
Dostuna kavuşmana bir hafta kalmıştı
Aynı cübbeden yine yine diktirdiler
Ama giyinmek nasip olmadı
Haberler uçurmuştun Ebu Hureyre' nin diliyle:
' Benden sonra öyle kimseler gelecek ki, keşke peygamberi görseydik de ne malımız ne de evladımız olsaydı diyecekler '
Ve Hz. Enes ile paylaşmıştın özlemini
' Beni görmedikleri halde bana iman eden kardeşlerimi görmeyi çok isterdim'

Sultanım!
Ey Medine minberinde ' ümmeti, ümmeti ' diye hüznü giyen sevgili
Ey Mekke mihrabında alemler hesabına ' Allah! ' diyen sevgili
Bize lütfu ilahi bahşedilen kapına diz çöktük, bey' at ettik
Rabbinden bize ne getirdi isen amenna
Duyduk, itaat ettik

Ya Rasulallah
Sen hâlâ kırk yaşındasın
Ve hâlâ ümmetinin başındasın...
 
Dursun Ali Erzincanlı
 
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 14 Oktyabr 2009, 19:37:39
 
 
Gelseydin

Sevgili!
Ümmü Mektum gibi
Seni görmeden sana sesleniyoruz
Alıp verdiğin nefesi duyar gibi
Sanki açınca gözlerimizi
Seni görecekmişiz gibi
Sana sesleniyoruz.
Senin huzurunda ses yükselmez.
Edeple konuşulur; edeple susulur.
Hele biz ki bu kapının dilencileri,
El açıp beklemekten başka
Bize bir şey düşmezdi ama
Şu araya giren yıllar olmasa
Medine’ne uzak yollar olmasa
İsmin anılınca yürek yanmasa
Kapında beklemekten başka
Bize bir şey düşmezdi.
Bekliyoruz Sultânım!
Rüyada olsa bile
Belki teşrif edersin diye
Hem de hiç kimseyi beklemediğimiz gibi.
Seni bekliyoruz.
Gelseydin,
Bizim için cennet olurdu gelişin.
Gelseydin,
Saadetli asrından gönderdiğin selâmını,
'Kardeşlerim' deyişini
Birbirimize nasıl anlattığımızı görürdün.
Gelseydin,
Dolaşsaydın sofralarımızı,
Bir tabak fazla görecektin,
Bir bardak, bir kaşık fazla...
Ve sofrada bir yer boş,
Baş köşe! ..
Ola ki Sen(A.S.M.) lutfeder gelirsin diye.
Gelseydin,
Dolaşsaydın gecelerimizi,
O 'Kutlu Doğum' gecelerini,
Anneler görecektin.
Yeni doğmuşsun gibi,
Yeryüzünü yeni teşrif etmişsin gibi,
Mışıl mışıl uyuyasın diye
Seni sabahlara kadar
Hayalen ayaklarında sallayan anneler görecektin.
 
 
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 14 Oktyabr 2009, 19:37:58
Sevgili!
Gelseydin,
Medine-i Münevvere'den dünyaya yayılan Ashabın gibi,
Eyyüb Sultan gibi,
Kab bin Malik gibi,
Bir fecir vaktinde,
Henüz yirmisinde yirmi beşinde,
Bırakarak yurtlarını ocaklarını,
Hedeflerine ilahi rızayı koyan,
Arkalarına bakmayı ar sayan,
Yiğitler görecektin.
Onlar senin yiğidin,
Elleri, o öpülesi elleri,
Kimbilir hangi memleketin zemheri soğuklarında üşürken,
Senin köyünün hayaliyle ısındılar.
Gelseydin,
Gecenin zifiri karanlığında,
Uykunun en tatlı aralığında,
Rabiatül Adeviyye gibi Rabbiyle başbaşa
Gençler görecektin.
Gözyaşı dökerken günahlarına,
Veysel Karani'den istediğin gibi,
İnsanlığa dua eden gençler görecektin.
Gelseydin,
Asr-ı saadet gibi olmasa da,
Koklanmaya değer güllerimiz vardı.
Yine senin ikliminde yetişen.
Ama sen gelseydin,
Dikenler bile gül kokardı EFENDİM(A.S.M.) ! ! !
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 14 Oktyabr 2009, 19:38:13
Seninle göz göze gelmeden gizli gizli seni seyretmek...
Hz.Vahşi gibi...
Hani sen Hane-i Saadet'ten Mescid-i Nebevi'ye giderken
Aişe annemiz ardından hayran hayran bakardı.
Seni mescidin önünde bekleyen Ashabı'nınsa
Bakışları yerdeydi.
Edepten göz göze gelmezlerdi.
Sende(A.S.M.) tebessüle nazar ederdin.
Mütebessim çehreni bir Ebu Bekir(R.A.) görürdü,
Bir de Ömer(R.A.) ...
Şimdi okununca Ezan-ı Muhammedi
Pencerelerde, kapı önlerinde,
Seni(A.S.M.) bekleyen nemli gözler var.
Gelseydin,
Ve yürüyüp geçseydin önümüzden,
Gülleri bayıltan o enfes kokunu çekerdik içimize.
Sevgili!
Hakiki aşıkların sana doğru uçarken
Bizim bu yaptığımız yolda emeklemekti.
Dünya güzelliğiyle kollarını açarken
Bize düşen el açıp kapında beklemekti.
Sevgili!
Bekliyoruz! ...

:: Dursun Ali ERZİNCANLI::..
 
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 14 Oktyabr 2009, 19:38:46
Sen Yoktun

Sen yoktun...
Hz Âdem’deydi nurun
Önce cenneti,
Sonra yeryüzünü şereflendirdin.
Âdem nuruna affedildi
Arafat bu affa şâhitti

Sen yoktun
Nuh’un gemisindeydi Nurun...
Dalgalar yeryüzünü boğarken
Taprağın bağrındaki su
Gökyüzüyle buluşurken
Ve bu bir ilahi azap derken,
Allah nurunu taşıdı binbir sebeple
Tûfan, nurunu selamladı edeple...

Sen yoktun...
Hz.İsmail’in alnındaydı Nurun
İbrahimî bir dua yükseldi kimsesiz çöllerden
"œRabbimiz" dedi,
"œOnlara kendi içlerinden
Senin ayetlerini okuyacak
Kitap ve hikmeti öğretecek onlara,
Onları temizleyecek bir elçi gönder,
Amin dedi on sekiz bin âlem
Nurunla aydınlanan minicik ellerini semaya kaldırarak
Amin dedi İsmail.
Hira Nur dağı amin diyerek ayağa kalktı
Medine’den adı Uhud olan bir amin yankılandı sevr dağında.
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 14 Oktyabr 2009, 19:39:03
Sen yoktun...
Hz.İsa "œAhmed" diye muştuladı seni
Alemlerin efendisi diye sana seslendi.
Artık ben sizinle çok söyleşmem, dedi havarilerine..
Çünkü bu âlemin reisi geliyor...
Bekleyin Ahmed geliyor.
Kainata rahmet geliyor.
Havarilerin yüzünü okşayan,
Ölüleri dirilten bir nefes oldun
Ama sen yoktun...


Sen yoktun Sultânım,
Hz. Abdullah’ın alnındaydı Nurun
Başı eğik gezerdi mazlum
Huteyle göklerden seni sorardı
Varaka seni arardı semada
Anneler kız çocuklarını hep ağlayarak sevdiler.
Ağlayarak süslediler ölüme...
Ağlayarak hadi dayına gidiyorsun dediler.
Sen yokken,
Canlı canlı toprağa gömülmenin adıydı dayıya gitmek.
Anne yüreğinin çıldırtan çaresizliğiydi.
Ve yavrusunun ölüme gidişini seyretmesiydi...
En son çocuk atılırken çukura
Annesinin suretinde bir melek tuttu onu
Ve tebessüm ederek hira nur dağını gösterdi.
Melekler süslüyordu hirâyı.
Efendisine hazırlanıyordu cebel-i nur,
Efendisine hazırlanıyordu mekke.
Âlem Efendisine hazırlanıyordu
Kainatın gözü Hz. Aminedeydi.
Toprak yalvarıyordu rabbine,
Allahım gönder artık diyordu.
Gel diye ağlıyordu mazlumlar, gözleri semada
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 14 Oktyabr 2009, 19:39:19
Ve bir gelişin vardı ya rasulallah,
Bir inişin vardı yer yüzüne...
Önünde cebrail!
Ardında yalın kılıç melekler!
Bir inişin vardı yer yüzüne...
Yetimler en huzurlu geceyi geçirdi belki de
Öksüzler annelerine sarıldı doya doya.

Sonra bir sessizlik kapladı seher vaktini.
Herşey sus pus olmuştu.
Hadi diyordu yıldızlar, Hadi diyordu ay!
Kainat bir isim duymak istiyordu.
Ve bir ses yükseldi Âmine’nin evinden;
Muhammed!
Karanlıklar aydınlığa bıraktı yerini.
Muhammed!
Melekler öptü o nurdan ellerini.
Muhammed!
Seni yaratan Allah’a kurbânız ey dürri yekta!
Sana o adı veren rahmana kurbanız


Artık sen vardın
Susuz topraklara rahmet indi seninle
Annenden sonra anne halime sevindi seninle
Yağmura mı ihtiyaç var?
Kaldır şehadet parmağını,
Yağmurları salsın Allah.
Sonra tut ağacın yaprağını,
Köklerini çıkarttırıp yanında yürütsün Allah.
Yeterki sen iste,
Sen iste yarasulallah
Deki ben kimim?
Dağlar, taşlar dile gelsin,
Dilsiz çocuklar ellerinden tutup,
Ente Rasulullah desin.
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 14 Oktyabr 2009, 19:39:35
Sen vardın
Bedir kârdı,
Uhut dardı
Hendek yârdı.
Yiğitlerin vardı.
Ölmek için yarışan yiğitler...


Hele bir enesin vardı senin.
Enes bin malik...
Uhut’ta öldüğünü duyunca arkadaşlarına,
Niye burada oturuyorsunuz diye sormuştu.
Onlar da
"œAllah’ın Rasulü öldürülmüş deyince
Enes kükremiş:
"œ Peki o öldükten sonra yaşayıp da ne yapacaksınız?
Kalkın ve O’nun gibi ölün! Demişti.
Ve savaşın en yoğun olduğu yerde şehit düşmüştü.
Hem de ne şehit ey nebi!
Vücudu yaralardan tanınmaz haldeydi.
Kızkardeşi ancak parmaklarından tanıdı onu...

Musab Bin Umeyr’in vardı senin.
Uhut’ta sancağını taşıyan.
Öyle bir aşkla sana bağlıydı ki
Allah o gün melekleri Musab’ın suretinde indirdi.

Ebu hureyren vardı...
Acıkınca mescidin önünde durur sana bakardı.
Sen anlardın,
Ya Ebâhir gel! Derdin.
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 14 Oktyabr 2009, 19:40:03
Ve sen gittin...
Bir gidişle gittin
Ardında hüznün kaldı.
Hasretin kaldı göklerde.
Bilal ezan okuyamaz oldu
Ne zaman teşebbüs etse
Muhammed rasulullah demeye
Dizleri üstüne çöker, kendinden geçerdi.

Sonra günler ay,
Aylar yıl oldu.
Ve asırlar oldu
Sensizliğe açtık gözlerimizi.
Ama sen bırakmazsın bizi.
Sen varsın ey şehitlerin sultanı
Sen varsın!
Bir şehit bile ölmezken
Sana nasıl yok deriz.
Ebutalip şama giderken devesinin önüne geçip
Beni burda kime bırakıp gidiyorsun demiştin.
Ne anam var ne babam...
Ebutalip bırakmamıştı bu yüzden.


Sensizliğin ızdırabıyla inleyen ümmetini kime bırakıp gidiyorsun Ya Rasûlallah!
Bırakma bizi ki; Allah;
Sen onların içindeyken onlara azab edecek değiliz buyuruyor.
Bırakma bizi!
Hayatı seninle öğretti Rahman.
Kulluğu seninle tanıdık.
Duayı senden öğrendik sevgili!
Hz Ömer umre için senden izin isteyince,
"œKardeşcik" dedin ona,
Kardeşcik, duanda bana da yer ayırır mısın?
Bizler Ömer değiliz ama
Bütün dualarımız senin için

Ey Rabbimiz!
Rasulünü anışımızdan haberdar et!
O’na binler salat, binler selam!
Habibine Makam-ı Mahmut’u ver
O’na vesileyi lutfet.
O’nu refik-i Âlâya yükselt
Bizi de affet
O’nun hatrına affet
Zatının hatrına Affet.
 
Dursun Ali Erzincanlı
 
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 14 Oktyabr 2009, 19:40:52
Sözün Acıydı

Sözün acıydı, yolun dolambaçlı...
Yedi uzun yıl geçerek
Yedi yıl dolaştın durdun...

İçimden bir his şöyle diyor:
Ayrıl arkadaşlarından istasyonda
Sabahleyin git kente
İliklenmiş ceketinle
Bir dam ara
Ve bir arkadaşın çalarsa kapını
Aç! Haaa...Açma...
Yine de ört hislerini

Rastlarsan ana babana
İstanbul'da ya da başka bir yerde
Yürü git yabancı gibi
Yok ol köşede
Tanıma!
Sana armağanları olan şapkayla gizle yüzünü
Göster! Aaah! Gösterme, gösterme yüzünü
Yine de gizle, ört hislerini
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 14 Oktyabr 2009, 19:41:06
İşte burada ye şu eti, çekinme
Git rastgele bir eve yağmur yağınca
Otur bir sandalyeye
Ama çok kalma
Şapkanı da unutma
Söylüyorum sana
Ört hislerini

Ne söylediysen bir daha söyleme
Düşüncelerini bir başkasında bulursan tanıma
Kimseye imzanı ya da resmini vermemişsen
Kimsenin yanında bullunmamış ve kimseyle konuşmamışsan
Nasıl yakalayabişlirler seni
Ört hislerini...

Dikkat! Ölümü düşündüğünde
Mezar taşın olmasın yattığın yeri belirten
Üzerinde bir yazıyla seni eleveren
Ölüm tarihiyle seni açığa çıkaran
Bir kez daha, son bir kez daha
Ört hislerini...
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 14 Oktyabr 2009, 19:41:20
Sevdiğim söylüyor bensiz olamayacağını
Bu yüzden kendime dikkat ediyorum
Yolda yürürken önüme bakıyorum
Ve korkuyorum her yağmur damlasından
Sanki beni ezeceklermiş gibi...

Sen yine de bana bakma
Ne giydiğini yaz bana
Sıcak tutuyor mu?
Uyuduğun yeri yaz bana
Yumuşak mı?
Nasıl göründüğünü yaz bana
Yüzün aynı mı?
Sorulardır sana bütün verebildiğim
Ve gelen yanıtları kabullenmeliyim
Yorgunsan uzatamam elimi
Ya da açsan besleyemem
Sanki bu dünyada hiç yokmuşum
Unutmuşum gibi seni...

Sözün acıydı, yolun dolambaçlı...
Yedi uzun yıl geçerek
Yedi yıl dolaştın durdun...
 
Dursun Ali Erzincanlı
 
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 14 Oktyabr 2009, 19:42:31
Tercih senin

Yurdum senin dağlarında, dağlarında hatıram var
Senden bana, benden sana aramızda bir sitem var
Elleri aldın koynuna, beni bıraktın
Bir ben kaldım, bir ben kaldım sürgünlerde...

Ben sana dağlarımın kokusuyla gelmiştim
Ben seni dağlarımın kokusuyla sevmiştim
Bırakıp gitmemeyi, terketmemeyi, beklemeyi
Öğrendiğim dağlarımın kokusuyla...
Sen büyük şehrin insanıydın
Hayatın büyüktü, hayallerin büyüktü
Büyük ve süslü sözler duymak istiyordun
Büyük ve süslü sözler söylemeliydim sana
Seni kaybetmemek için...
Seni kaybetmemek için geçmişimi gizlemeliydim
Duymak istediklerini söylemeliydim sana
Duymanı istediklerimi değil...
Yüreğinde şekillendirdiğin insanı oynamalıydım sana
Kendimi değil...
Sen şirin bir kanarya sevmek istedin
Oysa şahini tanıdım dağlarda
Şahinle yaşadım, şehince yaşadım
Ama kanaryayı oynamalıydım sana
Seni kaybetmemek için...
Sen kanarya taklidinden hep nefret ettin
Sen şahini hiç tanımadın...
Bunları sana anltamazdım şehir gülü
Çünkü sen büyük şehrin insanıydın
Büyük sözler duymalıydın...
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 14 Oktyabr 2009, 19:42:45
Ben sana dağlarımın kokusuyla gelmiştim
Ben seni dağlarımın kokusuyla sevmiştim...
Yüreğimde bir çobanın suskunluğu, suskunluğu var
Yüreğimde bir çobanın suskunluğu, suskunluğu var...

Dağlarımı sev
Dağlarımı sev
Dağlarımı sev
Yalvarırım sev...

Hatırlarsın bir kelime oyunumuz vardı
Sen kelimeyi söylerdin, bense tarif ederdim
'Heyecan' demiştin, mevsim ilkbahardı
Bense gözlerine bakıp 'heyecan'ı tarif etmiştim sana
'İsmini duyunca kalbimdeki çarpıntı' demiştim
Bu doğruydu şehir gülü,
Ama dilimin ucuna kadar gelip
Dudaklarımı zorlayan, fakat kelimelere dönüşemeyen,
İçime hapsettiğim tariflerim vardı...
Bizim eve büyük şehirden misafir gelince
Herkes en güzel elbisesini giyerdi
Biz çocuklar kapının yanıbaşında dizüstü çöküp
Hayranlıkla onları seyrederdik...
Ben heyecanı babamın alnında biriken teriyle
Bardağa uzanan elinin titremesiyle tanıdım
Annemin kendi yöresine ait konuşma şeklinden utandığı
Ama onlar gibi de konuşamadığı için
Suskunluğu tercih edişiyle tanıdım...
Bunları sana yine anlatamazdım şehir gülü...
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 14 Oktyabr 2009, 19:42:58
Kaç gecedir dağları görüyorum rüyamda
Kaç gecedir babamı görüyorum..
Şimdi tercih senin şehir gülü
İster kanaryayı sev, ister şahini
Ama şahini seveceksen önce dağlarını sev, dağlarını sev...

Ben sana dağlarımın kokusuyla gelmiştim
Ben seni dağlarımın kokusuyla sevmiştim
Yüreğimde bir çobanın suskunluğu, suskunluğu var
Yüreğimde bir çobanın suskunluğu, suskunluğu var...

Dağlarımı sev
Dağlarımı sev
Dağlarımı sev
Yalvarırım sev...
 
Dursun Ali Erzincanlı
 
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 19 Dekabr 2009, 15:14:10
Necip Fazıl Kısaküreğ'in kendi sesinden "Sakarya şiiri:


http://www.dailymotion.com/video/x5r38x_necip-fazyl-kysakureksakarya-turkus_music
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 20 Dekabr 2009, 13:23:36
Dursun Ali Erzincanlı'nın kendi sesinden "Ben böyle olmamalıydım" şiiri.

http://www.dailymotion.com/video/x1zze_dursun-ali-erzincanly
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 20 Dekabr 2009, 13:24:38
Dursun Ali Erzincalı "Bedir"

http://video.google.com/videoplay?docid=2189562375291865227#
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 20 Dekabr 2009, 13:25:23
Dursun Ali Erzincanlı : "Uhud"


http://video.google.com/videoplay?docid=-7150942469126181973&hl=tr&emb=1#
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 20 Dekabr 2009, 13:29:09
Dursun Ali Erzincalı: "Kırk yaşındasın"


http://www.metacafe.com/watch/1256405/40_ya_ndas_n_dursun_ali_erzincanl/
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 20 Dekabr 2009, 13:30:12
Dursun Ali Erzincalı: "Elli iki gün"

http://www.dailymotion.com/video/x1e330_dursun-ali-erzincanli-elli-iki-gun_family?from=rss
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 20 Dekabr 2009, 13:30:55
Dursun Ali Erzincanlının resmi web sitesi:


http://www.dursunalierzincanli.com.tr/?/=AnaSayfa
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 20 Dekabr 2009, 13:35:08
 
 
İstanbul'u Dinliyorum

İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı
Önce hafiften bir rüzgar esiyor;
Yavaş yavaş sallanıyor
Yapraklar ağaçlarda;
Uzaklarda, çok uzaklarda,
Sucuların hiç durmayan çıngırakları
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.

İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Kuşlar geçiyor, derken;
Yükseklerden, sürü sürü, çığlık çığlık.
Ağlar çekiliyor dalyanlarda;

Bir kadının suya değiyor ayakları;
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.

İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Serin serin Kapalıçarşı
Cıvıl cıvıl Mahmutpaşa
Güvercin dolu avlular
Çekiç sesleri geliyor doklardan
Güzelim bahar rüzgarında ter kokuları;
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.

İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Başımda eski alemlerin sarhoşluğu
Loş kayıkhaneleriyle bir yalı;
Dinmiş lodosların uğultusu içinde
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.

İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Bir yosma geçiyor kaldırımdan;
Küfürler, şarkılar, türküler, laf atmalar.
Bir şey düşüyor elinden yere;
Bir gül olmalı;
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.

İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Bir kuş çırpınıyor eteklerinde;
Alnın sıcak mı, değil mi, biliyorum;
Dudakların ıslak mı, değil mi, biliyorum;
Beyaz bir ay doğuyor fıstıkların arkasından
Kalbinin vuruşundan anlıyorum;
İstanbul'u dinliyorum.


 
  
Orhan Veli Kanık
 
 
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 20 Dekabr 2009, 13:35:50
Her Şey Sende Gizli

Yerin seni çektiği kadar ağırsın
Kanatların çırpındığı kadar hafif..
Kalbinin attığı kadar canlısın
Gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç...
Sevdiklerin kadar iyisin
Nefret ettiklerin kadar kötü..
Ne renk olursa olsun kaşın gözün
Karşındakinin gördüğüdür rengin..
Yaşadıklarını kâr sayma:
Yaşadığın kadar yakınsın sonuna;
Ne kadar yaşarsan yaşa,Sevdiğin kadardır ömrün..
Gülebildiğin kadar mutlusun
Üzülme bil ki ağladığın kadar güleceksin
Sakın bitti sanma her şeyi,
Sevdiğin kadar sevileceksin.
Güneşin doğuşundadır doğanın sana verdiği değer
Ve karşındakine değer verdiğin kadar insansın
Bir gün yalan söyleyeceksen eğer
Bırak karşındaki sana güvendiği kadar inansın.
Ay ışığındadır sevgiliye duyulan hasret
Ve sevgiline hasret kaldığın kadar ona yakınsın
Unutma yağmurun yağdığı kadar ıslaksın
Güneşin seni ısıttığı kadar sıcak.
Kendini yalnız hissettiğin kadar yalnızsın
Ve güçlü hissettiğin kadar güçlü.
Kendini güzel hissettiğin kadar güzelsin..
İşte budur hayat!
İşte budur yaşamak, bunu hatırladığın kadar yaşarsın
Bunu unuttuğunda aldığın her nefes kadar üşürsün
Ve karşındakini unuttuğun kadar çabuk unutulursun
Çiçek sulandığı kadar güzeldir
Kuşlar ötebildiği kadar sevimli
Bebek ağladığı kadar bebektir
Ve her şeyi öğrendiğin kadar bilirsin bunu da öğren,
Sevdiğin kadar sevilirsin...


  
Can Yücel
 
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 20 Dekabr 2009, 13:36:21
Ben Sana Mecburum

Ben sana mecburum bilemezsin
Adını mıh gibi aklımda tutuyorum
Büyüdükçe büyüyor gözlerin
Ben sana mecburum bilemezsin
İçimi seninle ısıtıyorum.

Ağaçlar sonbahara hazırlanıyor
Bu şehir o eski İstanbul mudur?
Karanlıkta bulutlar parçalanıyor
Sokak lambaları birden yanıyor
Kaldırımlarda yağmur kokusu
Ben sana mecburum, sen yoksun!

Sevmek kimi zaman rezilce korkudur
İnsan bir akşam üstü ansızın yorulur
Tutsak ustura ağzında yaşamaktan
Kimi zaman ellerini kırar tutkusu
Birkaç hayat çıkarır yaşamasından
Hangi kapıyı çalsa kimi zaman
Arkasında yalnızlığın hınzır uğultusu

Fatihte yoksul bir gramafon çalıyor
Eski zamanlarda bir Cuma çalıyor
Durup köşe başında deliksiz dinlesem
Sana kullanılmamış bir gök getirsem
Haftalar ellerimde ufalanıyor
Ne yapsam ne tutsam nereye gitsem
Ben sana mecburum, sen yoksun!

Belki Haziranda mavi benekli çocuksun
Ah seni bilmiyor kimseler bilmiyor
Bir şilep sızıyor ıssız gözlerinden
Belki Yeşilköy'de uçağa biniyorsun
Bütün ıslanmışşın tüylerin ürperiyor
Belki körsün kırılmışsın telâş içindesin
Kötü rüzgâr saçlarını götürüyor.

Ne vakit bir yaşamak düşünsem
Bu kurtlar sofrasında belki zor
Ayıpsız fakat ellerimizi kirletmeden
Ne vakit bir yaşamak düşünsem
Sus deyip adınla başlıyorum
İçim sıra kımıldıyor gizli denizlerin
Hayır başka türlü olmayacak
Ben sana mecburum bilemezsin...


Attila İlhan
 
  
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 20 Dekabr 2009, 13:37:10
Eğer

O kadar da önemli değildir bırakıp gitmeler,
arkalarında doldurulması
mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eğer.

Dayanılması o kadar da zor değildir, büyük ayrılıklar bile,
en güzel yerde başlatılsaydı eğer.

Utanılacak bir şey değildir ağlamak,
yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı eğer

Yüz kızartıcı bir suç değildir hırsızlık,
çalınan birinin kalbiyse eğer.

Korkulacak bir yanı yoktur aşkların,
insan bütün derilerden soyunabilseydi eğer.

O kadar da yürek burkmazdı alışılmış bir ses,
hiçbir zaman duyulmasaydı eğer.

Daha çabuk unuturdu belki su sızdırmayan sarılmalar,
kara sevdayla sarıp sarmalanmasalardı eğer.

Belirsizliğe yelken açardı iri ela gözler zamanla,
öylesine delice bakmasalardı eğer.


Çabuk unutulurdu ıslak bir öpücüğün yakıcı tadı belki de
kalp, göğüs kafesine o kadar yüklenmeseydi eğer.

Yerini başka şeyler alabilirdi uzun gece sohbetlerinin,
son sigara yudum yudum paylaşılmasaydı eğer.

Düşlere bile kar yağmazdı hiçbir zaman,
meydan savaşlarında korkular, aşkı ağır yaralamasaydı eğer.

Su gibi akıp geçerdi hiç geçmeyecekmiş gibi duran zaman,
beklemeye değecek olan gelecekse sonunda eğer.

Rengi bile solardı düşlerdeki saçların zamanla,
tanımsız kokuları yastıklara yapışıp kalmasaydı eğer.

O büyük, o görkemli son, ölüm bile anlamını yitirirdi,
yaşanılası her şey yaşanmış olsaydı eğer.

O kadar da çekilmez olmazdı yalnızlıklar,
son umut ışığı da sönmemiş olsaydı eğer.

Bu kadar da ısıtmazdı belki de bahar güneşleri,
her kaybedişin ardından hayat yeniden başlamasaydı eğer.

Kahvaltıdan da önce sigaraya sarılmak şart olmazdı belki de,
dev bir özlem dalgası meydan okumasaydı eğer.

Anılarda kalırdı belki de zamanla ince bel,
namussuz çay bile ince belli bardaktan verilmeseydi eğer.

Uykusuzluklar yıkıp geçmezdi, kısacık kestirmelerin ardından,
dokunulası ipek ten bir o kadar uzakta olmasaydı eğer.

Issız bir yuva bile cennete dönüşebilirdi belki de,
sıcak bir gülüşle ısıtılsaydı eğer.

Yoksul düşmezdi yıllanmış şarap tadındaki şiirler böylesine,
kulağına okunacak biri olsaydı eğer.

İnanmak mümkün olmazdı her aşkın bağrında bir ayrılık gizlendiğine belki de,
kartvizitinde 'onca ayrılığın birinci dereceden failidir' denmeseydi eğer.

Gerçekten boynunu bükmezdi papatyalar,
ihanetinden onlar da payını almasaydı eğer.

Issızlığa teslim olmazdı sahiller,
Kendi belirsiz sahillerinde amaçsız gezintilerle avunmaya kalkmamış olsaydın eğer.

Sen gittikten sonra yalnız kalacağım.
Yalnız kalmaktan korkmuyorum da,
ya canım ellerini tutmak isterse...

Evet Sevgili,
Kim özlerdi avuç içlerinin ter kokusunu,
kim uzanmak isterdi ince parmaklarına,
mazilerinde görkemli bir yaşanmışlığa tanıklık etmiş olmasalardı eğer!!



Can Yücel


  
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 20 Dekabr 2009, 13:38:52
Ayrılık Sevdaya Dahil

görinen yıldız değil yir yir delinmişdür felek
gün yüzünün hasretiyle tir-i ahımdan benüm

necati

-1.
açılmış sarmaşık gülleri
kokularıyla baygın
en görkemli saatinde yıldız alacasının
gizli bir yılan gibi yuvalanmış
içimde keder
uzak bir telefonda ağlayan
yağmurlu genç kadın

-2.

rüzgâr
uzak karanlıklara sürmüş yıldızları
mor kıvılcımlar geçiyor
dağınık yalnızlığımdan
onu çok arıyorum onu çok arıyorum
heryerinde vücudumun
ağır yanık sızıları
bir yerlere yıldırım düşüyorum
ayrılığımızı hissettiğim an
demirler eriyor hırsımdan

-3.


ay ışığına batmış
karabiber ağaçları
gümüş tozu
gecenin ırmağında yüzüyor zambaklar
yaseminler unutulmuş
tedirgin gülümser
çünkü ayrılmanın da vahşi bir tadı var
..........
..........

 
 
Attila İlhan
 
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 20 Dekabr 2009, 13:40:05
YAŞADIKLARIMDAN ÖĞRENDİĞİM BİRŞEY VAR
 
   Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
   Yaşadın mı, yoğunluğuna yaşayacaksın bir şeyi
   Sevgilin bitkin kalmalı öpülmekten
   Sen bitkin düşmelisin koklamaktan bir çiçeği

   İnsan saatlerce bakabilir gökyüzüne
   Denize saatlerce bakabilir, bir kuşa, bir çocuğa
   Yaşamak yeryüzünde, onunla karışmaktır
   Kopmaz kökler salmaktır oraya

   Kucakladın mı sımsıkı kucaklayacaksın arkadaşını
   Kavgaya tüm kaslarınla, gövdenle, tutkunla gireceksin
   Ve uzandın mı bir kez sımsıcak kumlara
   Bir kum tanesi gibi, bir yaprak gibi, bir taş gibi dinleneceksin

   İnsan bütün güzel müzikleri dinlemeli alabildiğine
   Hem de tüm benliği seslerle, ezgilerle dolarcasına

   İnsan balıklama dalmalı içine hayatın
   Bir kayadan zümrüt bir denize dalarcasına

   Uzak ülkeler çekmeli seni, tanımadığın insanlar
   Bütün kitapları okumak, bütün hayatları tanımak arzusuyla yanmalısın
   Değişmemelisin hiç bir şeyle bir bardak su içmenin mutluluğunu
   Fakat ne kadar sevinç varsa yaşamak özlemiyle dolmalısın

   Ve kederi de yaşamalısın, namusluca, bütün benliğinle
   Çünkü acılar da, sevinçler gibi olgunlaştırır insanı
   Kanın karışmalı hayatın büyük dolaşımına
   Dolaşmalı damarlarında hayatın sonsuz taze kanı

   Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
   Yaşadın mı büyük yaşayacaksın, ırmaklara,göğe,bütün evrene karışırcasına   
   Çünkü ömür dediğimiz şey, hayata sunulmuş bir armağandır
   Ve hayat, sunulmuş bir armağandır insana



                                Ataol BEHRAMOĞLU
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 20 Dekabr 2009, 13:41:35
http://www.dailymotion.com/video/x7b8ri_yayadyklarymdan-oyrendiyim-biryey-v_music

Yukarıdaki şiiri şairin kendisi okuyor.
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 20 Dekabr 2009, 13:42:38
Hayat

Kır çiçeklerinin yurt tuttuğu
her dağın hüzünlü bir patikası var
kuytusuna yaralı düşen kuşlar
son kez baktıklarında görürler boşluğu

Gövdem bir dağ gülüm
kalbim onun patikası
Son kuşların giderken bıraktığı en uçası
boşluğa resmedilmiş yaralı bakış ömrüm

Ayrılık uçurumunda çiçek verir
sürgünü kendinde ömür ağacı
Gezginlerin geçerken umursamadığı
seçilmiş yalnızlığın ateşinde erir
hayata çığlık veren sancı

Herkesin kimliğinde bir Ferhat
dağları delmeğe hazır aşk için
Herkesin uçurumu bir Şirin
Sorgulanan günlerin toplamıdır hayat
 
Babür Pınar
 
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 20 Dekabr 2009, 13:43:11
Gitmek Hayat Getirecek

Kör bağın kızıl kuru
gül kokusunu taşıyor hava
Gözlerim kapıda

Nedensizliğin ertelediği çöküntü
bilincime duyuruyor küf hükmünü
Bir çocuk gibi koşarken düşünce
istemeden saplıyor bıçağı sevince

Aslında bildiğim onun da bildiği
sır gidişlerin arsızı değil yolcu
Öyle yazıldığı için belki
antik serüvenlerin sonu
tutsak kıldık düşsel söze gerçeği

Gitmek hayat getirecek
yenik düşerek kalmak ölüm
Her geri döndüğünde avluda
öylesine sevişmek zulüm

Kutsal ilişki var oluşuna yoldaş arar
yanıtı geciktirilmiş sorularda
Hüküm dinlemez kayıp giden yıldızlar
aşk sorgulanmamalıdır asla

Arka odada ölesiye susar
günü sonlayacak intihar
Yüreğim kapıda
 
Babür Pınar

 
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 20 Dekabr 2009, 13:43:58
Ağla Yüreğim

Akşam olur
Bir başıma kalınca
Bu yerde...

Özlemin
Ateş olur..!
Dokunduğun her yerde
Kıvılcımlar saçar
Özlem ateşin
Yangınlara döner...

İçimde
Yıkılmaz sandığım
Dağlar erir
Ormanlar bir bir yanar.

Eğil başım
Sen..
Öne eğil....

Bunca yıldız varken
Gece neden karanlık olur
Sevdiğim.....

Kaybetmeyince
İnsan
Bilmezmiş
Elindeki nimetin kıymetini.

Ağla yüreğim kendi haline
Sen
Şimdi ağla..

Kasım-2005/ Adana
(Ağla Yüreğim Dağlar da Ağlar..şiir kitabı..karahan kitabevi yay.2005.adana)
 
Melih Baki
 
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 20 Dekabr 2009, 13:44:39
Hasretinden Prangalar Eskittim

Seni anlatabilmek seni.
İyi çocuklara, kahramanlara.
Seni anlatabilmek seni,
Namussuza, halden bilmeze,
Kahpe yalana.
Ard- arda kaç zemheri,
Kurt uyur, kuş uyur, zindan uyurdu
Dışarda gürül- gürül akan bir dünya...
Bir ben uyumadım,
Kaç leylim bahar,
Hasretinden prangalar eskittim.
Saçlarına kan gülleri takayım,
Bir o yana
Bir bu yana...
Seni bağırabilsem seni,
Dipsiz kuyulara.
Akan yıldıza.
Bir kibrit çöpüne varana.
Okyanusun en ıssız dalgasına
Düşmüş bir kibrit çöpüne.
Yitirmiş tılsımını ilk sevmelerin,
Yitirmiş öpücükleri,
Payı yok, apansız inen akşamdan,
Bir kadeh, bir cigara, dalıp gidene,
Seni anlatabilsem seni...
Yokluğun, Cehennemin öbür adıdır
Üşüyorum, kapama gözlerini...

  
Ahmed Arif
 
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 20 Dekabr 2009, 13:48:57
Yukarıdaki şiiri şairin kendisi okuyor:

http://www.dailymotion.com/video/x9g4tn_ahmet-arif-hasretinden-prangalar-es_creation
Nom: Vuslatî'den Seçmeler
Yuborildi: vuslati 01 Aprel 2010, 14:54:26
Kalenderî

Aklım divanem oldu, medet sende huşum ol,   
Bağlandı düğümlerle, gönül gamlı düşüm ol.                         
Zor bahtıma düştün ya; ne sevdâyla sarıldım,
Zulmetme, haşin olma, su yakmaz güneşim ol.
 
Ayyaş şarabından mı, çekip bağrıma vurdun; 
Kartal gibi yüksekte, dedim avcı eşim ol.
Özgürlüğü dağlarda, ya tutsaklığı kurdun;
Çöller de kanar Aslı, gözüm aksa yaşım ol. 

Güldükçe yanaklarda ikiz gamze bulan yâr,       
Aşk tılsımı uğrunda, gözüm üstü kaşım ol.
Baş koyduğu gerdanda saatlerce kalan yâr,
Ben bende, gizim sende, izim sende başım ol.

Ey Vuslatî duydun mu? Yağan kar ayazından;
Yâr gönlüne ay çarpsa, yanar kor ateşim ol.         
Gül kadrini bilmek mi, şayan al beyazından;
Kabrimde hazır ol ya, ya bülbülce kuşum ol.


Osman Öcal- TÜRKİYE
Nom: Re: Vuslatî'den Seçmeler
Yuborildi: vuslati 01 Aprel 2010, 14:56:22
Ne Deyim

Gulyabani ah eyleyip durunca,   
Gamlı yürek takla atar ne deyim.
Bir davula onlarca kez vurunca,
Zipzibi de tere batar ne deyim.

Mabeyinde kesilince beratlar,
Gönül verip alınmazsa muratlar,
Başıboşken yılkılaşır kıratlar,
Geceleri gemsiz yatar ne deyim.

Aşkın nuru doldurmazsa kurnayı,
Oyun seven oynak üfler zurnayı,
Avcı olan ölse vurmaz turnayı,
Göç zamanı katar katar ne deyim.

Med-cezirse duygulardan ürkülür,
Hüzünlü düş gören beden irkilir,
Tül perdesiz pencereden sarkılır,
Her lokmayı domuz yutar ne deyim.

Gülistanda çiçek açsa hileler,
Katık olur bir yaşama çileler,
İhanetin yıktırdığı kaleler,
Taşlarından yosun tutar ne deyim.

Vuslatî’yem sevdim amma ne çare,
Gönül seyyah gezer olmuş avare,
Selam olsun selam olsun o yâre,
Bezirgân da sevda satar ne deyim.

Osman Öcal
Nom: Re: Vuslatî'den Seçmeler
Yuborildi: vuslati 01 Aprel 2010, 14:57:09

Çile Banıp Döner Semah(YİĞİTCE)

Bendin yıkıp çağlayarak,
Sele dönüp iner semah.
Varlığımız çağlar üstü,
Hile akmaz pınar semah.

Ter ateşler hak yolumuz,
Pir aşkına her dolumuz,
Bir uhdedir gönlümüzde;
Dile gelip kanar semah.

Kavis çizmez omuzda baş,
Yunus Emre Hacı Bektaş,
Halis yaşar benliğimiz;
Ele, bele fener semah.

Yağı kesik kandil söner,
Ağı versen yine döner,
Doğu, batı Anadolu;
Güle sevgi sunar semah.

Kurgan bilmez al kanımız,
Kurban olsun her can’ımız,
Harman harman yığıla et;
Tele düşüp yanar semah.

Yörük, Avşar hepsi Türkmen,
Türük dersen öz Türk’üm ben.
Buruk koyma Vuslatî’yi;
Çile banıp, döner semah.

Osman Öcal
Nom: Re: Vuslatî'den Seçmeler
Yuborildi: vuslati 01 Aprel 2010, 14:59:26

Boyun Bükmüş Çıkan Fallar(Musammat Gazel)

Açık bağrım kabuk tutmaz, yaram kaynar coşar telden,
Uyur dağlar gönül yatmaz, kanar bir gam taşar çölden.

Yürek her dem yanar düşten, çilem çağlar düşen yaştan,
Kader vurmuş sebep baştan, hemen hicran kapar yelden.

Tüter derdim yetim yollar, boyun bükmüş çıkan fallar,
Tutup kalsam bütün dallar, sanırdım dost, kırar belden.

Hazan gelmiş sevim harman, döner şaşkın sayın kirman,
Uçan kuştan sorar derman, dedim turnam bilir dilden.

Kanat çırpan haber yorgun, bu aşk çoktan yemiş sürgün,
Kavuşmazsam kesin bir gün, gelip dostlar tutar saldan.

Günüm zindan zifir mehtap, yüküm hasret sürer heyhat,
Şirin’den yaslıdır Ferhat, geçilmez deryadır selden.

Yeşil bağlar viran kalmış, değen samdan gazel dolmuş,
Ayaz çalmış gülüm solmuş, buruktur Vuslatî halden.

Osman Öcal-TÜRKİYE
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Robiya 06 Iyun 2010, 16:10:54
:as:

Bu omur yolunda yuz yuze geldik,
Zulmet bir geceden gunduze geldik,
Ne yazik sonunda biz goze geldik,
Ne olur ALLAHIM ayarma bizi.
Ne olur YA RABBIM ayirma bizi....
Bilmedik sevginin sirin dadini,
Silme yureyimden onun adini,
Esit sevenlerin bu feryadini.....

Muallifini bilmayman...
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Robiya 16 Iyun 2010, 10:54:55
 :as:

Gözler Görür Gönlüm Görmüyor

Bakıyorum yıldızlara,görüyor gözlerim seni;
Bakıyorum yüzüne gönlüm görmüyor seni.
Bakıyorum şu hayata zor görüyor gözlerim;
Bakıyorum yine sana gönlüm görmüyor seni.

Yüreğim yanlız yine,görüyorum acıları;
Sözlerim haksız yine görmüyor gönlüm onları.
Zoru gördü yine gözlerim;
Bakıyorum aşıklara gönlüm yine görmüyor seni.

Son satırları yazıyorum görüyor yine gözlerim;
Çok güzelsin görüyorum ama gönlüm görmüyor be güzelim.
Tarih geçti ömür geçti gözlerim yine gördü bunları;
Sözler seçtim yazdım geçtim ama gönlüm yine görmüyor seni.
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 10 Iyul 2010, 20:58:52
Ağlamak İçin Gözden Yaş mı Akmalı?

Ağlamak için gözden yaş mı akmalı?
Dudaklar gülerken, insan ağlayamaz mı?
Sevmek için güzele mi bakmalı?
Çirkin bir tende güzel bir ruh, kalbi bağlayamaz mı?
Hasret; özlenenden uzak mı kalmaktır?
Özlenen yakındayken hicran duyulamaz mı?
Hırsızlık; para, malmı çalmaktır?
Saadet çalmak, hırsızlık olamaz mı?
Solması için gülü dalından mı koparmalı?
Pembe bir gonca iken gül dalında solmaz mı?
Öldürmek için silah, hançer mı olmalı?
Saçlar bağ, gözler silah, gülüş, kurşun olamaz mı? 
 
Victor Hugo
 
 
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: Ansora 10 Iyul 2010, 21:00:06
Hayat

Kır çiçeklerinin yurt tuttuğu
her dağın hüzünlü bir patikası var
kuytusuna yaralı düşen kuşlar
son kez baktıklarında görürler boşluğu

Gövdem bir dağ gülüm
kalbim onun patikası
Son kuşların giderken bıraktığı en uçası
boşluğa resmedilmiş yaralı bakış ömrüm

Ayrılık uçurumunda çiçek verir
sürgünü kendinde ömür ağacı
Gezginlerin geçerken umursamadığı
seçilmiş yalnızlığın ateşinde erir
hayata çığlık veren sancı

Herkesin kimliğinde bir Ferhat
dağları delmeğe hazır aşk için
Herkesin uçurumu bir Şirin
Sorgulanan günlerin toplamıdır hayat 
 
Babür Pınar
 
Nom: Re: En Güzel Turkce Şiirler
Yuborildi: yoqutxon 13 Sentyabr 2010, 17:53:59
Seviyordum Sizi / Aleksandr S. Puşkin

Seviyordum sizi:ve bu aşk belki
İçimde sönmedi bütünüyle;
Fakat üzmesin sizi artık bu sevgi;
İstemem üzülmenizi hiçbir şeyle.
Sessizce,umutsuzca seviyordum sizi,
Kah ürkeklik,kah kıskançlıkla üzgün;
Bu öyle içten,öyle candan bir sevgiydi ki,
Dilerim bir başkasınca da böyle sevilin.