shu tarjimasi kerakÇAY TİRYAKİLERİ Ey Rabbimiz! yaratmışsın
dünyayı dahi iki,
İlkinin gayesi ise İslâmdan
başka ne ki?
Arkamızdan bağırsalar, -
Bunlar delinin teki! Onlara gül atar atmaz, Hizmete
gideceğiz.. Zekeriyya kulun gibi
testereyle kesseler,
Münadiniz bilal gibi kayalarla
ezseler,
Mayınları ve dağları engel diye
dizseler, Bir tekmede iter itmez,
Hizmete gideceğiz.. Biz asa-yı Musa olup denizleri
yararak,
Bir Heraklit darbesiyle
zincirleri kırarak,
Biz, İbrahim dostun gibi
kâbeleri kurarak, Namazları kılar kılmaz,
Hizmete gideceğiz.. Katmak için bu hizmete pâk
sineli bayları,
Ekip kurup hanesinde içeceğiz
çayları,
Atmış günlü yaşayarak, otuz
günlük ayları, Demlikte çay biter bitmez,
Hizmete gideceğiz.. Dünya bizi bağlayamaz, ne
mamelek ne para,
Deseler ki baban ölmüş, bu
günler size kara,
Göz yaşı ve dualarla indirince
mezara, Üzerini örter örtmez, Hizmete
gideceğiz.. Geceleri birkaç yerde çay
sohbeti kurarak,
İman dolu heybeleri sırtımıza
vurarak,
Yine neden gidiyorsun baba?,
diye sorarak, Ağlayanı öper öpmez,
Hizmete gideceğiz.. Bu gün durma günü değil,
terler aksa enseden,
Bir deri-bir kemik kalsa
içimizde her beden,
Yorgunluğu ve yeteri
kaldırarak Türkçeden, Üçbeş lokma yutar yutmaz,
Hizmete gideceğiz... Durduracak sebep midir, tufan
veya zelzele?
Ne yolların yarılması, ne
gafilden velvele,
Şartlar aman vermesede,
çektik mi bir besmele, Kollar kanat tutar tutmaz,
Hizmete gideceğiz.. Döküp döküp saçacağız, kimin
var ise nesi,
Ancak böyle değerlenir bir
ömür sermayesi,
Koşuşmaktan kesilirse
birimizin nefesi, Sırtımıza atar atmaz, Hizmete
gideceğiz.. Denizlerden öte yerde
kalmışsa birileri,
Oraya dek götürürüz, iman
denen cevheri,
Ezanlarla çınlayınca
dünyamızın her yeri, Uzaya göz diker dikmez,
Hizmete gideceğiz.. Ey Rabbimiz! biz kulların
varsa hizmette payı,
Huzuruna geleceğiz, bekleriz
madalyayı,
Zaten bizim muradımız
yanında içmek çayı, Bardakta çay tüter tütmez,
Artık gitmeyeceğiz... Şehit Namzeti