Divan-ı Lügati’t Türk ve Kaşgarlı Mahmut  ( 19837 marta o'qilgan) Chop etish

1 2 B


Ansora  19 Dekabr 2010, 16:05:50

Kilisli Rıfat Efendi'nin kitaba gösterdiği muazzam özen

Kilisli Rıfat Efendi (Rıfat Bilge) kitabı yayınlamak için aldı. Almasına aldı, ama kitabı koyacak bir yer bulamadı. Kitabı kaybetmekten müthiş endişe duyuyor, emniyetli bir yer bulmak için çırpınıyordu. Önce umumi kütüphaneye götürdü. Müdür, şiddetle itiraz etti: "Yüzlerce okuyucu gelip gidiyor. Biri alıp giderse, ben ne yaparım, alamam." dedi. Bunun üzerine Vefa Okulu'na götürdü Okulun demir kasası vardı. Müdür Akif Bey, aman aman diyerek mesuliyeti kabul etmek istemedi. Oradan Maarif muhasebecisine gitti. Muhasebeci Sıtkı Bey de demir kasasına koymayı kabul etmedi. Matbaa-i Amire'nin kasasına koymak istedi Müdür Hamit Bey, "Ne söylüyorsun. Bizim matbaa ahşaptır. Bir yangın olur da, kitap yanarsa beni astıracak mısın? Kabul etmem, ne yaparsan yap." dedi.

Sonunda bir çanta içinde evde saklamak zorunda kaldı. Duvara koca bir çivi çakarak oraya astı. Çocuklarını devamlı surette nöbete dikti. Yangın halinde önce bu çantanın kurtarılmasını istedi. Geceleri ise çantayı yastığının altına koyarak yattı. Bir buçuk yılda kitabın basımı tamamlandı.

Kilisli Rıfat Efendi'nin elyazmasından matbaa için hazırladığı defterler, günümüze ulaşmıştır. Millet Kütüphanesi'nin emekli müdürlerinden Mehmet Serhan Taysi, bu defterleri iki cilt halinde ciltlenmiş bir biçimde Arkeoloji Müzesi Kütüphanesi'nde gördüğünü söylemektedir. Onun fikrine göre, Matbaa-i Amire'nin o dönemdeki sorumluları, bu defterlere tarihi önem arz etmişler ve ciltleyerek kütüphaneye teslim etmiş olmalıdırlar Böylece, büyük bir duyarlılık örneği sergilemişlerdir.

Dîvân ü Lügati’t Türk için en veciz değerlendirmelerden birini yine Ali Emiri Efendi yapmıştır:
"Bu kitap değil, Türkistan ülkesidir. Türkistan değil bütün cihandır. Türklük, Türk dili bu kitap sayesinde başka revnak kazanacak." Bir başka sözünde de "Türk dilinde şimdiye kadar bunun gibi bir kitap yazılmamıştır. Bundan sonra da yazılamaz. Bu kitaba hakiki kıymeti verilmek lazım gelse, cihanın hazineleri kafi gelmez." demiştir.

Qayd etilgan


Ansora  19 Dekabr 2010, 16:06:14

Ali Emiri Efendi, kitaplarını milletine bağışlıyor

Ali Emiri bütün hayatı boyunca büyük fedakarlıklarla topladığı çok kıymetli el yazması kitap ve vesikaları karşılıksız olarak milletine armağan etmiştir. Bunun için Fatihteki Feyzullah Efendi Medresesi'ni kütüphaneye çevirtmiş ve kitaplarını buraya bağışlamıştır. Bütün ısrarlara rağmen kütüphaneye kendi adının verilmesini reddetmiş ve kütüphanenin adının "Millet Kütüphanesi" olmasını istemiştir. Bu, onun milletine hizmet aşkının en somut bir göstergesidir.

Bugün bile yüzlerce kişinin her gün ziyaret ettiği bu kütüphaneyi Ali Emiri, 4.500'ü el yazması, 12 bin kadarı matbu toplam 16.500 kitabı bağışlayarak kurmuştur. Bu kitaplar arasında çok kıymetli kitap ve vesikalar mevcuttur. Dîvân ü Lügati’t Türk de onlardan biridir. Zamanında Macar İlimler Akademisi Dîvân ü Lügati’t Türk satın almak için 10 bin altın teklif ettiğinde, Ali Emiri Efendi hiç tereddüt etmeden reddetmiş ve şu cevabı vermişti: "Ben kitaplarımı milletim için topladım. Dünyanın bütün altınlarını önüme koysalar, değil böyle bir kitabı, herhangi bir kitabımın tek bir sayfasını dahi satmam."

Buna benzer ve hatta daha cazip başka bir satın alma teklifi de Fransa' dan geldi. Fransızlar Ali Emiri Efendi'ye tüm kitapları için 30 bin altın ve ayrıca onun adına Paris'te bir kütüphane, yüksek maaş, kendisine özel hizmetkarlar teklif ettiler. Ali Emiri Efendi bunu da şiddetle reddetti.

Milletinin kültür mirasının korunmasında böylesi¬ne çok büyük hassasiyetler gösteren, her türlü maddi menfaatleri elinin tersiyle hiç düşünmeden iten Ali Emiri Efendi. üç gün süren hastalıktan sonra, 23 Ocak 1924'te Fransız Hastanesinde vefat etti. Mezarı, Fatih Türbesi avlusundadır. Kendisini Kaşgarlı Mahmut’un doğumunun 1000. yılı vesilesiyle rahmetle anıyoruz. Mekanı cennet olsun! Milletine karşılıksız hizmet eden Ali Emiri Efendi'yi de milleti sonsuza dek unutulmayacaktır.

Qayd etilgan


Arkmon  01 Avgust 2011, 19:27:30

<a href="http://player.youku.com/player.php/sid/XMjYyMjc2MzY0/v.swf" target="_blank" class="new_win">http://player.youku.com/player.php/sid/XMjYyMjc2MzY0/v.swf</a>

Qayd etilgan


Arkmon  01 Avgust 2011, 19:29:59

<a href="http://player.youku.com/player.php/sid/XMTcxMDY4NTY0/v.swf" target="_blank" class="new_win">http://player.youku.com/player.php/sid/XMTcxMDY4NTY0/v.swf</a>

Qayd etilgan


Arkmon  01 Avgust 2011, 20:09:49



Rasmni G'azi Ahmad 2005-yilida  100 yoshida olamdan o'tgan o'rinbosar raisimiz O'polli Siddiq Musoyevdan ulga alib  sizg'on! Siddiq Musoyev aytilishcha, Mahmud Koshg'ariy jamatidan bolgan.

Qayd etilgan