Usmonli davlati tarixi bilan bog'liq suhbatlar.  ( 29955 marta o'qilgan) Chop etish

1 2 3 B


Ansora  11 Fevral 2012, 11:43:20

 :asl3:

Bu mavzuda bir-birimizning fikrlarini hurmat qilgan holda Usmonli davlati tarixi haqida suhbat olib boramiz...

Qayd etilgan


Sayyid90  11 Fevral 2012, 21:16:43

albatta avvalo usmonbek haqida gaplashsak

Qayd etilgan


Arkmon  12 Fevral 2012, 09:05:54

<<Saljuq sultonliqi porchalangandan so'ngg'i Turk birlikini yangidan qurup olamshumul bir davlat barpo etgan Osmanli sultonliqining dastlabki davrida o'tgan Sulton Aloiddin Arotnoning hayottini va siyosiy faoliyatini torixiy manbalardan izohlaganda, bu davlatning qurg'uchisining milliy toriximizdagi o'rni va ro'lining muhimliqi gavdalanib chiqidu>> deb yozgan Turkiye Olimi  Kamol Go'da!

Qayd etilgan


Arkmon  12 Fevral 2012, 09:09:21

To'g'rasi Eratna, bolsa kerak?

Qayd etilgan


Shoxjahon12  13 Fevral 2012, 00:05:55

Koreya tarixida ko'kturk qabilalari haqida so'z ketgan. Chuqur bilmayman..O'sha ko'kturklar hozirgi Turkiya turklarimikin? Har xolda ko'chmanchi qabila bo'lishgan.

Qayd etilgan


MUSLIM_uz  13 Fevral 2012, 01:00:21

amur temur usmoniyla bilan nima sababtan uruwkan ikkalasyam musulmon bugaku qolaversa usmoniyla mag`lub bugandan keyn mustamlaka davlatlarini ozot qivorgan amur temur usmoniyla evropani musulmon qiliwka harakat qilitkan bor paytda uzi wunday buganmi

Qayd etilgan


Sayyid90  13 Fevral 2012, 06:32:21

 Chingizhonning Markaziy Osiyoga bosqini vaqtida mo’g’ullar davlati tarkibiga kiruvchi boshqa qabilalar qatori turkiy qayn qabilasi ham bu yerga ko’chib o’tgan. U Kichik Osiyoning shimoliy-g’arbiy qismiga joylashib, Saljuqiylar davlati tarkibiga kirgan. Oradan o’n yillar o’tgach,Horazmshohlar avlodidan Usmon ismli qabila boshlig’i Saljuqiylarga qarshi is’on ko’tarib, mustaqil hukmdor
sifatida o’z mulkini boshqara boshlagan, u Vizantiyaning Kichik Osiyodagi barcha yerlarini o’ziga tobe ettirgan. Shu tariq yangi davlat vujudga kelib, uning aholisi birinchi sultonlari nomi bilan usmonli turklar deb atala boshlangan. XIII a. ohiridan
boshlab Usmon o’z yerlarini asta-sekin qo’shnilari — o’ziga o’hshash turkiy feodallar yeri hisobiga kengajtirib borgan. 1326 j. usmonli turklarning navbatdagi sultoni Vizantijaning yirik Bursa shahrini egallab, uni Usmoniylar davlati poytaxti qilgan. Shundan so’ng atigi o’n yil ichida Vizantiya imperatorlari o’zlarining Kichik Osiyodagi barcha mulklaridan mahrum bo’lganlar, usmoniylar davlati sultonlari esa boshqa turkiy halqlar orasida "œg’oziylar" deb shuhrat qozonishgan.

Qayd etilgan


Sayyid90  13 Fevral 2012, 08:12:10

shohjahon ko'k turklar birinchidan o'zbek halqini ota bobolaridir.

Qayd etilgan


Ansora  13 Fevral 2012, 13:42:13

Iltimos, yozgan fikrlaringizni manbalarini ham berib boring.

Qayd etilgan


amir.temur  14 Fevral 2012, 04:14:49

Başbuğ Timur Kütahya’da bir akşam sohbetinden sonra ulema ve vuzeranın çekilmesinin akabinde, Yıldırım Beyazıt Han ile baş başa kalmıştı. Her zaman olduğu gibi sabık Osmanlı padişahına büyük teveccüh ve iltifatlarda bulunduktan sonra dedi ki.

Timur;

"œBahadırım! Senin veya evladının peygamber efendimizin müjdesine nail olacağınıza inanıyorum. Ben de bu kutlu davada pay sahibi olmak istiyorum. Burada yapacağım iş bittiği zaman seni gene ülkenin başına koyacağım. İstiyorum ki sizin gibi temiz ve kutlu bir hanedan ile akraba olalım da, âhirette bu büyük davada biz de pay sahibi olalım."

Yıldırım Beyazıt, büyük cihangire dikkatle baktı. Timur onun hayretini gidermek için sözüne devam etti.

Timur;

"œDevletli bahadırım! Oğlum Miran Şah’dan olma torunum Ebubekir Mirza ile senin öz kızlarından birini nikahlamak istiyorum."

Timur Yıldırım Beyazıt’dan cevap beklerken, o ise yaşadığı hezimet sonucu girdiği esaret zilletiyle kararan ve bunalan bu gibi şeyleri düşünecek durumda değildi.

Başbuğ Timur ona ne kadar önem verdiğini belirtmek maksadıyla söylemiş ve kızını istemişti.

Ama Gazi Sultan buna hazır değildi. Lakin Timur onu esir aldığı günden beri ondan hiçbir şeyi esirgememiş, kimslere yapmadığı iltifat ve ihsanlarda bulunmuş ama onu bir kez dahi güldürememişti.

Yıldırım Beyazıt Han’a ne söylese fayda yoktu. Aylar geçmesine rağmen hezimetin şokundan kurtulamamıştı. Osmanlı uleması ve ümerası harpten kaçınması için çok gayret etmişti, aylarca Timur’la harbe girme diye gayret sarfetmişlerdi. Ama sanki basireti bağlanmış harp etmeden bir çözüm olamayacak zannına kapılmıştı.

Beyazıt düşünüyordu, nerede hata yaptım, savaşı neden kaybettim diye. Çandarlı Ali Paşa başta olmak üzere tüm kumandanlar Ankara’ya tepeden iner inmez saldıralım diye yalvarmışlardı. Timur’un ordusunu çukurdayken kıstırmışlardı. Eğer o esnada toplar ateşlenseydi Timur’un ordusundan kimse sağ kalmazdı. Fakat Yıldırım bunu kabul etmedi, çünkü bunu gururuna yediremedi. O yüzden Timur’un toparlanmasını beklediler... Savaşta ise Timur’a esir düştü...

Timur’un gösterdiği kibarlık ve kendisine verdiği önemden dolayı sürekli düşünüyordu Beyazıt.

Şöyle dedi Beyazıt;

"œBiz ne için harp ettik? Halbuki ikimizde aynı iman esaslarına dayanıyoruz. Aynı uğurda cihat ediyoruz. Peki biz niye harp ettik?" diyerek kendi kendini yiyordu.

Anadolu birliği yolunda verilen bunca mücadele, dökülen kanlar heba edilmişti. Bu düşüncelerle ruhu derin bir yara almıştı Beyazıt’ın. Daha sonralar nefsi sıkışıp mum gibi erimeye başladı. Timur ise olan bu duruma çok üzülüyordu. Getirilen doktorlarda hastalığını durduramıyordu.

Beyazıt’ın son anlarında ise ağzından çıkan sözler şöyleydi,

Oğluna;

Ey Oğul! Sana bağlılık iddiasında bulunanların, yaptıkları iyilikleri başına kaktıklarını görürsün; çünkü sadakat ve bağlılık adına yaptıkları az bir iyilik karşılığında, pek fazla bir hizmet ve karşılık beklerler. Çok şey ümit ederler; bu ümitlerine bir defa olsun müsaade etmezsen, gösterdikleri sevgi, sadakat be bağlılıklarını derhal bırakırlar.

Ey Oğul! Herkese yumuşak, alçak gönüllü ve güler yüzle davranmaya gayret et! Ben bir defa nefsime ve öfkeme mağlup olup kendime ve orduma güvenip tevazuu elden bıraktım. Cenab-ı Hak beni rakiplerime esir ederek cezalandırdı. Sakın ola Müslüman Türk’e kılıç çekme!

Ey Oğul! Bu nasihatlerimi iyi belle ve Allah’ın nimetlerine ve sana yaptığı iyiliklere şükredenlerden ol. Bana hayır dua eyle! Kardeşlerine birlik ve beraberlik içinde vatanımızı muhafaza et!

Kaynak: Kemal Arkun'un Sultan Yıldırım Beyazıt Han ve Timur Han adlı kitabı

Qayd etilgan